Çalışma Yaşamında Şiddete Sıfır Tolerans İçin Kurumlar Ne Yapabilir?

    kkk

    Toplum ne ekerse, iş dünyası çalışma hayatında onu biçiyor. Bir kurumda kapsayıcı kültürü yaşatmanın olmazsa olmazı psikolojik güven ortamını sağlamak. Toplumda ve çalışma yaşamında şiddet ve taciz sıfırlanmadıkça psikolojik güven alanını yaratmak imkansız. Kurumların bugüne kadar odaklandıkları ev içi şiddet odaklı destek mekanizmaları ve politikalarının ILO C190 ile çalışma yaşamına da taşınmış olması önemli bir adım. Çalışma Yaşamında Şiddete Sıfır Tolerans politika ve uygulamalarını yaygınlaştırmak her iş lideri ve kurumun sorumluluğudur. 

    Kadına yönelik şiddete son verme çağrısıyla Birleşmiş Milletlerin UNITE Kampanyası (UNiTE to End Violence against Women Campaign) ile her yıl tüm dünyada Mirabal kardeşlerin anısına 25 Kasım'da başlayan ve 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününe dek süren "Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Eylem Günü" düzenleniyor. Turuncu Günler olarak da bilinen bu günlere temas ederek, "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma" içinde Kadın Liderlik Platformu (KLP) ev sahipliğinde ve Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) destekleri ile İstanbul'da "Çalışma Yaşamında Şiddete Sıfır Tolerans" başlıklı toplantı gerçekleşti.

    Kasım ayı KLP Yuvarlak Masa Toplantısına özel bu etkinlikte hep birlikte Şiddete Sıfır Tolerans yaklaşımı ve ILO C190 Sözleşmesinin bu yolda katkılarını, şiddet ve tacizle mücadelede çalışma yaşamı deneyimlerini, kurumsal politika belgesi oluşturulması adımlarını dinledik ve bu konulardaki pek çok soruya birlikte yanıtlar aradık. 


    Cinsiyete Temelli Şiddetin boyutları verilerle bize ne anlatıyor? 

    Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarında (SKA) İlerleme: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2022 Durum Raporu'na göre mevcut hızda ilerlediğimiz takdirde, toplumsal cinsiyet eşitliğinin tam anlamıyla sağlanması 300 yıla yakın sürebilir. (1) Uluslararası raporlara göre cinsiyet uçurumunun kapanmasında en büyük engellerden biri olan cinsiyet temelli şiddet verileri ise son dönemde dünya çapında çok çarpıcı sonuçlar sunuyor:

    • Her 11 dakikada bir kadın veya kız çocuğu aile içinden biri tarafından öldürülüyor. (2)
    • Kadınların yarısı şehirde akşam saatlerinde yalnız yürümeyi güvenli bulmuyor. (3)
    • 2000-2018 yılları arasında 161 ülkede DSÖ tarafından yaptırılan araştırma sonuçlarına göre her 3 kadından 1'i (30%) hayatları boyunca fiziksel veya cinsel tacize maruz kalıyor. (4)
    • Yeni yayımlanan BM'nin Her Kadın, Her Çocuk Gelişim Raporu'na (5) göre ise son iki yılda özellikle pandemi, çatışmalar ve iklim değişikliği etkisiyle depresyon, gıda güvenliği ve şiddete maruz kalma oranlarının ciddi şekilde artış olduğuna dikkat çekiliyor. Karar alma mekanizmalarında ve iş gücüne katılımdaki temsiliyette süregelen cinsiyet eşitsiz ve adil olmayan resmin yanı sıra artık yeniden kadın ve çocuk sağlığında ve eğitiminde sarsıcı gerilemelerin altı çiziliyor.

    Tüm bunların sonucunda, kadına yönelik şiddet hem ciddi bir kamu sağlığı sorunu hem de kadının insan hakları sorunu olmaya devam ediyor.

    Her 3 kadından birinin hayatının bir evresinde şiddet ve tacize maruz kaldığı dünyamızda, Türkiye'nin de yeri maalesef bu konuda pek parlak değil. Türkiye'de her 10 kadından 4'ü fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. (6) Son 5 yılda 350'nin altına düşmeyen ve 2018'den bu yana ise 400'ün üstünde seyreden Türkiye'de şiddetten ölen kadın sayısı, 2022'nin son çeyreğinde ise ne yazık ki 330 (7). Bu veriler şiddet ve tacizle mücadele ve cinsiyete dayalı şiddetin ne kadar acil ve önemli konulardan biri olduğunu gözler önüne seriyor.

    Yaşamsal öneme sahip olan ve giderek artan şiddet ve taciz, aynı zamanda kadınların çalışma yaşamına katılımında ve ilerlemelerinde karşımıza çıkan en büyük engellerden. Üstelik veriler anlamında fiziksel ve ekonomik şiddetin yanı sıra tespiti en zor alanlardan psikolojik şiddet gibi farklı şiddet ve taciz türlerini ve verilere ulaşmadaki zorlukları göz önünde bulundurduğumuzda durumun ciddiyeti daha da kendini gösteriyor. 


    Çalışma yaşamında şiddet ve taciz, kadının iş gücüne katılımında en büyük engellerden! 

    Verilere tam olarak ulaşabilmek mümkün olmasa da mevcut oranlar, çalışma yaşamında kadına yönelik şiddetin yoğunluğunu gösteriyor. Örneğin UN Women UK tarafından yapılan araştırma, 18-24 yaş grubundaki kadınların yüzde 97'sinin, tüm yaşlardan kadınların da yüzde 80'inin kamusal alanda tacize uğradığını ortaya koydu. (8) Bununla paralel, İngiltere'de kadınların yarısından fazlası, 18-24 yaş arasındaki kadınların ise üçte ikisi, iş yerinde cinsel tacize maruz kaldıklarını belirtiyor (9). USAID çalışması da çalışma yaşamında en çok şiddete maruz kalanların genç kadınlar olduğunu ortaya koyuyor.(10) Türkiye'ye baktığımızda ise "Salgın Sürecinde Çalışma Hayatı ve Ev İçi Şiddet" raporu sonuçları kadın çalışanların %62'sinin son 3 ay içinde şiddetin bir türüne en az bir kez maruz kaldığını göstermektedir (11). Bu oranların pandemi ilerledikçe ne yazık ki arttığı tahmin edilmektedir. ILO'nun 2019 verilerine göre ise halkla doğrudan temas hâlinde çalışan kadınların %42'sinin üçüncü şahıs şiddeti yaşadığı tahmin edilmektedir (12).

    Şiddet ve taciz, kadınların iş gücü katılımlarının erkeklerle eşit oranlarda olmamasının temel sebeplerinden birisidir. Ayrıca kadınlar ve erkeklerin yoğun olarak yer aldıkları istihdam biçimlerindeki farklılıkların ardında da kadına yönelik şiddet önemli bir neden olarak yer alıyor.

    ILO kaynaklarına göre, dünyada pandemi ile birlikte 2019 ile 2020 arasında, kadın istihdamının %4,2 azaldığı, diğer bir deyişle, 54 milyon kadının iş kaybı yaşadığı belirtiliyor (13). BM raporları özellikle salgınla derinleşen eşitsizliklerin göstergelerinden birisinin cinsiyet temelli şiddetin artışı olduğunun altını çiziyor. UN Women tarafından gölge pandemi olarak adlandırılan ev içi şiddetin artışı, kadınların çalışma yaşamlarına, işe devamsızlık, işte odaklanma güçlüğü ve işten ayrılmak zorunda kalmak şeklinde yansımıştır. Salgın döneminde evden çalışmanın yaygınlaşması ile birlikte, diğer şiddet ve taciz biçimlerinin yanı sıra siber zorbalık ya da dijital şiddet olarak adlandırdığımız şiddet türleri da yaygınlaşmıştır. 

    Kurumlar şiddetin çözümü için Kadın Liderlik Platformu yuvarlak masa toplantısında buluştu 


    İşte tüm bu veriler ışığında, kısaca C190 olarak adlandırılan ILO'nun 190 sayılı Şiddet ve Tacizin Önlenmesine Dair Sözleşmesi, "Şiddete Sıfır Tolerans" için çok kapsamlı bir çerçeve sunuyor. İstanbul'da pek çok kurumun katılımıyla 'Çalışma Yaşamında Şiddete Sıfır Tolerans' başlıklı bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirildi. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), Turkish Women's International Network (TurkishWIN), UPS ve EBRD'nin paydaşlığında yürütülen Kadın Liderlik Platformu'nun düzenlediği toplantı, ILO işbirliğiyle yapıldı.

    ILO 190 Sayılı Çalışma Yaşamında Şiddet ve Taciz Sözleşmesi (C190) Hakkında Şiddet ve tacizden arınmış bir çalışma yaşamını amaçlayan 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi (C190) ve 206 sayılı Tavsiye Kararı (R206), Uluslararası Çalışma Konferansında, 2019 yılında kabul edildi. Bu sayede, çalışma yaşamında şiddet ve tacizin "insan hakları ihlali ve fırsat eşitliğine yönelik bir tehdit olduğu" ilk kez uluslararası bir sözleşmenin bağlayıcı gücü ile ifade edildi. Henüz yolun başında olduğumuz sürecin içinde bu güç ile çalışma dünyasının aktörleri de önemli adımlar atmaya davet ediliyor.

    2021 yılında yürürlüğe giren 190 Sayılı Sözleşme bugüne kadar 20 ülkede onaylandı. Türkiye henüz bu sözleşmeyi onaylayan ülkeler arasında değil. Henüz sözleşmenin onaylanmadığı ülkelerde de hem sözleşmenin hükümet gündemlerine taşınarak onaylanması için hem de sözleşme rehberliğinde çalışma yaşamında şiddetin önlenmesi için çalışmalar yapılmaktadır.


    Toplantıda, öncelikle, ILO Türkiye Ofisi, ILO C190 Sayılı Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Sözleşmesi hakkında bilgi verdi ve bu kapsamda işyerlerinde bunun uygulanması için "Şiddete Sıfır Tolerans Politika Belgesi"nin geliştirilmesi konusunda interaktif bir sunum gerçekleştirdi.

    • ILO C190 Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşmesine bu bağlantıdan ve
    • ILO C190 Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme için R206 sayılı Tavsiye Kararına bu linkten ulaşabilirsiniz.


    Son olarak EBRD desteklerinin kredi notu değerlendirmelerinde C190 kapsamının etkin rol oynaması üzerine bir sunum ve farklı sektörlerden iyi uygulama örnekleri ile deneyim paylaşımları katılımcılara sunuldu.

    • EBRD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Stratejisi'ne (2021-2025) bu bağlantıdan ve
    • Cinsiyet Temelli Şiddet ve Taciz (GBVH) üzerine EBRD, IFC ve CDC'nin işbirliğiyle hazırlanan ve özel sektörde iyi uygulama örneklerine yer veren rehber dokumana bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.


    Özel sektör ve kamu temsilcilerinin iyi uygulamalarının paylaşıldığı panelde İBB Genel Sekreter Yardımcısı Zeynep Akçaba, İBB İPA Sosyal Politikalar Merkez Koordinatörü Zelal Yalçın Küçük ve Enerjisa Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Yetkinlikler Bölüm Başkanı Ebru Taşçıoğlu deneyimlerini paylaştı. 


    Çalışma Yaşamında Şiddete Sıfır Tolerans İçin Kurumlar Ne Yapabilir? 

    Çalışma hayatında şiddet ve tacizle mücadelede kurumlar

    • İşveren taahhüdü vererek ve liderlik ederek,
    • İşyeri politikası geliştirerek,
    • İşçiler ve işçi temsilcilerine danışarak,
    • İSG yönetiminde şiddet ve tacizi ve psiko-sosyal riskleri ele alarak,
    • Tehlikeleri tanımlayıp ve riskleri değerlendirerek,
    • İşçiler ve işçi temsilcilerinin katılımını sağlayarak ve
    • Bilgilendirme ve eğitimlerle


    Harekete geçebilir ve sıfır tolerans anlayışını kurum kültürüne yerleştirebilir. 


    Öneri: Kadın Liderlik Platformuna (KLP) Katılın 

    Bu önerilere ek olarak, "Çalışma Yaşamında Şiddete Sıfır Tolerans" yuvarlak masa toplantısındaki paylaşımlar ve referans kaynaklarına Kadın Liderlik Platformu paylaşımlarından ulaşabilirsiniz.

    Kadın Liderlik Platformu (KLP) özel sektördeki başarılı kadın yetenek yönetimi örneklerinin paylaşılmasını ve bu konudaki fikir önderlerinin düzenli buluşmalarla karşılıklı görüş alışverişinde bulunmalarını sağlayan bir oluşumdur. 26 Şubat 2014 günü hayata geçen Kadın Liderlik Platformu'nun çalışmaları, Türkiye'de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmek temel amacı ile çalışan Türkiye Kadın Girişimciler Derneği KAGİDER, Türkiye ile bağı olan dünya vatandaşı tüm kadınların birbirlerine ilham ve güç verdikleri küresel bir paylaşım platformu olan TurkishWIN ve operasyonlarını sürdürdüğü ülkelerdeki kadın çalışanlarının liderliğine önem veren ve destekleyen UPS'in işbirliğiyle yürütülmektedir. 2019 yılında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) paydaş olduğu KLP her geçen gün daha fazla kurumu kapsama alanına almaktadır. 

     Referanslar:

    1https://turkiye.un.org/tr/201867-bm-kadin-biriminin-yeni-raporuna-gore-toplumsal-cinsiyet-esitliginin saglanmasi-300-yila

    Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarında (SKA) İlerleme: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2022 Durum Raporuna aşağıdaki bağlantıdan Ingilizce olarak ulaşılabilir:

    https://www.unwomen.org/sites/default/files/2022-09/Progress-on-the-sustainable-development-goals-the gender-snapshot-2022-en_0.pdf

    2 Ibidem

    3 Ibidem

    4DSÖ Kadına Yönelik Şiddet Verileri: https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/violence-against women

    5BM Her Kadın, Her Çocuk Gelişim Raporu (2022)

    UNICEF: https://www.unicef.org/turkiye/bas%C4%B1n-b%C3%BCltenleri/bmnin-yeni-analizi-kad%C4%B1n- %C3%A7ocuk-ve-ergen-sa%C4%9Fl%C4%B1%C4%9F%C4%B1nda-sars%C4%B1c%C4%B1-gerilemeyi-ortaya 6Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması:

    https://fs.hacettepe.edu.tr/hips/dosyalar/Ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar%20-

    %20raporlar/Aile%20i%C3%A7i%20%C5%9Eiddet%20Ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar%C4%B1/2008_TKAA OzetRapor.pdf

    7 http://anitsayac.com/?year=2022

    8 Haber Kaynak: BBC 2021: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56346886 9Haber Kaynak: BBC 2021: https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-60948239 10 USAID Toolkit GBV:

    https://www.usaid.gov/sites/default/files/documents/1865/USAID%20Toolkit%20GBV%20EG%20Final%20Sect ion%202.pdf

    11 Kaynak: Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu; TÜSİAD iş birliği, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Sabancı Vakfı desteğiyle İş Dünyası Ev İçi Şiddete Karşı projesi (BADV) kapsamında hazırladığı "Salgın Sürecinde Çalışma Hayatı ve Ev İçi Şiddet" Raporu

    https://tusiad.org/tr/basin-bultenleri/item/10737-salgin-sureci-nde-calisma-hayati-ve-ev-i-ci-si-ddet-raporu tanitim-toplantisi-yapildi

    12 ILO, (2019). Çalışma Yaşamında Kadınlara Yönelik Şiddet ve Tacizle Mücadele El Kitabı https://www.ilo.org/ankara/publications/WCMS_731371/lang--tr/index.htm

    13 ILO, (2021). Building Forward Fairer: Women's rights to work and at work at the core of the COVID- 19 recovery. Geneva: ILO https://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/---dgreports/---gender/documents/publication/wcms_814499.pdf

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    TurkishWIN, Türkiye ile bağı olan dünya vatandaşı tüm kadınların birbirlerine ilham ve güç verdikleri fark yaratan bir kizkardeslik networkudur. Avrupa, Amerika ve Türkiye'de faliyette olan TurkishWIN’in misyonu, benzer dünya görüşüne sahip, öğrenmeye açık kadınların içten paylaşımlarına ve birbirlerine fırsat yaratmalarına olanak tanımaktır. BinYaprak bir TurkishWIN girişimidir.

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.