Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez. Bazı zorluklar size gerçekten acı gelebilir ama onları yenmek için cesaretle hayatta bir şeyler yapmaya başlarsanız eğer, yolun açıldığını görüyorsunuz ve kanatlarınız açılıyor. O zaman da size kimse engel olamıyor.
Tuluhan Tekelioğlu
Tuluhan Tekelioğlu'nun hayatı, cesaret ve özgüvenle şekillenmiş bir yolculuk. 5 Mart 1970'te Fransa'da doğan Tuluhan, gazeteci olma hayalini kurarken ailesi farklı bir yol seçmesini istemişti. Babası akademisyendi ve onu da kendi adımlarını takip ederek akademik kariyer yapmaya yönlendirmeye çalışmıştı. Ama Tuluhan, hayallerinin peşinden gitmek için kararlıydı. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdikten sonra Fransa'da Ekonomi üzerine master yapmaya başlamıştı. Ancak, master tezini sunmadan bir hafta önce bavulunu topladı ve Paris'e Sipa Press'e gitmek için yola çıktı. Bir hafta önce… Bu cesareti, özgüveni ve kararlılığı beni gerçekten çok etkiledi. Kendi yolunu çizmekten, hayallerinin peşinden gitmekten asla vazgeçmemişti.
Paris'te, gazeteciliğin en büyük isimlerinden Gökşin Sipahioğlu'nun yanında ilk stajını yapmaya başladı. Bu, onun çok büyük bir hayaliydi. Televizyon programcılığı yaptığı yıllarda, Google'da kendisini aradığında karşılaştığı ilk sonuçların genellikle "saçı" gibi konular olduğunu gördü. O, insanların kadını sadece güzel bir varlık olarak görüp sınırlamak istemediğini, aslında bir kadının başarısının derinliklerinde neler barındırabileceğini anlatmak istedi. Ve bunun için de belgeseller çekmeye devam edeceğini söylüyor. Bunu yaparak, insanların ona olan algısını değiştirmek istiyor.
Çocukluğundan beri toplumsal tabulara merak salmıştı. Her zaman bu tabulara dokunmak istemişti. 1997'de Afrika'da çalışırken, bir ay boyunca kimsenin gitmek istemediği bir mülteci kampına gidip orada insanlığın acımasız yüzünü gördü. Kenya'nın kuzeyindeki bu kamp, onun hayatındaki en önemli kırılma noktalarından biri oldu.
Kırk yaşına geldiğinde, kadınlar için hayatın değişmeye başladığını fark etti. Kadınların hep başkalarına adanmış hayatlar yaşadığını, kendileri için hiçbir şey yapmadıklarını gördü. Bu farkındalıkla birlikte, erkeklere dair yapılan tabuları yıkmaya karar verdi ve dünyada erkeklerle ilgili ilk belgeseli çekti. Kadınların, "Biz kendimizi tanıyoruz ama kocalarımız kapalı kutu gibi, onlarla konuşmalısınız" sözleri üzerine başlattığı bu projede, erkeklerin de kendi iç dünyalarını keşfetmelerine yardımcı oldu ve bu belgesel ona ödüller getirdi.
Tuluhan Tekelioğlu'nun hayatının en anlamlı projelerinden biri ise 3 yaşında böbrek nakliyle hayata tutunan Hasan Hüseyin'in hikayesiydi. "Yeni Hayat" adını verdiği bu belgesel, organ bağışı oranlarını artırarak 2016'da bin kişinin organ bağışlamasını sağladı. Bu belgesel, insanları bilgilendirip harekete geçirdi. Belki de çok sayıda hastanın hayatını kurtaran bir adım oldu. Tekelioğlu'nun hedefi ise bu sayıyı 10 bine çıkarmaktı.
Bir gazeteci olarak insanlara dokunmanın, onları harekete geçirmenin ne kadar büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu söylüyor. İnsanlar hep mutluluğu arar, fakat mutluluğun asıl kaynağı insanın kendiyle barışık olmasıdır. "Eğer kendimize kızmayı keser ve sağlam adımlar atmaya başlarsak, mutluluğu biz de bulabiliriz" diyor. Bu sözler, her adımda daha fazla kendine güvenen, hayallerinin peşinden giden bir kadının düşünceleriydi.
Tuluhan Tekelioğlu'nun hayatı, cesaret, kararlılık ve toplumsal tabuları yıkmakla geçen bir yolculuk. Onun hikayesinden alınacak çok ders var. Bir kadının gücünü ve potansiyelini fark etmesi, toplumsal algıları değiştirmesi… Belki de bizim için de bir ilham kaynağıdır.
BinYaprak; iş hayatına atılmaya hazırlanan farklı coğrafyalardaki üniversiteli kadınla, çalışan kadının ilham, tecrübe ve iş fırsatlarını paylaştıkları, çalışan kadının dijital kız kardeşlik çemberi.
BinYaprak; iş hayatına atılmaya hazırlanan farklı coğrafyalardaki üniversiteli kadınla, çalışan kadının ilham, tecrübe ve iş fırsatlarını paylaştıkları, çalışan kadının dijital kız kardeşlik çemberi.
![]()
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum