Ford Otosan İnsan Kaynakları Direktörü Nursel Ölmez röportajında İnsan Kaynakları alanında nasıl kariyer yapabileceğin hakkında tüyolar bulabilirsin.
Ford Otosan İnsan Kaynakları Direktörü'yüm. 2009 yılı başında, kriz yılında başladım.
İstanbul Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunuyum. Öncesinde de Kadıköy Anadolu Meslek lisesi bilgisayar programcılığından mezun oldum. Lise seviyesinde kodlama eğitimi veren bir okuldu ve bu sayede 15 yaşımdan itibaren bir nevi bilgisayar programcılığını, o dönemin geçerli olan kodlarını ve algoritma mantığını öğreten, yazılım yapan bir okulda 4 yıl okudum.
O zaman tercih sistemi daha farklıydı. Önce tercih yapıyordunuz, sonra puan açıklanıyordu. Aklımda bilgisayar mühendisliği ve endüstri mühendisliği olmak üzere iki bölüm vardı. Bilgisayar mühendisliği istedim fakat bilgisayar bana daha donanımla ilgili geldi. Endüstri mühendisliği ile insanlara daha yakın olabilirim diye düşünmüştüm. İyi ki endüstri mühendisliği olmuş diyorum çünkü bilgisayar bilgisi altyapısı ile neden – sonuç ilişkisi; analitik düşünce alt yapısı ile endüstri mühendisliği yapıyor olmak bana hem iş hayatında hem okurken çok büyük avantajlar sağladı.
Kariyerime insan kaynaklarında başlamadım. Migros'ta metot organizasyon ve planlama diye bir departman vardı. Şirketin yeniden yapılanması ile ilgili kurulmuş bir departmandı. Ben o departmanda şirket süreçlerinin analiz edilmesi ve yeniden yapılandırılması gibi konularda çalıştım. Dolayısıyla ilk işim metot mühendisliğiydi. 8 yıl sonra insan kaynakları süreçlerinde çalışmaya başladım. Daha sonra Rusya'da İnsan Kaynakları Direktörlüğü teklif edildi. Bu yurt dışı deneyimi ve üst düzey bir rol demekti, ben de kabul ettim.
Kadın olarak, müdürüm Meltem Tarhan. Erkek olarak bağlı olduğum ilk üst düzey yöneticim Ender Alkaya'nın ismini verebilirim ama aslında herkesten ilham alıyorum.
Hiçbir şeyi değiştirmek istemezdim belki de. Çünkü şu an yaşadığım ve deneyimlediğim her şeyin bana bir şey öğrettiğini düşünüyorum. O anda zorluk gibi görünüyor olsa da sonra dönüp baktığımda, durumu o şekilde yaşıyor olmanın bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Anı yaşamanın önemli olduğunu düşünüyorum ve bunu uyguluyorum.
Cesur olmalarını, kendilerine güvenmelerini, eksiklerinden çok sahip olduklarını görmelerini ve bunları takdir etmelerini isterim. Hedefe giden yolda güçlü yönün senin için bir enerji kaynağı oluyor çünkü eksik diye bir şey yok, öğrenilmesi gereken fırsatlar var. Binyaprak videomu izlerlerse bu soruya daha fazla cevap alabilirler belki de.
İşimi yaparken her zaman sorgulayıcı olmak, kök nedeni bulmak için analiz etmek, eğer bir süreç var ise süreci haritalandırmak, problemi tespit etmek, problemi tespit ettikten sonra uygun çözümleri uygulamak konusunda kendimi iyi buluyorum. Bunu bana sağlayan 15 yaşında algoritma mantığını öğrenmiş olmamdan kaynaklı olarak düşünce yapımın gelişmiş olması.
Problemlerde haritalar gözümün önüne gelir ve ona göre bir karar veririm. Karar bir seçim anıdır. Aslında farkında olmadan birçok basit noktada karar sürecinde oluyoruz. Her karar, bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Bunlar neden – sonuç ilişkisi de kurabilmelidir. Bunu iş hayatında çok fazla şekilde yapıyoruz. Bazen bunları dijitalleştirip sistemleri otomasyona dönüştürürken aldığımız kararları, dijital adımlara dönüştürmeyi başarıp başaramadığımızın ne kadar farkında olduğumuzla ilgili dönüp kendimize özeleştiride bulunmamız gerekiyor.Öğrenme ve gelişmenin sonu olmadığını düşünüyorum. Bu yüzden online platformlardan okuyorum. Blog, tartışma ve forumlar gerçekten besleyici. Ayrıca yoga, meditasyon ve koçluk eğitimi aldım. Hem koçluk yapıyorum hem de danışmanlık alıyorum. Bu teknikler yeni farkındalıklar yaratıyor.
