Pelin Ayan ile İlham Röportajı

Sen de dijital strateji & dönüşüm, müşteri deneyimi, içerik, mobil pazarlama alanlarıyla ilgileniyorsan, Arçelik Global Güney Asya İş Dönüşümü & E-ticaret Yöneticisi olan Pelin Ayan ile yaptığımız bu röportajı sakın kaçırma!

   İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi – Radyo TV Sinema bölümünden mezun olan Pelin Ayan, 20 yılı aşkın deneyimli dijital strateji ve pazarlama dönüşümü lideri olarak kariyerinin çoğunu internet, dijital, telekom sektörlerinde geçirmiştir. Son 4,5 yılı aşkın süredir Arçelik'te çalışmakta ve kariyerine Arçelik Global Güney Asya İş Dönüşümü & E-ticaret Yöneticisi olarak devam etmektedir. Pelin Ayan'ın uzmanlık alanları dijital strateji, iş dönüşümü, e-ticaret, müşteri deneyimi, içerik, mobil pazarlama… Profesyonel kariyerinin yanı sıra girişimcilik programlarına, üniversite kariyer kulüplerine mentor olarak destek vermektedir. 

1) Sizi kısaca tanıyalım: Nerede doğdunuz, ne okudunuz, şimdi ne yapıyorsunuz?

   İstanbul'da doğdum ve büyüdüm. Haydarpaşa Anadolu Lisesi'nden sonra İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde Radyo Televizyon Sinema okudum. 20 yılı aşkındır medya, internet, telekom ve perakende sektörlerinde pazarlama, dijital pazarlama, strateji ağırlıklı ve son yıllarda da dijital dönüşüm odaklı rollerde görev aldım. Son 4,5 yıldır Arçelik'teyim. Hali hazırda Türkiye, Pakistan, Hindistan ve Bangladeş Bölgesel İş Gelişimi Yöneticisi olarak devam ediyorum. Söz konusu pazarlarımızın gelişimi adına çoklu kanal dönüşümü, e-ticaret gelişim ve içerik programlarını yönetiyorum. 

2) Sizi yönlendiren anlar ve kişiler kimlerdi? Mesleğinizi nasıl seçtiniz? Karar anlarınız neler oldular?

  Kariyer yolculuklarında ailenin önemi ve etkisi büyüktür ama benimkinde pek öyle olmadı. Özellikle babam ve annem hitabet ve müzakere tarafımın güçlü olduğunu düşündüğünden, hukuk ve kamu yönetimi gibi sosyal bilimlerde çok başarılı olacağımı düşünüyordu. Gazetecilik okuyan ve medya sektöründe ilerleyen ağabeyimden ilham alsam da bugün mesleğim dediğim dijital alanda kendimi yönlendiren aslında tamamen bendim. Neden mi? Çocukluğumdan beri birbirinden bağımsız, farklı alanları denemeye, anlamaya, her yeniliği keşfetmeye merakım vardır. Örneğin ünlü ressamların en güzel eserlerini kendimce yorumlamaya çalışırdım. Koleksiyon denebilecek genişlikte moda çizimlerim vardı. Müziğe merakım vardı; konservatuar sınavına girdim. Bunların hepsi deneme ve kendimi keşifti: Sürekli yeni ve farklıyı aradığım deneyimsel yolculuklardı. İşte dijital sektör tam bu ruha uygun; teknolojiyle her gün yenilik, her gün gelişim…

3) Aileniz kariyer yolculuğunda sizi nasıl yönlendirdi, destek oldu mu?

   Aslına bakarsanız görece "niche" bir alanda ilerlediğimden teknik olarak kariyer yolculuğumda beni yönlendirebilecek çok durumları söz konusu olmadı. Özellikle 2000'lerin başında sektöre ilk girdiğim yıllarda tanımlaması bile zor bir iş yapıyordum. Dijital, teknolojik – iyi bir işte şu şirkette çalışıyor dediklerini çok duydum. Bununla birlikte işe tutkuyla bağlanmamda, işe karşı %100 güven yaratma ve sorumluluk duygumda ailemin rolü çok büyüktür. Anne ve babamın çalışkanlığı, güven ve sorumluluk duygusu, iş etik anlayışı ve özellikle babamın iş disiplininden her zaman çok etkilenmişimdir. Ailede çocukluktan başlayan bu görgülerin ve rol modellerin kariyer yolculuğunda sizin fark etmeden edindiğiniz doğal özellikler haline geldiğini düşünüyorum. Sonra da başarınızda kritik rol oynuyor.

4) Kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz?

  Öncelikle klasik, herkes gibi dünyayı internetten, sosyal medyadan takip ediyorum. İşimle ilgili makaleler, araştırmalar okuyorum. Konferanslara katılmaya çalışıyorum. Sektörden arkadaşlarımla odaklı konular için sohbet ediyorum. Bunlar zaten olmazsa olmaz rutinler. Asıl önemlisi "yeniliği yaşıyorum". Bu ne demek? Yeni şeyler dinlemeye, izlemeye, denemeye özen gösteriyorum. Her akşam başımı yastığa koyduğumda en az 1 tane "yeni şey" öğrenmiş olarak uyumaya özen gösteriyorum. Bu bir Ted Talk'tan izlediğim bir yaklaşım da olabilir; bir ekip arkadaşımdan öğrendiğim yeni bir terim de olabilir. Ya da okuduğum bir kitapta, haberde, Linkedin'de yazıda gördüğüm bir kavram da olabilir. Kendinize mutlaka "Bugün yeni ne öğrendim?" diye sormalısınız. Gerçekten bu yaklaşım benim için çok geliştirici. Bunun yanı sıra özellikle girişimcilerin "fuck up" hikayelerini izliyorum. İnsan yaptığı hatalarla çok gelişiyor. Çok klişe olacak ama cesaretli olun, her zaman yönetilebilir riskler alın, testler yapın, öğrenin elbette bunun içinde de hatalar yapın. Hatadan daha önemlisi onun hata olduğunu kabul edip daha iyisi için ondan öğrenmek.  Bu anlamda denemeler, hatalardan öğrenimler kendinizi geliştirmek adına en önemli şanslar insan hayatında. Nelson Mandela'nın söylediği gibi: " I never lose. I either win or learn" Bu şanstan kendinizi mahrum etmeyin.

5) Hayatınıza etki eden, ilham aldığınız kişiler kimler, bize onlardan bahseder misiniz?
 

  Steve Jobs, Elon Musk vb. çığır açan girişimcileri saymıyorum. Zaten onlar olmasaydı dünya kimi konuşacaktı, kimden ilham alacaktı? Bana göre hayat yolculuğunda herkesten bir şeyler alıyorsunuz. Aileniz, arkadaşlarınız, öğretmenleriniz, ekibiniz, liderleriniz… Bu anlamda kariyer yolculuğumda bana da babamdan ilkokul öğretmenime, ağabeyime, iş hayatımda karşılaştığım bir çok değerli yöneticime kadar farklı kişiler ilham vermiştir. Bununla birlikte benim için asıl ilham kaynağı her zaman çocuklar ve gençler…Daha geniş bir hayal dünyaları ve daha az öğrenilmiş çaresizlikleri olduğundan olaylara yaklaşım biçimleri, ön yargısız, basit sorularla beklentilerini dile getirmeleri her zaman ilham verici olmuştur. Örneğin Greta Thunberg… İsveçli iklim aktivisti… Büyüklerinin çok zorlandığı bir konuda kendi yöntemleriyle "iklim için okul grevi" – bir çok yaşıtına ilham vermeyi ve iklim değişikliğine ilgi çekmeyi başardı ve bunu yaptığında sadece 15 yaşındaydı. O nedenle konunun uzmanları kadar gençler ve çocukların fikirlerine önem veririm. Öte yandan son yıllarda profesyonel kariyerimin yanı sıra girişimcilik programlarına, üniversite kariyer kulüplerine mentor olarak destek veriyorum. Girişimcilerden öğrenmek, heyecanlarına ortak olmak da beni motive ediyor, bana ilham veriyor, her gün yeni bir bilgi mottomu destekliyor. 

6) Kendimiz geliştirmek için hangi dijital kaynakları takip edelim? Mutlaka okumalısın dediğiniz kitaplar var mı?

   İnternetin kendisi zaten başlı başına bir kaynak. Her an erişilebilir. Öğrenmeyi öğrenmek asıl mesele. Veriyi nasıl insight'a çevireceğinizi bildikten sonra her şey çok daha kolay. Düzenli takip ettiğim konu ve kaynakları sorarsanız; teknoloji konusunda mashable, techcrunch, Linkedin vb. klasik çok bilinen platformlar, Ted Talks, sürdürebilirlik, doğal yaşam, iyi gıda, sağlıklı yaşam, üzüm, bağ bakımı vs. gibi ilgi alanlarıma yönelik özel bloglar, instagram hesaplarından takip ediyorum. Linkedin'de de özellikle ilham veren şirketlerin, girişimlerin kurucularını, sayfalarını ve yazılarını takip etmek fayda var. Yine dünyanın sayılı danışmanlık şirketlerinin BCG, McKinsey, Bain & Company, Deloitte Digital vb. tarafından özellikle teknoloji ve dönüşüm odaklı sektörel raporları takip ediyorum. Son yıllarda üzülerek çok iş odaklı kitap okumaya zaman ayırmadığımı belirtmek isterim. Bugüne kadar aklımda en çok kalan ve en yararlı bulduğum kitaplar: Bu etkili İnsanların 7 Alışkanlığı - Stephen R. Covey, İknanın Psikolojisi - Robert Cialdini, İlk 90 Gün - Michael Watkins olmuştur. Son zamanlarda işten bağımsız yaşam yolculuğumda gelişim adına yeni başladığım bir kitap: "Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü" -Maud Ankaoua… Şimdiden tavsiyelerim arasına girdi bile. 

7) Tekrar 20 yaşında olsanız neyi farklı yapardınız? Bu mesleği seçmeyi düşünenlere ne tavsiye edersiniz? 

   Bugünkü aklımla 20 yaşıma geri dönsem, 1- Bilgisayar mühendisliği okurdum ve/ ve ya kod yazmayı öğrenirdim. Bugün de yapabilirim ama ağaç gerçekten yaşken daha kolay eğiliyor. 2- Kurumsal hayata girmeden önce direkt bir girişim denemesi yapardım. Sorumluluklarım daha az, enerjim ve cesaretim daha çok olurdu. Uzmanlaştığım alanlara baktığımda ve neden seçtiğimi paylaştığım gibi yeniliği arayan ve yaşayanlardan olmanızı tavsiye ederim. Gerçekten bir sistem kurayım ve o planda ilerleyeyim. Konfor alanım olsun. Ne yapacağım belli olsun diyenlerdenseniz dijital dünya size uygun değil. Her an değişim içinde değişmeyen tek şey dijitalin değişmesi ve her an yeni bir şeyler öğrenme zorunluluğu. Bunu severim, buna varım diyorsanız bu dünya tam da size göre!