Milyon Kadına Mentolarımızdan Sevecen Ünal ile Röportaj

Intertech'te Portföy Yöneticisi olan Sevecen Ünal ile ilham dolu bir röportaj gerçekleştirdik, keyifli okumalar! 

1) Kısaca tanıyalım: Nerede doğdunuz, ne okudunuz, şimdi ne yapıyorsunuz?

Sevecen, 2008 yılında Başkent Üniversitesi, Bilgisayar Bilimleri öğrenimi sonrasında iş için kendisini İstanbul'da bulan Ankaralılardan. 12,5 yıl otomotiv sektöründe, Ürün Geliştirme - Bilişim teknolojileri departmanında İş analisti rolü ile başlayan yolcuğu, Proje mühendisi, Kıdemli iş analisti ve Proje yöneticisi rolüyle son buldu. 2021 yılında çok istediği Finans teknolojileri (Fintek) dünyasına sonunda kavuşan bir hedef tutkunu. İç motivasyonu yüksek, iyi okuyan, ara ara yazan, sıkı soru soran bir analist. Sağ beyni kuvvetli bir analitikçi. Daha güzel bir gelecek için, kadınların karar verici noktalarda daha fazla olması gerektiğine inan; şeffaflık ve dürüstlük ilkelerini savunan bir özgürlükçü!

2) Çalıştığınız kurumda hangi rolü üstleniyorsunuz?

Intertech Bilgi Teknolojileri ve Pazarlama şirketinde, Dönüşüm ve Portföy Yönetimi Ofisinde, Portföy Yöneticisi olarak çalışıyorum. Finansal teknoloji alanında dijital ürün ihtiyacı olan şirket müşterilerinin (Bankalar vb.) projeleri, programları ve operasyonlarına ait hedeflerini gerçekleştirmeleri amacıyla mevcut kaynakları optimize ederek, yeni kaynak ihtiyaçlarını zamanında saptayan, ölçülebilir iş sonuçlarına çeviren ve stratejik olarak doğru işlerin yapılmasını sağlayan kritik bir rol üstlenmekteyim.

3) Tekrar 20 yaşına dönme şansınız olsaydı neyi farklı yapardınız?

20'li yaşlar dendiğinde aklıma ilk gelen; üniversitenin son yılları ve uykusuz geçen, emek zamanlarının ardından, mezuniyet ve anne karnında başlayan uzun soluklu okul hayatımın son bulması geliyor. Ardından, 2008 yılı haziran ayında mezun olur olmaz başladığım "yakam beyaz, başım ayaz" günlerinin başladığı, üniversite ve meslek seçimi sonrasında hayatımın ikinci önemli kararını verdiğim zamanlar diyebilirim. Bu bağlamda, her şey planladığım gibi ilerlediğinden, iş ve okul hayatım için herhalde farklı bir şey yapmazdım. Ancak, geriye doğru baktığımda, doğru zamanı, doğru insanlara ayırıp, iş dünyasında, STEM alanında, farklı sektörel işler, tecrübeler kazanmayı deneyebilirdim diyebilirim.

4) Kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz?

Genel olarak hayatta meraklı bir insanım. Araştırmak, okumak her zaman benim için bir hobi olmaktan çok, günlük bir alışkanlık oldu. Bu açıdan hedeflerime ulaşmak için, kendimde eksik gördüğüm kısımlarla yüzleşmenin ardından, nasıl daha iyiye ulaşabilirimi sorgulayıp, daima araştırıp, okuyup üzerine çalışırım. Çalıştığım iş/sektör kapsamında Türkiye ve dünya trendlerini mutlaka takip ederim. Kendi işimde uygulayabileceğim kısımları alarak, uygulamaya çalışırım. Bilginin güç olduğuna inanan bir insan olarak, çalışmayı hedeflediğimiz alanlara ait tüm bilgi, becerileri kazanmamız ve eğitimleri almamızın bizi bir adım öteye taşıyacağını düşünüyorum. Kişilik özelliği olarak, risk almayı seven birisiyim. Her ne kadar bir işi, olayı, durumu deneyimlemek pahalı sonuçlar doğursa da, hayatta kendiniz olarak deneyimlediğiniz, tecrübeleriniz çok büyük kazançlar elde etmenize de yol açacaktır. Aynı zamanda iyi bir dinleyiciyimdir; benimle ilgili gelen geri bildirimleri genellikle değerlendirmeye çalışırım. Özellikle de cevapları olan değil, soruları olan insanları dinlemeyi bir hayli severim. Daha fazla düşünmeye yönlendirdiklerini inanıyorum. Bu açıdan da problem çözmek, işim gereği de en sık yaptığım düşünme tekniklerinden birisi olduğundan,
kendimi daha iyi anlamama ve tanımamda yardımcı olduğunu söyleyebilirim. İş yoğunluğu içerisinde hayata karışmayı ihmal etmemeye çalışıyorum. Farklı yerler görmek, gezmek, gidilen yerlerin kültürünü, dokusunu anlamak benim en büyük vazgeçilmezlerdendir.

5) Yeni işe başlayacaklara kariyer yolculuğunda tavsiyeleriniz nelerdir?

Kariyer yolcuğuna yeni başlayan arkadaşlarıma öncelikli önerim, her şey bizimle başlıyor; kendimizi iyi tanımaktan, potansiyelimizi, yeteneklerinizi ve
motivasyonumuzu keşfetmekten geçiyor diyebilirim. Yunus Emre'nin "İlim ilim bilmektedir, ilim kendin bilmektir…" sözü, çok sevdiğim dizelerdendir. 10'lu yaşlarda kişisel tercihlerimiz olarak ya da olmayarak, aslında farkındalığımız çokta yüksek olmadan, çevresel, ekonomik veya sosyokültürel etkilerle seçtiğimiz mesleklerin, bize uyan taraflarını bulmamız faydalı olacaktır. Yaşadığımız coğrafya şartları bizi ilk etapta maddi kaygılarla farklı yollara götürmeye çalışsa da pes etmeden, kendi yeteneklerimize uygun işler ve ortamlar aramak, araştırmaktan vazgeçmemek bizi bir adım daha öteye taşıyacaktır. Bunun yanısıra, iş hedefimizin, bizi mutlu edecek bir yönün, bir hayat yolumuzun olması çok önemli bir husus. Bu hedeflerimizi belirlerken ise, anahtar cümlelerimiz okul hayatında, yaptığımız stajlardan elde ettiğimiz deneyimlerle; "ben bu işte, bu şirkette uzun süre çalışmak ister miyim? Her sabah yüksek motivasyonla, işe başlayabilir miyim? Bu iş için motivasyonum ne olacak (para, şirket prestiji, popüler bir pozisyon vb), olabilir. Kendimize vereceğimiz cevapları dürüstçe yanıtladığımızda, yapabileceğiniz, gerçekçi, ayakları yere basan ve mutlak gitmek istediğimiz yönde algılarımız daha da açık olacaktır. Kısacası, "çapayı" nereye attığımız; değerlerimize mi, heveslerimize mi sorunsalı bu noktada geleceği inşa ederken, hayatımızda ki en kritik noktalardan birisi olduğunu düşünüyorum.

6) Milyon Kadına Mentor Programı hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?

Mentörlük sürecine yüksek lisans yaparken "liderlik" alanında ihtiyaç duyduğum yönlendirme için "menti" olarak başladım. Bu süreci öğrenip, keşfetmemle birlikte aklıma ilk gelen soru; "Ben de başka arkadaşlarıma yardımcı olabilir miyim?" oldu. Hayatta mutlaka bir kelebek etkisinin olduğuna inananlardanım. Başka bir insanın hayatına dokunabilmek mutlu olduğunu görmek benim için de hayatımda bambaşka maneviyatlar yaşatıyor. Yaklaşık 3 yıllık süre zarfında 3 farklı kardelenle tanışma fırsatım oldu. Deneyimim ve iş tecrübelerimle onların istedikleri yolda yürümelerine yardımcı olmaya çalışıyorum. Ülke kalkınmasında, iş dünyasında üreten, soran, sorgulayan, bilgisini paylaşan ve en önemlisi ekonomik bağımsızlığını kazanmış kadınlarımızın çoğalması gerektiğine inananlardanım. Bu katkının en önemli kısmı eğitimden, kendini yetiştiren, donanımlı kadınlarımızın çoğalmasından geçtiği kanaatindeyim. Tam da bu amaca hizmet eden "Milyon Kadın Mentör" programının çok doğru STK'ların desteği ile güzel hazırlanmış bir program olduğunu düşünüyorum. Bilginin ve iyiliğin paylaştıkça çoğalacağına inanlardanım…

İletişim bilgisi: https://tr.linkedin.com/in/sevecenunal

Bu yazı CampusWIN yazarlarından Zeynep Birsan tarafından yazılmıştır.