İlk olarak çalışkan olmasını tercih ediyorum. Sorumluluklarını bilmesi, öğrenmeye açık olması ve iş potansiyelinin beklentilerimin önüne geçecek kadar iyi olması benim için önemli. En önemlisi ise işini takip ediyor olması, azimli olması ve sonuç odaklı olmasıdır. Kişinin meraklı olmasını da isterim çünkü meraklı kişi işini daha iyi yapma çabası içinde olur. Bu duygusal, zihinsel veya görsel merak olabilir. Tabi ki, bu özelliklerin yaratıcılıkla da birleştirilmesi lazım.
İnsanların hem kendilerine hem de karşılarındakilere karşı güveni olması lazım. Ben de ekibimde çalışan herkese güvenmek isterim böylece ekibimde sevgi olur, bu nedenlerle ekibimdeki herkesi çok seviyorum. Sevgi olmadan işi gönüllülükle yapmak pek mümkün olmuyor. Kısaca ekibimin kalitesinin benden daha iyi olmasını isterim.Var. İşe alımda değerlendirme merkezi uygulaması yapıyoruz, aradığımız belli yetkinlikler var. Adayların o yetkinliklere sahip olup olmadıklarını kontrol ediyoruz. İçinde yetkinlik bazlı mülakatlar, role-play, vaka analizleri, sunumlar var. İngilizce dil becerisi, zihinsel, analitik ve sözel beceriyi ölçen sınavlarımız var. Stajlarımızda da benzer filtrelemeler yapıyoruz. Uzun dönemli stajlarımız oluyor. MT gibi almıyoruz ama rotasyon imkanlarımız çok geniş.
İşe başlamadan önce okul döneminde farklı sektörlerde, farklı fonksiyonlarda staj yapmalarını öneriyorum. Neyi sevip neyi sevmediklerini bilmeleri ve anlamaları gerekiyor. Bu süreçte istedikleri departmanda çalışan kişilerin yaptıklarını görmek, onlar için işin nasıl gideceği konusunda ipucu oluyor. Böylece iş ve bölüm tercihlerini doğru yapmak sevdiği işi yapmalarını sağlayarak başarıyı doğuruyor. Rol modeller çok önemli. Rol modellerinden mentörlük desteği de isteyebilirler. Özet ile tavsiyem; kesinlikle içlerine kapanmasınlar ve kendileri tek başlarına düşünmesinler. Çok sesli düşünsünler. Arkadaşlarıyla, kendilerinden 2-5 yıl büyük profesyoneller ile buluşsunlar, sohbetler etsinler. Sorular sorsunlar, dışa açık olup networklerini geliştirsinler.
Öyle klasik bir sorumuz yok. Hatta bu sorunun cevabını Youtube'da Ford Otosan mülakat soruları diye bir videoda bulabilirsin. Mesela benim kendi mülakatlarımı, o an için kişinin verdiği cevaplar şekillendiriyor. Ben kendileri gibi olmalarını istiyorum, hazır cevaplarla gelmesinler. Çünkü o da onları özgünlüklerinden uzaklaştıracak. Akıllarını, ruhlarını, kalplerini alsın ve gelsinler istiyorum.
Bu yazı CampusWIN Academy Bahçeşehir Üniversitesi lideri ve mezunumuz Güler Yıldırım tarafında yazılmıştır. Teşekkürler Güller!
Biz TurkishWIN liderlik programı CampusWIN Academy'de senin için yazılar yazan kız kardeşleriniz. İşte fırsat eşitliğini sağlamak için yetkinin ötesinde liderlik edip, fark yaratmak ve kendimizi geliştirmek için birlikteyiz. Her Mart ayında aramıza yeni kız kardeşlerimiz katılıyor. Bekleriz🙂
Biz TurkishWIN liderlik programı CampusWIN Academy'de senin için yazılar yazan kız kardeşleriniz. İşte fırsat eşitliğini sağlamak için yetkinin ötesinde liderlik edip, fark yaratmak ve kendimizi geliştirmek için birlikteyiz. Her Mart ayında aramıza yeni kız kardeşlerimiz katılıyor. Bekleriz🙂
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum