Arçelik Kadın Teknik Liderlerinden Simge Targuç ile Araştırma Geliştirme sektöründe deneyimleri üzerine kısa bir röportaj...
1) Biyografinizi kısaca paylaşır mısınız?
Gazimağusa'da (Kıbrıs) doğdum. 2005 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi kimya öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Araştırmacı olarak kendimi geliştirmek istediğimden ODTÜ'de kimya bölümünden yüksek lisans ve doktora derecelerini aldım. Doktora eğitimimi tamamladıktan sonra 2010 yılında araştırmacı olarak Delft Üniversitesine (TU Delft, Hollanda) katıldım. Ardından Kıbrıs'a dönüş yapıp, kısa bir süre Yakın Doğu Üniversitesi'nde okutman olarak görev yaptım. 2015 yılında Arçelik Merkez Ar-Ge Malzeme Teknolojileri Yöneticiliğine kıdemli uzman olarak katıldım. 2019 yılı itibari ile de teknik lider olarak görev yapmaktayım.
2) Hayatınızdaki anahtar kavramlar nelerdir?
Tutku, merak, mücadele, öğrenme isteği, ekip çalışması.
3) Kısaca tanıyalım: Nerede doğdunuz? Ne okudunuz? Şimdi ne yapıyorsunuz?
1982 yılında Kıbrıs'ın Gazimağusa şehrinde doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Kıbrıs'ta tamamladım. 2005 yılında ODTÜ kimya öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Kimya alanında araştırmalar yapmak istediğim için ODTÜ'de kimya bölümünde yüksek lisans ve doktora yaptım. Doktora eğitimimi tamamladıktan sonra araştırmacı olarak Delft Üniversitesine (TU Delft, Hollanda) katıldım. 2015 yılında Arçelik Merkez Ar-Ge'ye katıldım. Arçelik'in "Dünya'ya Saygılı Dünya'da Saygın" vizyonu ile birlikte ürünlerimize değer katacak, kişilerin yaşamlarına doğrudan ya da dolaylı yoldan katkılar koyacak, çevremizin korunmasına destek olacak projelerde çalışıyorum.
4) Sizi yönlendiren anlar ve kişiler kimlerdi? Mesleğinizi nasıl seçtiniz, karar anlarınız nelerdi?
Orta ve lise eğitimimde fen bilimlerine olan ilgim beni kimya alanında tercih yapmaya yönlendirdi. Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra Kıbrıs'a dönüş yaparak öğretmenlik yapabileceğimi düşündüğüm için de eğitim fakültesine başvurmuştum. Ancak lisans eğitimim boyunca kimya alanında daha fazla çalışmak istediğimi fark ettim ve yüksek lisans eğitimine devam etme kararı aldım. Böylece araştırma odaklı bir kariyer yolculuğuna başlayarak doktora eğitimi tamamladım ve post-doc olarak yurt dışında çalıştım. Bu süreç sonunda araştırma sonuçlarının daha fazla kişiye ulaşabilmesi ve değer yaratabilmesi için sanayiye geçiş yapmaya karar verdim. Geliştirilen fikirlerin, düşüncelerin kitleler tarafından anlaşılmasına imkân sunacak geçişler Ar-Ge ekiplerinin yapacakları çalışmalara bağlıdır. Bundan dolayı Ar-Ge'ye verdiği değer ile fark yaratacak projelerin çalışmasına olanak sağlayan Arçelik Ar-Ge'ye katıldım.
5) Aileniz kariyer yolculuğunda sizi nasıl yönlendirdi, destek oldu mu?
Hayatımın her döneminde en büyük destekçim ailem oldu. Kariyer yolculuğunda karşılaştığım yol ayrımlarında aldığım kararlara saygı duyup, çekinceleri olduğunda da çekincelerini dile getirip bana destek vermeye devam ettiler.
6) Kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz?
Öğrenmeye başladığımız andan itibaren edindiğimiz tüm bilgiler ve tecrübeler birer anahtar olarak anahtar kutumuza girer. İhtiyacımız olduğunda da doğru anahtar bizde ise karşımıza çıkan kapıyı açıp yolumuza devam edebiliriz. Tabii burada sadece anahtarın bizde olması yetmez, bizim o kapı için uygun anahtara sahip olduğumuzu bilecek farkındalığa sahip olmamız gerekmektedir. Bundan dolayı her zaman en iyi bildiğim işi yapmak yerine bana yenilikler katabilecek zorlu çalışmaların içerisinde yer almayı tercih ediyorum. Böylece hem öğrenmeye devam ediyorum hem de üretmeye. Kendimi güvenli ve konfor alanlarının dışında tutarak, daha fazla sorgulayarak ve araştırarak öğrenmeye devam ediyorum.
7) Hayatınıza etki eden, ilham aldığınız kişiler kimler, bize onlardan bahseder misiniz?
Mesleğine duyduğu tutku ile yıllarca pes etmeden çalışan Babam Mustafa Tarkuç hayatıma etki eden en önemli kişi, mentörümdü. Hayatında yaşamış olduğu zorlukların arkasına sığınmadan kendini geliştirmek için çalışması, işini titizlikle ve en doğru şekilde yapmak için vermiş olduğu mücadele ile birlikte okuma ve öğrenme tutkusu bana hep güç verdi, örnek oldu. Mesleğe kazandırmak adına çalışanlarını yetiştirmek için göstermiş olduğu çaba ile "ben" değil "biz" olmanın ve sürdürülebilir başarı için ekip olmanın önemini gösterdi. Birlikte çalıştığımız kişilerden deneyimli ya da deneyimsiz olsun öğrenebileceğimiz bir şeylerin olduğunu ve dinlemesini bilmemiz gerektiğini öğretti. Bir usta olarak karşılık beklemeden bilgisini ve tecrübesini paylaşarak, kendisinden daha başarılı olacak insanlar yetiştirmenin kazanılan tüm unvanlardan daha kıymetli olduğunu göstererek bana çalışma hayatımın en önemli amaçlarından birini kazandırdı.
8) Kendimizi geliştirmek için önerdiğiniz dijital kaynaklar nelerdir? 'Mutlaka okumalısınız' dediğiniz kitaplar var mı?
Sadece kendi uzmanlık alanımda değil ilgi duyduğum alanlarda yapılan podcast ve TED konuşmalarını dinliyorum. LinkedIn platformunda bilgilendirici, aydınlatıcı paylaşımlar yapan kişi ve kurumları takip ediyorum. Ayrıca hem uzmanlık alanımda kendimi geliştirmek hem de yeni yetkinlikler kazanmak için online platformlardan kurslar alıyorum. Yaşadıkları dönemlerde farklı zorluklara karşı vermiş oldukları mücadele ve başardıkları ile ilham veren, örnek olan Marie Curie ve Türkan Saylan'ın hayatlarını anlatan "Madame Curie Saplantılı Deha" ve "Türkan" mutlaka okunmalı diyorum.
9) Tekrar 20 yaşına dönme şansınız olsaydı neyi farklı yapardınız? Bu mesleği seçmeyi düşünenlere ne tavsiye edersiniz?
Öncelikle yine aynı eğitimi almak isterdim. Ailem ve çalışmalarıma ayırdığım zamanı daha doğru yönetirdim. Zaman ve sağlık kaybettiğimizde yerine koyamadığımızdır. Daha az keşke demek için hayatlarımızda dengeyi kurabilmeli ve korumaya başarmamız gerekmektedir.
Genç arkadaşlar duyabilecekleri "Sen yapamazsın", "Bu sana göre değil" gibi söylemler ile kendilerini sınırlandıracak görünmez duvarlar inşa etmesinler. Zorluklardan yılmasınlar ve başarısız olmaktan korkmasınlar. Başarı, karşılaşılan zorluklar ve yaşanılan başarısız anlardan sonra geldiğinde daha değerli olmaktadır. En önemlisi zorlukları aşmak için farklı kaslarımızı kullanmaya, geliştirmeye başlarız, başarısız anlarımız ise bize neyi nasıl yapmamız gerektiğini öğrettiği gibi daha nice ders barındırır içinde.
Simge Targuç
10) Temel mühendislik alanları varken neden Ar-Ge'yi tercih ettiniz?
Kâğıt üzerinde şekillenmiş fikirlerin daha fazla hayata geçirilerek topluma fayda yaratabileceğine inandığım için Ar-Ge'yi tercih ettim. İhtiyaçları fark edip çözüm odaklı çalışmak ile birlikte Ar-Ge yeni konuların çalışılarak gerçekleştirilmesine ve fark yaratılmasına olanak sağlamaktadır. Farklı disiplinlerden araştırmacıların bir araya gelerek oluşturdukları ekiplerle geleceğe yön veren ve geleceği şekillendiren projeler yürütüldüğü için Ar-Ge'deyim.
11) Ve son olarak Ar-Ge Mühendisliğinin staj imkanları nelerdir?
Ar-Ge bölümlerimizde farklı disiplinlerden gelen arkadaşlarımıza staj imkânı sunmaktayız. Mentörleri tarafından belirlenmiş olan araştırma konuları üzerine hem literatür hem de laboratuvar çalışmaları yapmaktadırlar. Kendi çalışmaları dışında yürütülen diğer çalışmaları da gözlemleyebiliyorlar mümkün olduğu durumlarda çalışmalara da katılabiliyorlar. Staj süresince arkadaşlarımıza tüm Ar-Ge süreçleri hakkında bilgi vermeye çalışıyoruz. Staj çalışmaları tüm Ar-Ge birimlerinden gelen katılımcıların olduğu toplantıda sunularak tamamlanmaktadır.
Bu yazı Bin Yaprak misafir yazarlarından Duygu Çamurtaş tarafından yazılmıştır.
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum