Sosyal Medyada Kişisel Marka Oluşturma

    Sosyal Medyada Kişisel Marka Oluşturma

    Gün geçtikçe sosyal medya kanallarının rolü hepimiz için artıyor. Sosyal medyanın iş dünyasındaki rolünü ve Y kuşağı ile ilişkisini öğrenmek için yazıyı okumaya devam et!

    Y Kuşağı Kimdir?

    Brosdahl ve Carpenter'ın (2011) kuşak kategorilerine göre Y kuşağı, 1981 sonrası doğumlulardan oluşur. Kuşak gruplandırmalarında hayatın belirli bir evresini paylaşmanın, ortak bakış açıları geliştirmekte çok etkili olduğu öne sürülmektedir. Y kuşağını diğer kuşak gruplarından ayıran, teknolojiye maruz kalmış olmalarıdır (Bolton vd., 2013).

    Y kuşağının özelliklerini anlamanın önemi pek çok disiplin tarafından bilinse bile İnsan Kaynakları ve Kariyer Yönetimi alanları, bütün bunların başında gelmektedir. Smola ve Sutton (2002) tarafından kapsamlı deneysel araştırmalara dayanılarak öne sürüldüğü gibi iş değerlerinin büyük bir kısmı kuşak gruplarıyla doğrudan ilişkilidir. Kuramsal çalışmalar devam ederken pratikte de Y kuşağının ihtiyaç, istek ve arzularının anlaşılmasıyla insan kaynaklarına daha etkin katılım sağlamanın önemi öğrenilmiştir. Gösterilen ilginin vardığı noktada The Economist yazarı Jessica Buchscaum, "Net Kuşağı, ekonomik krizin etkilerini hafifletmek isteyen şirketlerin tam aradığı türde çalışanlar olabilir" (2008) görüşünü ileri sürmüştür.

    Teknolojiye ve çoğul göreve yatkınlığıyla Y kuşağı, işler ve iş yerlerinin tasarımının yanı sıra işverenlerin ve çalışanların birbirlerine en faydalı olacak şekilde eşleştirilmesinin yollarını da baştan aşağı değiştirmesi beklenen bir gruptur.

    Sosyal Medya ve Çalışma

    Sosyal medyanın iş dünyasındaki rolü, dünya çapında gitgide genişleyen iş çevrelerinin başlıca tartışma konularından biridir. Pazarlama özelinde AudienceBloom yetkililerinden Jayson DeMers, ilgi alanlarına giren müşterilere ve/veya çalışanlara ulaşmak isteyen tüm şirketlerin geleceğinde sosyal medyanın yattığını savunmaktadır (Forbes, 2014). Facebook, Twitter ve LinkedIn gibi sosyal medya devleri, ağlarını giderek büyütürken yerine getirdikleri işlevler de zamanla değişti ve iyileşti. İşe alım konusunda işverenlerin birincil kaynağı LinkedIn olsa bile tüm sosyal medya kanallarında kullanıcı sayısı hızla artınca diğer sosyal medya kanalları da işe alım amacıyla kullanılmaya başlandı. Adecco Group'un sosyal medyadan işe alım üzerine "İş Trendleri Araştırması" sonuçlarına göre iş aramalarının %73'ü, işe alımların ise %55'i çevrim içi gerçekleşmektedir (Adecco, 2015). Bölgeler arasında farklar olsa da işe alım faaliyetlerinde çevrim içi platformlara yönelmek, global bir eğilimdir. Y Kuşağının yukarıda değinilen kabiliyetleri ve eğilimleri göz önünde tutulursa işe alım sürecinin her iki tarafının da sosyal medya ve sosyal işe alım olanaklarından yarar görmesi beklenmektedir.

    Dünyada işe alım trendleri, son on yılda yaşanan değişimin büyüklüğünü ortaya koymaktadır. LinkedIn tarafından Kurumsal İK bölümlerinde çalışan ve şirketlerinin işe alım çözümleri bütçesinde bir derece karar yetkisine sahip 3894 yetenek kazanma yetkilisi arasında yapılan ankette, kurumların %59'unun geçen yıla göre işveren markasına daha fazla yatırım yaptığı ortaya çıktı (LinkedIn, 2016). İletişim ve işverenler arasında stratejik eş güdüm sağlandıkça medyanın rolünün yıllar içinde genişlemesi bekleniyor. Öte yandan, Benson ve diğerleri (2014) tarafından öne sürüldüğü gibi ilk işlerini arayan yükseköğrenim mezunları arasında Facebook ve LinkedIn kullanıcısı olanların sayısı giderek artmaktadır. Ayrıca mezunların çoğu, bir işe girdikten sonra sosyal ağlarını genişletmenin öneminin de bilincindedir. Dolayısıyla işe alım sürecinin her iki tarafı da sosyal ağları daha iyi kullanma yollarına ihtiyaç duymaktadır.

    Y Kuşağı Kılavuzu Projesi Hakkında

    Sosyal işe alım alanında daha çok araştırma ve geliştirme ihtiyacı olduğu düşünüldüğünde Y Kuşağı Kılavuzu projesinin bu ihtiyaca yönelik bir adım olduğu açıktır. Bu doğrultuda Y Kuşağı Kılavuzu projesi, Avrupa'nın yetenek sektöründeki son durumunu anlayıp analiz etmeyi ve "modern işe alım rejimi" taraflarına bilgi sağlayacak çıktılar sunmayı hedeflemektedir. Projenin temelinde, işe alım yöntemlerinin dönüşümü için öğrencilerin, işverenlerin ve üniversite kariyer merkezlerinin kilit önem taşıdığının kabulü yatmaktadır. Rapor, bunun için Avrupa'nın farklı yerlerinde yapılan ayrı; fakat birbirini tamamlayan üç anketin sonuçlarını da içerir. Çalışmanın yöntemi, sonuçları ve analizleri, ilerideki yazılarda anlatılmıştır.

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    Sabancı Üniversitesi koordinatörlüğünde yürütülen "Y Kuşağının Yetkinlik Gelişimi ve Sosyal Medyada Kişisel Markalaşması" projesi, üniversite öğrencilerinin  istihdamına katkı sağlamak amacıyla "Y" kuşağına gerekli yetkinlikleri kazandırmayı ve öğrencilerin kendilerini sosyal medya üzerinden etkin bir şekilde ifade edebilmelerine destek olmayı hedeflemiştir. Projede, Universum Global (İsveç), Novancia Business School (Fransa), Türk Kültür Vakfı – AFS ve Abdullah Gül Üniversitesi ortak olarak yer almıştır. Projedeki araştırma bulgularına göre, işverenlerin yeni mezunlarda en çok sorumluluk, güvenilirlik, iletişim, takım çalışması ve olumlu tavır  yetkinliklerini aradığı ve işe alım süreçlerinde sosyal medyayı öğrencilere göre daha etkin kullandığı ortaya çıkmıştır. Bu bulgulara göre hazırladığımız “Sanal Rehber” gençlerimizin yetkinliklerini geliştirmelerini destekleyerek, iş arama süreçlerinde kendilerini daha etkin ve doğru tanıtmalarına katkıda bulunacaktır.

     

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.