"Do sesi verdim ölümü yendim ama aşktan ölebilirim"
Kadınların hikayelerini paylaşan, "Deneyim paylaşınca güzeldir" inancıyla çalışan BinYaprak ailesi olarak, 29 Ekim'de BinYaprak Hikaye Hasadı Hareketini başlattık. Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına kadınların hikayelerini hediye etmek için çıktığımız Hikaye Hasadına, ilklerin hikayeleri ile devam ediyoruz.
Semiha Berksoy, il Türk kadın opera sanatçısı, tiyatrocu ve ressamdır. Türkiye'nin uluslararası alanda tanınan ilk sanatçılarından biri ve Cumhuriyet döneminin sanat simgelerinden biridir. Görsel sanatlarla da ilgili olan Berksoy, eserleriyle önemli uluslararası sergilere katıldı. Berksoy, sanatın birçok alanında gerçekleştirdiği ilklerle "ilklerin kadını" olarak tanınmıştır. Hayatı boyunca sanatın farklı dallarında öne çıkmış ve cesur sanat anlayışıyla iz bırakmıştır.
Semiha Berksoy, 13 Nisan 1910 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Annesi heykeltıraş ve ressam Fatma Saime Hanım, babası maliye katibi ve şair Ziya Cenap Berksoy'dur. Sanata olan ilgisini anne ve babasından almıştır. Sekiz yaşındayken annesinin ispanyol gribinden kaybetmiştir. Kendisi bir röportajında annesinin ölümü hakkında şunları söyler: ''Annem ressamdı, öldüğünde yedi yaşındaydım. O da aşktan öldü. Babam İspanyol gribi olmuştu. Anneme, yanıma yaklaşma sana da geçer dedi. Babam uyurken annem onu öptü, öptü, on gün sonra annem öldü, babam kurtuldu. Üç ay sonra babam evlendi. Güya ben öksüz kalmayayım diye.''
Sanata olan tutkusu ve yeteneği erken yaşlarda kendini göstermiştir. Küçükken piyano çalmaya başlamış ve şarkılar söylemeye ilgi duymuştur. Bu dönemde müzikle olan bağı kuvvetlenmiş ve operaya olan ilgisi doğmuştur. O yıllarda Türkiye'de opera eğitimi veren bir kurum olmadığı için, Almanya'ya giderek Berlin Konservatuvarı'nda opera eğitimi almaya karar vermiştir.
Berlin'deki eğitimi, Berksoy'un sanat hayatının dönüm noktalarından biri olmuştur. Opera eğitimi alırken büyük bir özveriyle çalışan Berksoy, güçlü vokali ve etkileyici sahne duruşuyla dikkat çekmiştir. Yeteneği ve özgün yorumu sayesinde Avrupa'nın önemli opera sahnelerinde başarıyla performans sergilemiş ve uluslararası bir üne kavuşmuştur.
İlk sesli Türk filminde ve Atatürk'ün emriyle sahnelenen ilk Türk operasında yer almıştır. Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde opera sanatının önemli eserlerinin ilk sahnelenişlerinde performans sergilemiştir. Ayrıca 1939'da Berlin'de Richard Strauss'un "Ariadne auf Naxos" adlı eserinde başrol oynayarak Batı Avrupa'da sahneye çıkan ilk Türk opera sanatçısı unvanını kazanmıştır.
Semiha Berksoy, kariyeri boyunca birçok ünlü bestecinin eserlerini başarıyla seslendirmiştir. İhtişamlı soprano sesiyle izleyicileri büyülemiş ve sahnede özgün bir ifade gücü sergilemiştir. Ancak Berksoy, sadece bir opera sanatçısı olarak yeteneklerini sınırlamamıştır. Resim yeteneği olan Berksoy, sanat dünyasında da kendine yer edinmiştir. Birçok resim sergisi düzenlemiş ve kendi sanat çalışmalarını başarıyla sergilemiştir. Ayrıca tiyatro alanında da önemli başarılara imza atmış ve tiyatro yönetmeni olarak çalışmıştır.
Berksoy'un sanat anlayışı, özgün ve sıra dışı bir tarza sahiptir. Sahne performanslarındaki güçlü vokali, dramatik ifadesi ve etkileyici sahne duruşuyla izleyicileri derinden etkilemiştir. Sanatını icra ederken sınırları zorlamış, geleneksel kalıpları reddetmiş ve cesur bir tutum sergilemiştir.
Semiha Berksoy, sadece sanatçı kimliğiyle değil, aynı zamanda kişiliğiyle de öne çıkan bir isimdir. Kendisi, güçlü ve bağımsız bir kadın olarak tanınır. Sanatıyla sadece Türkiye'de değil, uluslararası platformlarda da başarı elde etmiş ve Türk kültürünü dünya sahnelerine taşımıştır.
Berksoy'un sanat hayatı ve mirası, Türk kültür ve sanat dünyasında önemli bir yer edinmiştir. Cesaretli ve özgün sanat anlayışıyla Türk kadın sanatçılar için bir ilham kaynağı olmuş, sanatın farklı disiplinlerindeki çalışmalarıyla geniş bir hayran kitlesi edinmiştir.
Semiha Berksoy, 2004 yılında İstanbul'da hayatını kaybetmiştir. Ancak sanatı ve etkisi hala yaşamaktadır. Sanatçı kimliği, disiplinler arası çalışmaları ve cesur duruşuyla, Türk kültür ve sanat dünyasında unutulmaz bir iz bırakan bir isim olarak anılmaya devam etmektedir.
BinYaprak; iş hayatına atılmaya hazırlanan farklı coğrafyalardaki üniversiteli kadınla, çalışan kadının ilham, tecrübe ve iş fırsatlarını paylaştıkları, çalışan kadının dijital kız kardeşlik çemberi.
BinYaprak; iş hayatına atılmaya hazırlanan farklı coğrafyalardaki üniversiteli kadınla, çalışan kadının ilham, tecrübe ve iş fırsatlarını paylaştıkları, çalışan kadının dijital kız kardeşlik çemberi.
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum