Xsights-TurkishWIN-Kampüste Ne Var Araştırma Sonuçları: Üniversite Öğrencilerinin Toplumsal Kapsayıcılık Hakkındaki Algıları

    Ekran-Alnts_20221021-094757_1

    Üniversite gençlerinin toplumsal kapsayıcılık konusu hakkındaki algılarını anlamak amacıyla Xsights, TurkishWIN ve Kampüste Ne Var işbirliğinde 3000 üniversite öğrencisi ile yapılan araştırmanın çarpıcı sonuçlarını öğrenmek için yazımıza göz at!

     Toplumsal kapsayıcılık ifadesinin yaptığı ilk üç çağrışım sırasıyla; ayrım olmadan herkesin eşit yaşaması (%36), toplumdaki bireyleri ayrım olmadan kapsayan bakış açısı (%25) ve toplumdaki herkesin yaşama aktif katılımı (%22)'dır.

    Türkiye'de en çok dışlandığı düşünülen ilk üç grup sırasıyla; LGBTİ+ bireyler (%65), göçmenler/sığınmacılar/mülteciler (%52) ve kadınlardır (%45).

    Üniversitelerde en çok dışlanan gruplardaki ilk üç sıralama ise; LGBTİ+ bireyler (%32), göçmenler/sığınmacılar/mülteciler (%29) ve siyasi tercihleri belirgin olanlar (%27) şeklindedir.

    Sosyal kapsayıcılık politikaları kapsamına alınması gerekli gruplarda ilk üç sırayı kadınlar (%64), LGBTİ+ bireyler (%57) ve dini tercihi belirgin olanlar (%49) almaktadır. 

     Bir dışlanma davranışı gördüğünde tepki göstereceğini belirtenlerin oranı %57 iken duruma göre değişir diyenler %39 ve duyarsız kalacağını belirtenler ise %1 olmuştur.

    Sosyal dışlanmanın önüne geçmek için en etkili yöntem katılımcılara göre eğitimdir (%84). Bunu sırasıyla adli düzenlemeler, cezai yaptırımlar (%46) ve hümanistik bir yaklaşım (%45) takip etmektedir.

    Üniversitelerinin toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmaları hakkında bilgi aldığını belirtenlerin oranı %36'dır. Bu çalışmalar hakkında öğrenciler en yüksek oranda sosyal medyadan (%80) bilgi aldıklarını belirtmiştir.

    Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik üniversitelerde olması gerekli programlarda ilk sırada sokak güvenliği programı (%51) gelmektedir. Bunu sırasıyla psikolojik destek merkezi (%48) ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi (%44) takip etmektedir.

    Öğrenci kulüplerine üye olmayanlar, olanlara göre öğrenci kulüplerini daha yeterli bulmaktadır. Ayrıca, üyelik yılı arttıkça kulüpleri yeterli bulma oranı azalmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgilenen öğrenci kulüplerinin üniversitelerce desteklendiğini düşünenlerin oranı %18 iken bunun tam tersine yönelik inanç ise %45'tir. Bu kulüplerin ihtiyaçlarında ilk sırada öğrencilerin aktif katılımı gelmektedir (%72). Bunu sırasıyla, özgürlükçü bir ortam (%67) ve akademisyenlerin desteği (%62) takip etmektedir.

    Toplumsal cinsiyet eşitliği programı olsa katılacağını belirtenlerin oranı %80'dir. Bu program için haftalık ayrılabilecek süre ortalama 2,7 saattir. Bu programlara en yüksek oranda sosyal medya paylaşımları ile katkı verebileceği belirtilmiştir (%68).

    Diğer tüm önermeler aynı bulgularla kıyaslandığında üniversite öğrencilerinin toplumun geneline göre yaygın mitleri daha düşük oranlarda destekledikleri görülmektedir.

    Evlendikten sonra çalışmaya devam edeceğini belirten kadın öğrencilerin oranı %81'dir. Çocuk sahibi olduktan sonra çalışmaya devam etmeyi planlama oranı ise %77'ye düşmektedir. Evlendikten sonra eşinin çalışmasını isteyen erkek öğrencilerin oranı

    %82'dir. Bu oran, çocuk sahibi olduktan sonra %67'ye düşmektedir. Her iki cinsiyet için de çocuk sahipliği, çalışmaya devam etmek için evlenmekten daha büyük bir bariyer olarak kendini göstermektedir.

    Raporu indirmek için buraya tıklayabilirsin. 

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    BinYaprak; iş hayatına atılmaya hazırlanan farklı coğrafyalardaki üniversiteli kadınla, çalışan kadının ilham, tecrübe ve iş fırsatlarını paylaştıkları, çalışan kadının dijital kız kardeşlik çemberi.

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.