Ali Karakaş ile “İş’te Eşitlik”

KONDA'nın saha çalışmalarını yöneten Ali Karakaş ile 'işte eşitlik ve kadının iş hayatındaki önemi' hakkında yaptığımız röportaj için yazımızı okumaya devam et!

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1986 yılında Tokat'ın Zile ilçesinde doğdum. Liseyi Zile Anadolu Lisesi'nde okudum, sonrasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde sırasıyla Veteriner Hekimliği ve İktisat bölümlerinde okudum. 2011 başından beri KONDA Araştırma Şirketi'nde çalışıyorum, KONDA'nın saha çalışmalarını yönetiyorum. Geçmişte Toplum Gönüllüleri Vakfı yönetim kurulu üyeliği, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Gençlik Danışma Kurulu üyeliği, Youth Peer ismindeki uluslararası ağın Türkiye ülke temsilciliği görevlerinde bulundum. İşimin yanı sıra hala sivil toplum çalışmalarında yer alıyorum; toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın hakları ve erkeklik üzerine çalışmalar yürütüyorum.

Şirketinizde ve farklı -şirket dışı liderlik- şapkanızla kadının iş hayatında yükselmesi için hangi görevleriniz var?

Sadece kadınların değil; çevremdeki tüm bireylerin kendilerini var edebilmeleri için alanlar açmayı önceliklendiriyorum. Mesela daha az konuşmayı tercih ediyorum, işlere cinsiyetsiz yaklaşmaya çalışıyorum. Tartışmamız gereken asıl meselenin coşturulan, yüceltilen "erkeklik" olduğunu düşünüyorum. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki ana akım yaklaşımı "kadınları güçlendirmeliyiz" yaklaşımını tek başına yeterli bulmuyorum. Gündelik hayattaki tüm alanların eşitlikçi olması gerekiyor. Sokak, ofisler, stadyumlar… Her yer çok erkek. Hem erkeklerle dolu hem de kadınların o alanlarda var olmaları pek mümkün değil. Kendimce, bunu mümkün kılmak için işler yürürken kişilere cinsiyetsiz yaklaşmaya, kadınlar için pozitif ayrımcı kararlar almaya çalışıyorum. E tabii ki bir de BinYaprak Erkeği olarak burası için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Hayatınızdaki kadın rol modeller kimler?

Klişe gelebilir ama ilki annem, bu topluma doğan erkekler babalarıyla sorunlu bir şekilde dünyaya geliyor, konu yine "erkeklik" tabi. Anneye de doğal görevler düşüyor; çocukla ilgileniyor, hayata hazırlıyor filan. İkincisi ise ilkokul öğretmenim Nefise Bulgurcuoğlu, sadece beni değil diğer arkadaşlarımı da hep korudu, kolladı. Çoğu zaman da birbirimizden korudu. Her birimizin özel durumlarını bilir, buna göre davranırdı. Bir de sınırları zorlayan kadınlar var, geleneksel rol modeller dışında insanı cesaretlendiren kişiler bunlar. Hak talep eden, sokağa çıkan, mevcut eşitsizliklere itiraz eden kadınlar. Kişi veya grup olarak saymakla bitiremem ama asıl rol modellerim ve herkes içinde rol olması gereken kadınlar onlar.

Neden #işteeşitlik?

Tüm insanlar ve insanlık onuru hayatın her alanında eşitliği hak ediyor, bu yüzden #işteşitlik. Eşit kazanç, eşit şartlar, eşit yaklaşım ve gerekiyorsa da kadınlara pozitif ayrımcılık şart.