Network Sayesinde Fark Yaratın

    Network-Sayesinde-Fark-Yaratn-cover

    MBA için gittiğim Hong Kong maceramda kimseyi tanımıyorken network sayesinde nasıl fark yarattım? İşte size harika ipuçları, keyifli okumalar!

    Herkese merhaba, networking konusunda düşündüklerimi ve yurtdışında yaşayarak gördüklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. İki sene önce MBA için Hong Kong'a taşındım. Daha önceden hiç gitmediğim bir yerdi ve tanıdığım bir kişi bile yoktu. Beni ileriye taşıyan, network sayesinde kurduğum bağlantılar oldu. Daha öncesinde, kimseyi tanımadığım ortamlara girip rastgele insanlarla tanıştığım bir deneyimim yoktu, sorsanız da korkardım. Hong Kong'ta bulunmanın faydası zaten beni kimsenin tanımamasından dolayı kaybedeceğim bir şey olmadığını (ego) hissetmemdi. Sadece kendim olarak insanlarla tanıştığımda ne kadar güçlü olabildiğimi fark ettim. Zamanla, oldukça rekabetçi olan bu ortamda networking sayesinde fark yaratabileceğimi hissettim.

    Ne tarz networking denedim?

    • İlk olarak, okulun organize ettiği "Alumni Events" veya şirket ziyaretlerinde yeni insanlarla tanışıp sohbet etmeye calıştım.
    • Yeni insanlarla tanışabileceğim sosyal ortamlara girdim. Bunlar "happy hour" veya "business network" gibi iş çevreleri olmakla birlikte "hiking", "junk boat trip" gibi sosyal etkinliklerdi.
    • Linkedin'den yönelmek istediğim alandan insanlarla iletişime geçtim ve direkt olarak tanışmak / görüşmek talebinde bulundum.
    • Arkadaşlarımdan beni insanlarla tanıştırmalarını istedim.

    Haftanın 3-4 günü bunu yaptığım zamanlar vardı, çok yorucu olsa da bu işin sırrını çözmek istiyordum. Girip çıkmadığım ortam kalmamıştı. Nasıl iletişim kurduğumda nasıl sonuç aldığımı zamanla gördüm.

    Peki ne konuşacağım?

    Öncelikle tanışılan ortam çok önemli. Sosyal bir ortam mı yoksa profesyonel bir cevre mi? Konuştuğunuz kişinin ilgisini çeken, sizi daha fazla dinlemesini sağlayacak, onla alakadar olabileceğini düşündüğünüz bir konudan sohbet açmak en güzel "ice breaker". Gerçekten insanlar kendilerini anlatmaktan hoşlanıyorlar, karşı tarafın gerçekten dinlediğini hissettiklerinde. Benim avantajim Türk olmam (etrafta başka hiç Türk olmayışı) ve Hong Kong'a nasıl maceracı bir şekilde geldiğim konuları oldu. Bunların ötesinde gittiğim ortamla alakalı şeyler öğrenmeye ve konuşmaya calıştım.

    Bir diğer platform olan Linkedin'den mesaj atmak tamamen farklı bir konu. Yüzyüze iletişimin sağladığı kolaylık ve rahatlık Linkedin'de yok. "Cold call" tarzında olduğu için mümkün mertebe ortak bir tanıdık veya ortak bir çevre , iş , faaliyet bulmak iletişimi kolaylaştırıyor. Ben yaz stajımı Linkedin üzerinden buldum ve internet üzerinden başvuru açmıyorlardı. Sormasam hiçbir zaman bu fırsat doğmayacaktı. Mesaj attığım kişinin geçmişini detaylı incelemiştim. Öncelikle alakalı şirket Türkiye'de fon yönetiyordu ve aktif bir ofisi vardı. İkincisi, görüşmek istediğim kişi de "audit" deneyiminden gelerek "investment" alanına geçiş yapmıştı. Bu iki bağlantı üzerinden karşı tarafın cevap vermeye değer bulacağı ve ilgisini çekecek bir şekilde iletişim kurdum ve görüşmek istedim. Daha ilk görüşmede CEO ile tanışıp stajımı ayarlamıştım. Ancak şunu da baştan kabul etmek lazım, her "cold call" gibi Linkedin üzerinden %5 gibi geri dönüş almak, %95 cevap almamak demek.

    E sonra?

    Network uzun vadeli bir yatırım ve emek istiyor. Tanıştığım ve izlenim bırakabildiğimi düşündüğüm kişilere sonraki gün tesekkür mesajı attım. İlişkiyi daha kalıcı kılmak için tekrar gorüşmek en etkilisi, "coffee chat" veya "lunch meeting" Hong Kong'da çok yaygın. Plazada çalışan herkes akşamüstü kahvesini tek başına içeceğine sizinle 20 dakika konuşmayı tercih edebilir. Bu gibi durumlarda açık bir çıkar ilişkisi hissettirmediğim ve deneyimlerini dinlemek istediğimi belirttiğimde çoğu kişi, önceden görmüş oldukları birisiyle 15 dakika daha geçirmeye hayır demez. Bu görüşme belki de en önemli kısım çünkü burada etkili sorular sorabilir, gerçek yanıtlar alabilirsiniz. En önemlisi, referans alarak karşınızdaki kişinin sizi yeni insanlarla tanıştırmasını istersiniz. Referans alarak girdiğim ortamlarda çok daha güçlü ilişkiler kurduğumu fark ettim.Buradan sonrası size kalmış. Ben bu aşamadan sonra kendime mentor edindim, iş referansları aldım ve arkadaşlar edindim.

    Geriye dönüp baktığımda iki yıllık deneyimim boyunca en değerli kazanımlarından birinin network olduğunu düşünüyorum. Nerede olursam olayım, tanıdığım insanlar ve yeni networkler sayesinde yapabileceklerimin sonu yok. Hergün piyango kazanmak için dua eden ama bir kere bile piyango bileti almayan kişilerden olmayın. Dışarıda olun, insanlarla tanışın ve verdiğiniz enerjinin gücünün farkına varın!

    Bu yazı bin Yaprak Misafir yazarlarımızdan Dilara Alp tarafından yazılmıştır.  

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun
    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.