Duygusal zeka hayatımızda giderek daha büyük önem kazanırken, olmazsa olmazlarından empati kavramına ne kadar aşinayız? Empati nedir, ne değildir, sempatiyle aynı şey midir; cevapları bu yazıda.
Duygusal zekanın olmazsa olmaz bileşenlerinden biri empati yapabilme becerisidir. Bugün insanın ve insan iletişiminin konu olduğu her ortamda ister profesyonel hayat ister özel hayat olsun empati becerisine sahip olmanın önemine değinilmektedir. Öyle ki Daniel Pink 2006 yılında yazdığı "Bir Tüm Yeni Akıl" kitabında empatiden gelecekte profesyonel başarı ve bireysel tatmin için gerekli olan 6 yetenekten biri olarak bahsetmektedir.
Peki nedir bu yetenek? Empati,
Çok ana hatlarıyla diğer insanların duygularını anlayabilme, kendini karşısındaki insanın yerine koyup onun gözünden dünyayı görebilme becerisi olarak tanımlanmaktadır. Böyle söylendiğinde çok çaba gerektirecek bir meziyet gibi durmasa da aslında zorlu bir istir. Pek çok meslekte, kendi mesleğim olan koçluk da dahil, kişilerde aranan temek özelliklerden biridir empati yapabilme becerisi. Dolayısıyla üzerine çok çalışma yaptığım ve edinilmesinin zorluğunun da farkında olduğum bir konu benim için.
Bununla birlikte son zamanlarda bulunduğum arkadaş ve aile sohbetlerinde bir şey dikkatimi çekmeye başladı: Çoğu kişi yaşadığı ikili ilişkilerinden bahsederken kendini çok kolay empati yeteneğine sahip olarak tanımlıyor ve özellikle de şuna benzer cümleler kuruyordu: "Ben çok empati yapıyorum." Empatinin ne kadar zorlu bir iş olduğunu bildiğim için ilk başta böyle bir bilinçte olunmasına sevinmekle birlikte, acaba empatiden neyi kastediyorlar diye düşünmeye başladım.
Bir süre sonra da bu düşüncelerimi ve varsayımlarımı bir kenara bırakıp kendini böyle tanımlayan insanlara direkt olarak sormaya karar verdim. Sorum da olabildiğince net ve açıktı: "Ne yapıyorsunuz ki empati yeteneğine sahip olduğunuzu düşünüyorsunuz?" Aldığım cevaplar genelde şu yöndeydi: "Karşımdaki insanın durumunu (endişelerini, ihtiyaçlarını) anlıyorum çünkü ben de benzer şeyler yaşadım. O anlatınca aklıma hemen kendi yaşadıklarım aklıma geliyor. Ben de olabildiğince kendi hayatımdan ve böyle durumları nasıl aştığımdan bahsediyorum."
Bu yaklaşım bana aslında iyi niyetli ve karşısındaki sıkıntılı insan için bir şey yapma isteğinde olan ama empati yapma durumundan da bir hayli uzak bir insanı hatırlattı. Kişilerin empati diye bahsettikleri becerinin ancak sempati olarak tanımlanabileceğini gördüm. Sonra da bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Peki sempati nedir?
Sempati ile empati birçok lisanda gerek söylendiklerinde gerekse yazıldıklarında sanki aynı kavramlarmış gibi dursalar da tamamen farklıdırlar. Sempati, aynen yukarıdaki cevapta belirtildiği gibi, çoğunlukla tanıdığımız kişilere karşı bulundukları durumdan dolayı koruma ve kollama isteğinde olma ve o kişinin daha iyi, daha mutlu olmasını isteme durumudur. Sempatide hiçbir şekilde karşıdaki insanın perspektifini anlama çabası yoktur. Tam tersine karşı taraf ne anlatırsa anlatsın kişi hemen kendi duygularına ve yaşanmışlıklarına bir bağlantı yapar. Onun için de hemen kendinden örnekler vermeye baslar. Burada vermek istediği mesaj "bak ben bunları yaptım işe yaradı, sen de yap"tır. Bu mesajı biraz daha açmak istediğimiz de arkasında yatan düşünce de "hepimiz aynıyız"dır.
Empati ile sempatinin farkı
Bana göre empati ile sempati arasındaki en temel farklardan biri, empatide insanların farklı dünyaları olduğunun esas alınmasıdır. Onun içindir ki karşındaki insanın duygularını ve perspektifini anlayabilme becerisi diye tanımlanır. Empatide tüm odak karşı taraftadır. Kişi kendini ve duygularını tamamen arka plana atar ve karşı taraf neyin ihtiyacı içinde, onu anlamaya çalışır.
Kendini işin içine katmanın ve sürekli kendinden örnekler vermenin karşı tarafa bir fayda sağlamayacağının farkındadır. Çünkü karşıdaki insan kendinden farklıdır ve ne düşündüğü ve hissettiği ancak o konuştuğunda anlaşılabilir. Dolayısıyla empati yapabilme becerisinde olan kişi az konuşan, çok soru soran ve iyi dinleyen bir tutum sergiler. Andadır, yargılamaz ve tüm beden diliyle de bunu hissettirir.
Dediğim gibi zor bir iştir empati yapabilme becerisi. Herkesin kendini önemli kılmaya çalıştığı ve her fırsatta kendinden bahsetme ihtiyacında olduğu günümüz dünyasında başka bir insana tamamen odaklanmak çok ciddi emek ister. Onun için empati yapıyorum derken aslında yaptığımızın sempati olduğunu bilmek, bu konuda farklı bir yaklaşım sergilememize yardımcı olur diye düşündüm ve bunu da sizlerle paylaşmak istedim.
Sevgilerimle,
Oya Günay
Kaynaklar:
Emotional Intelligence – Goleman, D.
A Whole New Mind – Pink, D.
Empathy vs Sympathy on Psychology Today – Burton, N.
Emotional Intelligence – EQ, Forbes, Bradberry, T.
Emotional Intelligence: Why It Can Matter More Than IQ, Goleman, D.
Emotional Intelligence Has 12 Elements. Which Do You Need to Work On?, Harvard Business Review Goleman, D., & Boyatsiz, R. E.
Bu yazı Bin Yaprak misafir yazarlarından Oya Günay tarafından yazılmıştır.
Yorum