Kadınlar Halk Fırkası Kurucusu: Nezihe Muhittin

    nezihe-muhiddin-egoistokur-gulenay-borekci-yaprak-zihnioglu

    Kadınların hikayelerini paylaşan, "Deneyim paylaşınca güzeldir" inancıyla çalışan BinYaprak ailesi olarak, 29 Ekim'de BinYaprak Hikaye Hasadı Hareketini başlattık. Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına kadınların hikayelerini hediye etmek için çıktığımız Hikaye Hasadına, ilklerin hikayeleri ile devam ediyoruz. 

    Bu yazımızda Kadınlar Halk Fırkası kurucusu, kadın haklarının büyük savunucusu Nezihe Muhittin'den bahsedeceğiz.

    Hayatı

    Nezihe Muhiddin, 1889 yılında İstanbul'da doğmuştur. Annesi ilk serasker Ağa Hüseyin Paşa'nın torunu ve Ali Şevket Paşa'nın kızı Zehra Hanım, babası ise savcılık ve ceza hâkimliği yapmış olan Muhiddin Bey'dir. Eğitimine doğduğu semt olan Kandilli'de bir mektepte başlamıştır. Bir süreliğine Kumkapı Sörler Okulu'na, altı ay kadar ise Dârülmuallimât'a devam etmiştir. Eğitim seviyesinin düşüklüğü ve okul ortamındaki disiplinsizlik gibi sebeplerle öğretmen okulunu bıraktıktan sonra evde kardeşi ile birlikte "hususi muallimlerden" ders almaya devam etmiş, 1909 yılına kadar evde eğitim almayı sürdürmüştür. Arapça, Farsça, Fransızca ve Almanca'yı özel ders alarak öğrenmiştir. Sekiz yaşından itibaren annesiyle birlikte kadın derneklerinin faaliyetlerine ve toplantılarına katılmış, bu sayede Fatma Aliye gibi isimlerle tanışma olanağı bulmuştur. Çocukluk yılları II. Abdülhamid'in hüküm sürdüğü döneme rastlamıştır. Yeniliklere açık, aktif ve atılgan tavırları bulunan Muhiddin'in görüşlerini içinde bulunduğu kadın çevresi etkilemiştir. Nakiye Hanım ve eski sadrazam Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa'nın torunları olan hanımlarla (Azize, Refika ve Feride) kadınların durumuyla ilgili neler yapılabileceği üzerine fikir alış verişlerinde bulunmuşlardır. 

    Eğitimi

    Nezihe Muhiddin, Meşrutiyet'in ikinci yılında, yirmi yaşına geldiğinde (1909) "harici hayata atılmak ve bir erkek gibi çalışmak" isteği duymaya başlamıştır. Bu isteği içinde yoğun olarak hissettiği sırada bir kız lisesi kurulacağını öğrenmiş ve öğretmen okulunu bitirmediği halde Maarif Nezaretine doğa bilimleri derslerini vermek için sınava girmek istediğini bildirmiştir. Sınavı kazandıktan sonra Kız İdadi Mektebinde fen dersi öğretmeni olarak çalışma hayatına başlamıştır. 

    Kariyeri

    1911-1912'de Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile İttihat ve Terakki Fırkası arasındaki gerginlik, siyasi atmosferi sarsmıştı. Bu dönemde yaşanan karışıklıklar, İttihat ve Terakki Kız Sanayi Mektebi'ni olumsuz etkilemiş ve okul kapatılmıştı. Ancak Nezihe Muhiddin'in çabalarıyla okul tekrar açıldı. Balkan Savaşı sırasında Muhiddin, öğrencileriyle birlikte okulu yaralı askerler için hastaneye dönüştürmüştü. Balkan yenilgisinin ardından Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin Hanımlar Heyeti tarafından bir konferans düzenlendi ve önemli isimler konuşma yaptı. Muhiddin de burada iktisadi bağımsızlığın önemine vurgu yapmıştı.

    Meşrutiyet'in ilanından sonra kız okullarının başöğretmenliği genellikle kadınlara verildi. Nezihe Muhiddin de bir teftiş heyetinin bir üyesiydi ve kız okullarının denetlenmesinde rol aldı. İstanbul İnas Sultanisi'ne ve Selçuk Hatun İnas Sultanisi'ne müdire olarak atandı. Ancak görevden alındığı için yaşadığı sıkıntılar, onun hükümetle ilişkilerini olumsuz etkiledi. Millî Mücadele'nin ardından kadın haklarının kazanılması için uygun bir zeminin olduğunu düşünen Muhiddin ve arkadaşları, Türk Kadın Birliği'ni kurdu. Ancak hükümetin baskıları ve iç sorunlar nedeniyle bu girişimleri engellendi.

    Muhiddin, kadın haklarının savunucusu olarak mücadelesine devam etti. Ancak Türk Kadın Birliği'nden ihraç edildi ve hükümet tarafından yargılandı. Sonrasında öğretmenlik yapmaya başladı. Kadınların siyasi haklarının tanınması için mücadele eden Muhiddin'in çabaları, zaman zaman eleştirilere maruz kaldı ve farklı siyasi dönemlerde değişen desteklerle karşılaştı. Son olarak, kitaplarında ve yazılarında Mustafa Kemal Atatürk'e duyduğu saygı ve minnetini ifade etti. 

    Nezihe Muhiddin'in eserleri arasında "Cenk Ninnisi," "Rüzgarlar Neler Söylüyor?," "Sühadân," "Meleke-i Sulh ve Heyula-i Harb," "Hayatın Acısını Nasıl Duydum?," "Karanlık Yollar," "Ümit ve İntizar," "İstanbul'da Bir Mahallenin Sabah Levhaları," "Nevmidi," "İtiraf," "Sarhoş," "Tâli' mi ?-Evlat Aşkı" (Mehmed Rauf ile birlikte), "Türbedarın Gelini," "Gönül bu ya…," "Ya Rabbi! Mümin kullarının kalbine sen merhamet sun…," "Bir Şüphenin Azabı," "Haydudun Sonu," "Kevser Nine," "Perili Evin Esrarı," "Bir Hatıra," "Kanlıkavak Efsanesi," "Dört Kardeşler," ve "Boğaziçi'nde Mehtap" adlı hikayeleri ve makaleleri bulunmaktadır. Ayrıca, kadınlık, içtimaiyat ve siyaset konularında hitabet ve konferansları ile dönemin çeşitli gazete ve dergilerinde birçok makalesi yayımlanmıştır. 

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    BinYaprak; iş hayatına atılmaya hazırlanan farklı coğrafyalardaki üniversiteli kadınla, çalışan kadının ilham, tecrübe ve iş fırsatlarını paylaştıkları, çalışan kadının dijital kız kardeşlik çemberi.

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.