Dimes İnsan Kaynakları Direktörü Yelda Tavlan Röportajı

Dimes İnsan Kaynakları Direktörü Yelda Tavlan'ın İnsan Kaynakları alanındaki kariyer yolculuğunu merak ediyorsan okumaya devam et!

-Hangi kurumda ve görevdesiniz?

2015 Kasım ayından bu yana, Dimes bünyesinde İnsan Kaynakları Direktörü görevini yürütüyorum.

-Hangi üniversitede hangi bölümde okudunuz?

Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Bölümü'nü birincilik derecesiyle bitirdim.

-Meslek seçiminizi nasıl yaptınız?

Mezun olduğum bölümü çok severek okudum, çok verimli, keyifli ve başarılı bir eğitim hayatım oldu. Üniversitenin 4. Sınıfına başladığımda o dönemki bölüm başkanımız olan öğretim üyesi tarafından üniversitede akademik kariyer yapmam üzerine samimi bir yönlendirme aldım.

O yıl kendimi okulumda devam edeceğim akademik kariyerim için hazırladım. Ama ben bunu planlarken okuldan mezun olduktan sonra evlilik planı yaptığımız eşim, o dönem çok popüler olan bankacılık sınavlarına girdi ve kazandı. Böylece İstanbul'a taşınmak zorunda kaldık.

Çok istememe rağmen okulda planladığım kariyerden vazgeçmek zorunda kaldım ama bu beni demotive etmedi. 1990'lı yıllarda bankacılık mesleği çok popülerdi. Madem akademik kariyer yapamıyorum, o zaman ben de bankada, mezun olduğum uzmanlık alanından çok da uzaklaşmayacağım bir iş yapabilir miyim konusunda araştırmalar yaptım.

Bu sürecin sonunda Garanti Bankası İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcılığı'na bağlı olan Eğitim Müdürlüğü departmanında Eğitim Uzmanı olarak işe başlamak benim için büyük bir fırsat oldu. Böylece İnsan Kaynakları mesleğiyle 1999 yılında tanışmış oldum. Mesleğimi çok seviyorum ve tekrar seçme şansım olsa yine bu mesleği yapmak isterim.

-Tecrübelerinizi ve olduysa bir görevden diğerine geçiş kararınızı nasıl verdiğinizi paylaşabilir misiniz?

Garanti Bankası Eğitim Müdürlüğü departmanında yaklaşık 7 yıl çalıştım. Eğitim Uzmanı olarak başladığım görevimde yaklaşık iki yıl sonunda Eğitim ve Gelişim Yöneticisi olarak terfi aldım. İnsan Kaynakları kapsamında elbette sadece çalışanlara eğitim verilmesi süreci bulunmuyor. İnsan Kaynakları en genel anlamıyla; işe alım, kariyer planlama, yetenek yönetimi, çalışanlarla ilişkiler, ücretlendirme gibi farklı uzmanlık alanlarını da kapsıyor. 7 yılın sonunda yaptığım işlerin kendi kendini tekrar ettiğini ve gelişimimi yavaşlattığını düşünerek, eğitim dışında kalan diğer insan kaynakları uzmanlık alanlarını ve farklı bir sektörü deneyimlemek istedim.

2005 yılından başlayarak, yaklaşık 10 yıl çalıştığım Sütaş A.Ş. şirketinde insan kaynaklarının hemen hemen tüm alanlarını uygulama ve yönetme fırsatım oldu. Eğitim dışındaki tüm uzmanlık alanlarını burada öğrendiğimi söyleyebilirim, mesleki gelişimimde Sütaş'ın çok katkısı oldu. Bu şirkette çalıştığım dönemin son 4 yılında İnsan Kaynakları Grup Müdürü ünvanıyla İnsan Kaynakları Yöneticisi olarak çalıştım.

2013 yılında koçluk mesleğiyle tanıştım ve yaklaşık 2 yıl boyunca bu konuda önemli eğitimler aldım. Bu sürecin sonunda tam zamanlı olarak bu alanda çalışabilmek amacıyla Sütaş'taki işimden ayrıldım. Bu süreçte Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) tarafından verilen ACC unvanına sahip oldum. Yaklaşık bir yıl kadar profesyonel koç olarak çalıştım, ancak kurumsal iş hayatından kopamadığımı ve çok özlediğimi fark ettiğimde, koçluk mesleğini önemli bir yönetim aracı olarak kullanmayı hedefleyerek tekrar kurumsal hayata dönme kararı aldım. 2015 yılı Kasım ayından itibaren de Dimes şirketinde İnsan Kaynakları Direktörü görevini yürütüyorum.

-İş hayatınızda rol modeliniz olan kadın ve erkek liderler kimler?

Bu soruya tek bir isim vermem mümkün değil. Birlikte çalıştığım tüm yöneticilerimin tüm güçlü yanları ve geliştirmeleri gereken yanları bana ışık tuttu. Garanti Bankası'nda müdürüm olan Hakan Alp bankanın Teftiş Kurulu Başkanlığı kökenliydi. Onunla çalışırken onun her konuyu derinlemesine irdelemesini ve çözüm odaklılığı becerisini örnek aldım. Hakan Bey, 'Ama' kelimesiyle başlayan cümle kurmamıza izin vermezdi, her ama karşılığında 3 çözüm önerisi getirme şartı getirmişti tüm ekibe.

Sütaş'ta Genel Müdürümüz Serpil Veral'le çalışırken onun mükemmeliyetçiliğini, çalışkanlığını ve işine olan tutkusunu örnek aldım. Serpil Hanım'ın enerjisi hiç bitmez, saat kaç olursa olsun, her zaman her konuya tam anlamıyla odaklanabilmesi ve çalışabilmesiyle hepimizi kendisine hayran bırakmıştır.

Şu anda Dimes'te Genel Müdürümüz Ozan Diren'le çalışıyorum. Ve onun hayata pozitif bakış açısını, büyük resmi görme becerisini örnek almaya çalışıyorum. Mütevaziliği ve samimiyetin gücünü Ozan Bey'in nasıl başarıyla kullandığını hayranlıkla gözlemliyorum. 

-Tekrar bu mesleği seçecek olsanız neyi farklı yapardınız?

Kariyer adımlarımda, şirket ve sektör tercihlerimde bugün de olsa aynı yolu denerdim diye düşünüyorum. Okul hayatımı meslek tercihi konusunda daha aktif geçirebilirdim. Ben o dönemlerde hiç staj yapmadım örneğin... Yönlendiren, akıl veren kimse olmadı. İnsan Kaynakları alanını seçmek biraz da tesadüf oldu bu anlamda. Kişilik özelliklerime uymayan bir meslek de seçmiş olabilirdim. Bu nedenle bugün olsa mutlaka staj yaparak hayal ettiğim meslekle, kişilik özelliklerime en uygun mesleğin aynı meslek olduğundan emin olmak isterdim.

Bir de iş hayatı içine girdiğinizde günlük işlerin koşturmacasıyla kendi gelişimizi arka plana atabiliyorsunuz. Bugün olsa kişisel gelişimime kesinlikle daha fazla zaman ayırmak isterdim.

-Sizin alanınızda kariyer yapmak isteyen üniversite öğrencilerine ve mezunlarına 3 tavsiyeniz ne olurdu?

Öncelikle okul hayatı boyunca aktif olmalarını tavsiye ederim. Hemen hemen tüm üniversitelerin kulüpleri var. Buralarda aktif görev almaya çalışsınlar. Böylece sorumluluk bilinçleri gelişir, ekip çalışmasını öğrenirler ve ilişki yönetimi becerilerini geliştirirler.

Mutlaka staj yapsınlar. Artık birçok kurum stajyerlere ciddi sorumluluklar veriyorlar. Sorumluluk alabilecekleri kurumlarda ve farklı alanlarda staj yapmalarını tavsiye ederim. İnsan Kaynakları alanında kariyer yapmak istese bile, stajlarında farklı departmanları da deneyimlesinler. Kendilerine en yakın hissettikleri, kişilik özelliklerine en çok uyacak alanı stajlarda çok daha net görebilirler.

Aynı zamanda koçluk da yapan bir İK'cı olarak şunu tavsiye ederim; mutlaka kişisel değerlerinin, güçlü yanlarının ve gelişim alanlarının farkına varsınlar. Bizi biz yapan değerlerimiz var, bu değerler parmak izlerimiz gibi kişiye özeldir.

Eğer biz kendi değerlerimizin farkında olursak, değerlerimize uygun bir kurumda çalıştığımızda çok mutlu oluruz, kendimizi o kurumda değerli hissederiz. Ama değerlerimize uygun olmayan bir kurumda çalışmaya başlarsak kendimizi o kuruma ait hissetmeyiz, orada bulunmaktan mutlu olamayız. Bunu şöyle bir örnekle açabiliriz: Örneğin kişisel değerleri arasında "kurallara uyma" değeri olan bir birey hayal edelim. Bu kişi işini yaparken kurallara uymak ister, kararlarını verirken yazılı kurallar arar. Bu kişinin çalışmak istediği kurumun değerleri arasında "esneklik" değeri olsun. Kurumda hızlı karar almak amacıyla kuralların çoğu zaman esnetildiğini, hatta çok detaylı yazılı kurallar olmadığını düşünelim. Bu kişi bu şirkette işini yaparken kurallar arar, kural bulamazsa kendi kurallarını koymaya çalışır. Diğer çalışanlar ya da yöneticileri onu katı bulabilir, esnek olmadığı gerekçesiyle eleştirebilirler.

Her ne kadar uç bir örnek olsa da değerlerimize uymayan şirkette uzun soluklu kariyer yapmamız ya da mutlu çalışmamız mümkün olmayabilir. Bu nedenle öğrenci ve mezunlara değerlerinin farkında olmalarını ve değerlerine uygun şirketlerde kariyer yapmalarını tavsiye ederim.

-Teknolojinin gelişmesi sizin mesleğinizi nasıl etkiliyor?

Her alanda olduğu gibi İnsan Kaynakları alanında da teknoloji hayatımızın önemli bir parçası. Eskiden basılı formlar bugün artık dijital ortama alınmış durumda. Birçok şirkette artık çalışanlar uzun zamandır yıllık izin formlarını ve daha birçok formu bilgisayar ya da akıllı telefonlar aracılığıyla dolduruyorlar.

Performans sistemleri, öneri sistemleri gibi birçok İK sistemleri uzun zamandır dijital ortama taşındı. Sosyal medya kullanımı ve yönetimi de birçok alanda olduğu gibi, bizim alanımızda da bir araç haline gelmiş durumda.

-Kendinizi aktif tutmak için kullandığınız kaynaklar var mı? Bizimle paylaşır mısınız?

Her ne kadar yoğun bir tempoda çalışsam da her fırsatta kitap okumak benim için yemek gibi, su gibi temel ihtiyaç. Okumak bana çok iyi geliyor. Özellikle kişisel gelişim kitaplarını ve yönetim kitaplarını yakından takip etmeye çalışıyorum.

PERYÖN Türkiye İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği'nin etkinliklerine düzenli olarak katılıyorum.

ICF Uluslararası Koçluk Derneği'ne üyeyim, zaman zaman etkinliklere katılmaya ve projelerde görev almaya çalışıyorum.

-Ekibinizde çalışacak ideal adayın nasıl biri olmasını istiyorsunuz?

Eğer öğrenmeye ve gelişime açıksa, sorumluluk bilinci yüksekse, aldığı işin sorumluluğunu taşıyorsa, bahane üretmek yerine çözüm üretmeye çalışıyorsa, dürüstse ve iş planlarımıza bağlı çalışıyorsa, o kişinin gelişimi için elimden geleni yaparım. Arkadaşlarımın çabalarını görmek en önemli kriter benim için. O çabayı gösteriyorlarsa ben de onların gelişimleri için elimden ne geliyorsa yapmaya çalışıyorum.

Geri bildirim almayı ve vermeyi çok seviyorum. Bu nedenle birlikte çalıştığım ekip arkadaşlarımın açık iletişim kurabilmelerini ve rahatlıkla bana da olumlu/olumsuz geribildirim verebilmelerini çok değerli buluyorum. Bu açık iletişim ortamını hep birlikte yaratmaya gayret ediyoruz.

-Şirketinizdeki işe alım- staj süreciniz nasıl, yetenek testi uygulanıyor mu?

Pozisyonun gereklerine göre kullandığımız işe alım araçları değişiyor. Eğer işe alacağımız kişi henüz hiçbir iş deneyimine sahip bir aday değilse, genel yetenek, İngilizce seviye tespit sınavı ve DISC Kişilik Envanteri uyguluyoruz. Ön elemeyi İnsan Kaynakları ekibi ölçme araçlarıyla yapıyor ve elemeyi geçen adaylar ikinci aşamada iş alanının ve bizim yer aldığımız mülakata alınıyor.

Şirket bünyesinde stajyer ihtiyaçlarımızı yılbaşında belirliyoruz ve internette kariyer siteleri aracılığıyla ilan ediyoruz. Zaman zaman ihtiyaca bağlı olarak ara dönemde de stajyer işe alımı yapıyoruz. Uzun dönem staj sürecini destekliyoruz. 2017 yılında şirket bünyesinde Pazarlama Departmanımızda 3, Satış departmanımızda 2 arkadaşımız uzun dönem yaptıkları staj sonrasında okullarının da bitmesiyle birlikte işe alındılar.

-Şirketinizde işe yeni başlayan adaylara mutlaka dikkat et dediğiniz tavsiyeleriniz?

Eğer işe başlayan arkadaşımız henüz yeterli iş deneyimine sahip değilse şu tavsiyelerde bulunuyorum:

1.İşinin lideri olmalı, sana verilen bir işin sorumluluğunu almalısın. Bu benim işim değil ya da ben X'e mail gönderdim/telefon açtım ama o cevap vermedi… demek yerine, o işin sorumluluğunu alarak, yapabileceğinin en iyisini yaptığından emin ol.

2.Hepimizin bizi biz yapan kişisel değerlerimiz var. Kişisel değerlerinin farkına varırsan ve şirketimizin değerleriyle kendi değerlerinin örtüştüğünden emin olabilirsin. (İK ekibi olarak mülakatlarımızda adayın değerlerini anlamaya çalışırız ve şirketimizin değerlerine uyumu konusunda ilk gözlemlerimizi oluştururuz. Bu gözlemlerimizden de emin olmak için adayla açık iletişim kurarız)

-Dimes ve Dimes bünyesindeki çalışmalarınız hakkında daha fazla bilgi alabilir miyiz?

Türkiye'nin en büyük meyve suyu üreticisi ve önde gelen içecek markası Dimes, yurt içinde olduğu kadar uluslararası pazarlarda da güçlü büyümesini sürdürüyor. Vizyon ve Misyonumuz doğrultusunda, bizi uzun vadeli hedeflerimize ulaştıracak organizasyon yapımızı, sistem ve süreçlerimizi, performans odaklı kurumsal kültürümüzle sürekli olarak geliştirmeye devam ediyoruz.

Şirketimizin uzun vadeli hedefleri kapsamında performans kriterlerimizi belirledik ve en üst yönetim kademesinden başlayarak ana KPI'ları (kritik başarı faktörü) belirledik. Genel Müdürümüzün hedeflerinden başlayarak her birimizin hedeflerimizi, bunlarla uyumlu hale getirdik. Hepimizin her bir hedefini, şirket hedeflerimize bağladık. Dimes ailesinin her bir üyesi, günlük emeği ve yerine getirdiği hedeflerinin, şirketin hangi ana hedeflerine nasıl katkı sağladığını net olarak görebiliyor.

Şirketimizi vizyonumuza taşıyacak liderlerimizi, şirketimiz içinden yetiştirmek ana amacımız. Bu nedenle eğitim ve gelişim çalışmalarımızı bu hedefi destekler nitelikte yapılandırmak ve bunu koçluk süreçleriyle desteklemek de önemli gündem maddelerimizden biri.

Başarılı bir şirket organizasyonunun temelini mutlu ve kuruma bağlılığı yüksek çalışanlar oluşturuyor. Çalışanların daha iyi hissedecekleri ve maksimum performanslarını ortaya koyabilecekleri bir çalışma ortamı yaratmaya ve bu ortamın devamlılığını sağlamaya yönelik çalışmalarımız da önceliklerimiz arasında yer alıyor.