Milyon Kadına Mentor programı elçilerinden Selen Okay Akçalı ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Yönetim Kurulunda Kadın Derneği Genel Sekreteri Selen Okay Akçalı, "En Aktif Tanıtım Elçi" ödülünü aldı!
1) Sizi kısaca tanıyalım: Nerede doğdunuz, ne okudunuz?
1981 yılında Ankara'da doğdum. Endüstri mühendisiyim.
2) Şimdi hangi kurumda ve görevdesiniz?
Çok yakın zamanda YKKD Genel Sekreterliği görevimden ayrıldım. Şu anda danışmanlık veriyorum ve gönüllü olarak belli platformları destekliyorum.
3) Hayatınıza etki eden, ilham aldığınız kişiler kimler, bize onlardan bahseder misiniz?
Bu konuda hem çok şanslı hissediyorum hem de hayatımı ilham aldığım kişilerle doldurmaya özel çaba harcıyorum. 1923 doğumlu rahmetli anneannem benim rol modelimdi. 1940'ların başında Adana'da memurluk sınavını kazanmış, çalışan bir kadındı. Bana hayatına dair çokça hikaye anlatırdı. Kadının mücadelesi, iş hayatı, aşk, ilişkiler, seçimler üzerine konuşurduk. Ondan öğrendiğim en özel şey hayatın ne kadar kutsal olduğuydu. 92 yaşına kadar her saniye yaşama tutkuyla sarıldı, hatta 90 yaşında kredi alıp ev almaya kalktı. Elbette banka kredi vermedi ama onun bu duruşu bana hep güç verdi ve vermeye devam ediyor. Sözünü dinleyip aradığım aşk, 15 sene önce kapımı çaldı. Eşim en büyük ilham kaynağım, mentorum, destekçim. Hayatıma pozitif etkisini birkaç cümlede toparlamam mümkün değil. Aslında düşünüyorum da, hayatımıza derin etki eden kişilerin söyledikleri değil, yaptıkları, kendilerinde uyguladıkları bize asıl ilham veren.Eşimin hayatı yaşayış şekli, gustosu, özeni, okudukları, sorumluluk duygusu, araştırdıkları, yaşama verdiği değer ve incelikler beni etkiliyor. Böylesi kaotik bir dünyada içini bu denli pozitif şeylerle doldurma gayreti bana güç veriyor. Hepsini yapamasam da örnek almaya çalışıyorum.
4) Kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz? Bizimle dijital kaynak önerilerinizi paylaşır mısınız?
Medium, McKinsey Insights ve HBR Türkiye uygulamaları üzerinden ilgi alanlarıma göre haber ve yazıları takip ediyorum. Gündemi Aposto'dan takip ediyorum. Ayrıca üniversitelerin son iki senede dijital platformlara uyarladığı uzaktan eğitim programlarından dönem dönem faydalanmaya çalışıyorum. Örneğin Oxford Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezinden 3 aylık Feminist Philosophy kursu almıştım.
5) Kariyerinize tılsımlı bir dokunuşla yön veren bir mentorunuz oldu mu?
Evet oldu. Çok yakın bir örnek vermek isterim. Yakın zamanda işimden ayrılma kararı aldım. İş hayatında yeni başlangıç kararları verebilmek kadar bırakabilmenin de aynı derecede önemli olduğuna inanıyorum. Hatta bırakmak, belki de başlamaktan ve yeni bir yola koyulmaktan bir parça daha zorlu. Bu kararımda yanımda olan, bana ışık tutan bir mentorum oldu. İyi mentor nasıl olunur sorusunu yanıtlar nitelikte bir ilişkimiz olduğunu düşünüyorum. Her ihtiyaç duyduğumda yanımda oldu, ulaşılabilirdi. Kararı benim vermemi bekledi, direkt bir yönlendirmede bulunmadı. Duygularıma, düşüncelerime saygı duydu, yargılamadı. Bir öğretmen-öğrenci ilişkisi kurmadık, zamansız ve hiyerarşisiz bir dostluk inşa ettik. Kendi hayatındaki benzer kararları, onu karar almaya iten önemli durumları benimle açıklıkla paylaşıp cesaretlenmemi sağladı. Ana odağı kariyere değil kendimi geliştirmeme yönlendirdi, bu doğrultuda bana ev ödevleri verdi. En önemlisi, kendi tutarlılığı, hayat görüşü, uygulamaya geçirdikleri ile ilham verdi.
6) Bugüne kadar aldığınız en iyi kariyer tavsiyesi ne idi?
Birkaç tane sayabilirim, 'İşinde olumsuz olarak nitelediğin bazı koşullar, belki de senin oradaki varlık sebebindir. Söylenmek ve düzeltilmesini beklemek yerine, inisiyatif al ve sen düzelt.'& 'Kariyer değişim kararı geçmişe ya da mevcut duruma değil, geleceğe bakılarak verilir.' ve de Eleanor Roosevelt'in meşhur tavsiyesi; 'Her gün, seni korkutan bir şey yap.'
7) Milyon Kadına Mentor Programına elçimiz olarak destek verme kararını nasıl verdiniz? Sizi ne motive etti?
Ben mesleğini tam anlamıyla yapamamış bir mühendisim. Programı gördüğümde içimden geçen ilk duygu 'Keşke mezun olduğum dönemde MKM olsaydı' oldu. Sonrasında 'Acaba bu program için ben nasıl bir destek verebilirim' diye düşünmeye başladım. Mentor ya da kurumsal paydaş olarak katılamıyordum. Sevgili Melek Pulatkonak ile benim katkı sağlayabileceğim konuları masaya yatırdık ve kendimi ilgi duyabileceğini düşündüğüm kişileri ararken buldum. Bu kişilerin olumlu tepkileri, konuyu sahiplenmeleri beni daha da motive etti. Melek'in harekete geçiren enerjisi ise elbette her daim motivasyon kaynağım.
8) Tekrar 20 yaşına dönme şansınız olsa neyi farklı yapardınız? Ya da kariyeriniz için 20'li yaşlarda iyi ki yapmışım dediğiniz şeyler nelerdir?
Keşke'lerim de iyi ki'lerim de çok. Örneğin, 20 yaşımda üniversite 3. Sınıftayken keşke okulumun bir yılını yurtdışında okusaydım diyorum. Yine bu yıllarda ilgi duyduğum alanlarda sivil toplumda gönüllü çalışsaydım harika bir deneyim olurdu. İyi ki yapmışım dediklerimden ilk aklıma gelenler ise ailemden farklı bir şehirde üniversite okumak, farklı hobiler edinmek ve bu sayede değişik çevreler tanımak, okul kulüplerinde aktif çalışmak, biriktirdiğim dostluklar. İyi kariyer benim için hiçbir zaman iyi unvan, iyi gelir kavramlarından ibaret olmadı. Hayat tarzı ve değerlerim ile örtüşen kurumlar için çalışmak, mesleki olarak gelişirken insani olarak da geliştiğim ortamlarda olmak önceliğimdi. Bu anlamda yirmili yaşlardaki seçimlerimle kariyerim için iyi bir temel attığımı düşünüyorum.
9) Yaptığınız en cesurca şey neydi?
Yaptığım en cesur hareketi bilmiyorum ama kendimi en cesur hissettiğim dönemim anne olmamla başladı. İkinci kızımla ise katlandı. Davranışlarımın, yaptıklarımın etkisini en hızlı gördüğüm maceram.
10) Okuduğunuz ve hayata karşı bakış açınızı dönüştüren bir kitaptan bahseder misiniz?
Polisiye romanlara ilgiliyim. Bu soru sorulduğunda aklıma hep Patrick Süskind'in Das Parfum'ü gelir. Polisiye bir roman olarak geçse de, insana ve topluma dair çarpıcı tespitleri, derinliği, akışındaki sıra dışılığı ve muhteşem sonu beni çok etkilemiştir.
11) Bir süper gücünüz olsa ne olmasını isterdiniz? Neden?
Zamanda yolculuk yapabilmek isterdim. Kaybettiklerimle hasret giderebilmek, bugün çözmeye çalıştığımız olaylara yerinde tanıklık etmek ve arada bir de çocukluğumu ziyaret etmek fena olmazdı.
12) En son hangi kitabı okudunuz ya da okuyorsunuz?
Josephine Donovan'in Feminist Teori adlı kitabını okudum. Sevgili Banu Açıkdeniz ile haftalık olarak buluşup kadın hareketleri, feminizm üzerine çalışıyoruz. Bu kitap aynı zamanda bizim ilk ders kitabımızdı. Tarihsel bir seyir içinde feminizmin kendi içindeki değişimini ve kadın hareketlerinin farklılaşan ve ortak yönlerini anlatan bu eser benim için bir başucu kitabı oldu. Feminist hareketin öncü kadın ve erkeklerini tanıma, feminizmin çağımızın düşünce akımlarıyla ilişkisini anlama fırsatı verdi.
13) Üniversite yıllarınızda ki sizi 3 kelimeyle anlatabilir misiniz?
Başına buyruk, Meraklı, Dans Tutkunu.
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum