Patron Gibi Algoritmalar

    Patron Gibi Algoritmalar

    Optimist Dergisi'nin algoritmalar hakkındaki merak uyandırıcı yazısı sizinle. Keyifli okumalar! 

    Şirketlerde yönetim algoritmalar tarafından ele geçiriliyor 

    VALERIO DE STEFANO

    ANTONIO ALOISI

    Progressive Post

    2021

    Tüm yönetim fonksiyonları artık algoritmayla çalışan araçlara devredilebilir, böylece beklentiler yükselir ama yeni riskler de ortaya çıkar. Bu trend yalnızca platform çalışmasına has değil. Hiçbir sektörün bu tür sistemlerin benimsenmesine karşı bağışıklığı yok. AB kurumları yeni regülasyon çözümleri getirebilecek umut verici bir süreçten geçiyor ama sosyal diyalog ve toplu pazarlık, esas olmaya devam edecek. 

    Yüz tanıma ve vardiya programlama, akıllı rozetler ve QR kodları, GPS takibi ve bileklikler, iş başvurusu değerlendirmesi ve sağlık raporlama gibi uygulamalar geçen yıl iyice yaygınlaştı. İş gücü piyasası korkutucu bir distopya yaşıyor. 

    Çalışma ilişkilerinin verileştirilmesinin uzun süreci, yaygın takip cihazları, özel ve profesyonel yaşamlar arasındaki sınırların sarsıcı şekilde bulanıklaşması ve dijital cihazlara bağımlılığın artmasıyla birleştiğinde, işyerindeki güç dinamiğini yeniden tasarlamak için teşvik edici bir fırsat getiriyor. Böylece hâlihazırdaki enformasyon asimetrileri daha da büyüyor. Yapay zekâ güdümlü yazılımlar ve daha sıradan olanlar, bugün işe alımdan terfi ettirmeye ve denetlemeden işten çıkarmaya kadar birçok görevde yönetici ve nezaretçilerin rollerini tamamlamada sıklıkla kullanılıyor. Bu uygulamaları destekleyen algoritmalar genellikle tarafsız, hileden uzak ve objektif olarak pazarlansa da aslında verimliliği yükselterek ve performansı artırarak bir sonuç elde etmeye yönelik formelleştirilmiş soyut bilgi işlem komutlarıdır. Ezber bozucu teknolojiler şirketlerin gereksinimlerini ve spesifik tercihlerini yansıtır ve birçok durumda insani klişeleri tekrar edip pekiştirdikleri veya anlamsız parametreleri ölçtükleri, mükemmel olmadıkları kanıtlanmıştır. Daha kötüsü, belirsiz doğaları değerlendirildiğinde bu modeller sonuçta işverenlerin strateji anlayışını daraltmış ve rekabet olanağını tehlikeye atmış oluyor.

    Tercihler kısıtlanıyor 

    Geçmişte, sınıflandırmalar yapmak ve iş akışı darboğazlarını veya aykırı davranışları anlamak için çok çeşitli nezaret biçimleri kullanıldı. Günümüzde makine öğrenmesi tarafından da tercih edilen çıkarımsal analitiğe olan derin bağımlılık, yöneticilere kalıpları belirlemede ve ekip dinamikleri, gelecekteki davranışlar ve kariyer olasılıklarını tahmin etmede yardımcı oluyor. Aynı zamanda, mevcut örtük ödül ve ceza sistemlerinin uyuma zorlaması bekleniyor, böylece etkileşimlerin yeniden biçimleneceği ve özerkliğin sıfırlanacağı düşünülüyor. Dolayısıyla çalışanların tercihleri büyük ölçüde kısıtlanmış olacak. Katherine Kellogg, Melissa Valentine ve Angèle Christin, Algoritms at Work adlı kitaplarında algoritmik yönetimin yeni modellerinin öncekilere kıyasla daha "kapsamlı, anlık, yenilemeli ve anlaşılması güç" olduğunu vurguluyor. İş hukuku perspektifinden bu durum, işverenlere kontrolün daha incelikli, müdahaleci ve uyarlanabilir bir biçimini sağlıyor ama bu, işçilerin haklarını koruma güçlerinin artmasıyla dengelenmiyor. Sözleşmeli olarak dengelenmeyen durumların geniş çapta artmasını ele almak iki sebepten dolayı kritik. İlki, çalışma ilişkilerinin metalaştırılması ve şirket yükümlülüklerinin sulandırılması sürecinden kaçınmak için. İkincisi, işçilerin teknolojiyi yalnızca artan kontrol ve sömürüyle özdeşleştirmesinden kaçınmak için. Böyle bir güven kaybı, yeni teknolojiye karşı aktif dirençle sonuçlanabilir ve dolayısıyla bizi rekabet edebilirlik ve işçilerin esenliğini artıracak pozitif kullanımlardan alıkoyabilir.

    Platform çalışması aperatifti, algoritmik İK yönetimi ise pastanın kreması 

    Toplumlarımızın her kısmına nüfuz etmenin dışında teknoloji, işyerlerini ve çalışma süreçlerimizi büyük ölçüde yeniden düzenliyor. COVID-19 krizi yönetim fonksiyonlarının dijital dönüşüm trendini daha da hızlandırdı. Evden çalışma düzenlemeleri enfeksiyon riskini sınırlamak için artırıldı, dağılmış ekipler proje yönetimi için işbirliği platformlarını kullanmaya başladı, yolculuk kısıtlamaları yüzünden işe alım görüşmeleri çevrimiçi ortama taşındı ve akademik merkezler panik halinde süpervizör yazılımları satın alıyor. Son on yılda, platform puanlama, görev dağılımı, teşvik, müşteri değerlendirmeleri ve oyunlaştırma gibi uygulamaların büyük ölçekli deneylerine şahit olduk. Bu uygulamalar artık sektörün büyüyen sınırlarının dışına taşıyor. Mahkemeler, teftiş kurumları ve yasama organları yıllarca süren tehlikeli propagandaların ve belirsiz davaların ardından şimdi etkin şekilde tahkim boşluklarını kapatmaya başlıyor. Sürücülerin ve kuryelerin yasal olarak uygun şekilde sınıflandırılmak için verdikleri mücadele muhtemelen yakında sona erecek. Ama bu arenada test edilen en çılgın icatlar var kalmaya devam edecek.

    İleri teknolojiler insanları gereksizleştirmiyor, işçileri itaatkâr ve yöneticileri de gereksiz hale getiriyor. Yüzleşilmesi gereken acil bir sorun var. Dürüst olmak gerekirse, yönetimin gücünün genişlemesinin mevcut sınırları ele alınırken, yeni tekniklerin potansiyeli henüz bilinmiyordu ve nezaret insanlar tarafından doğrudan ve fiziksel olarak yapılıyordu. Şimdi ise duyguları takip etme ve ruh hali değişimlerini öngörmeye yönelik bir teşebbüse tanık oluyoruz.

    Bu ciddi yönelim bizi iş yasalarının dayandığı önemli ilkeleri yeniden keşfetme konusunda cesaretlendirmeli: Her şeyden önce çalışmada insan haysiyeti. Bu da çalışma hayatında algoritmaların sosyal uygunluğu hakkında açık bir tartışmaya yol açmalı. Daha yakından baktığımızda, tekno-determinist anlatıyı sürdürmenin, çığır açıcı inovasyon hakkında çok ihtiyacımız olan kolektif sorgulamayı ve aşağıdan yukarı diyaloğu hafife alma riskini getirdiğini görebiliriz. Gerçekten, OECD'nin belirttiği gibi, "toplu pazarlık sosyal partnerler arasında karşılıklı güvene dayalı olduğunda, esnek ve pragmatik şekilde, yeni ortaya çıkan sorunlarda dengeli ve uyarlanmış çözümlere ulaşmak için bir yol sunabilir ve işlerini kaybetmiş işçilerin yeni beceri ihtiyaçlarının öngörülmesinde ve desteklenmesinde kamu politikalarını tamamlayabilir".

    Veri koruma yasaları kör bir silah olma riskini taşıyor 

    Algoritmalarla yönetimin benimsenmesi konusundaki heyecan gibi bu benimsemenin yamamalar şeklinde olması konusundaki endişe de güç kazanıyor. Kurumlar depo, ofis ve apartmanlardaki yönetim fonksiyonlarının genişlemesinin sonuçlarının farkındaymış gibi görünüyor. Avrupa Komisyonunun platform çalışması konusundaki yasama inisiyatifinin danışma toplantısında bu sorun ele alındı, aynı zamanda öncü bir siyasi inisiyatif olan AB Sosyal Haklar Ayağı Eylem Planı da dijitalleşmiş yönetim konusunu çözmekle (hem zararlı sonuçlarını hem de yararlarını incelemekle) görevlendirildi. Önerilen amaç: "Yapay zekâ güdümlü sistemlere olan güveni iyileştirmek, benimsenmelerini teşvik etmek ve temel hakları korumak."

    Ancak güncel gizlilik standartları yüzeysel anlaşılır ve uygulanırsa anlamlı bir koruma sağlamakta başarısız olabilir. Yapay zekâ ve algoritmaların artık birçok fonksiyonda patronların yerine geçtiği değerlendirildiğinde, otomatik karar alma sistemini yasaklayacak olmasa da regüle edecek geniş kapsamlı bir inisiyatifler kümesini uygulamaya geçirmemiz gerekiyor.

    Güçlü tutarlılığa sahip bir çerçeve oluşturmada Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü sınırlı bir ölçeğe sahip ve veri akışını teşvik etmek için tasarlanmış. İşyeri ilişkilerinde bağlı kalınması gereken kilit şart, mevcut seçenekler arasından haklara en az müdahale edenini uygulamak. Avrupa Konseyinin 108 sayılı Güncellenmiş Konvansiyonunun 8'inci maddesi, yaygın kontrole karşı daha insan hakları odaklı bir kalkan sunabilir.

    Karar almanın kalitesini güvence altına almak ve çalışma koşullarını iyileştirmek için, politika yapıcılar ve sosyal partnerler ayrımcılık karşıtlığının, iş güvenliğinin ve sağlık enstrümanlarının önemini yeniden canlandırmalılar. Özellikle işyerlerinde hâkimiyet kurma çabalarına meydan okumak acil bir gereksinim. Ne yazık ki, veri toplama konusunda aydınlatmayla ilgili ilkeler kümesi, enformasyonun daha az iyi niyetli sebepler için yeniden kullanılması veya satıcıların üçüncü taraflarca kiralanan dijital sistemleri önceden kurması durumunda güçsüz kalabilir.

    Modern teknolojinin yönetim gücü üstlenmesi, kolektif olarak regüle edilmelidir. Çözümler sistemik olmalı ve algoritmaların nihai kullanımına dayalı tamamlayıcı araçları kapsamalı. Eğer amaç iş yoğunluğunu düzene sokmak veya görevleri yeniden yapılandırmak ise fiziksel ve zihinsel riskleri ele almak için iş güvenliği ve sağlık regülasyonu işin içine girmelidir. Terfi gibi konularda örneğin profil çıkarma gibi araçlarla tercihler yapılırken ayrımcılık karşıtlığıyla ilgili modern hükümler esas alınmalıdır; kadınlar, daha genç ve daha az eğitimli çalışanlar, azınlıklar ve savunmasız gruplarla ilgili önyargılı sonuçlardan kaçınmak şarttır. Bu, çalışmanın yeni dünyasında büyük potansiyele sahip olan ama şimdiye kadar ihmal edilen yasal araçlara yönelik yeni bir ilgiye yol açacaktır.

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun
    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.