Bahçeşehir Hukuk Fakültesi'nden Oxford Üniversitesi’ne Uzanan bir Kariyer : Avukat Beril Boz

Avukat Beril Boz ile Bahçeşehir Hukuk Fakültesi'nden Oxford Üniversitesi'ne uzanan kariyerini konuştuk. Sizler için ilham dolu bir röportaj oldu. Keyifli okumalar!

1) Merhaba sizi tanıyabilir miyiz ?

Merhaba Özden, öncelikle ilgin için ve iletişime geçmiş olduğun çok teşekkür ederim. Ben Beril Boz, avukatım, aynı zamanda şu anda hukuk doktora çalışmamı sürdürmekteyim. Kısaca özetlemek gerekirse, üniversite giriş sınavında (bizim dönemimizdeki adıyla ÖSYS'de) ilk 1000'e girerek tam bursla kazandığım Bahçeşehir Üniversitesi hukuk fakültesinden yüksek onur öğrencisi olarak dereceyle mezun oldum. Bunu takiben Fulbright bursunu kazandım ve A.B.D.'de University of Pennsylvania'da hukuk yüksek lisansımı tamamladım. Daha sonra ise avukatlık mesleğini icra etmeye başladım. Hukuk fakültesini büyük bir merak ve keyifle okudum, dolayısıyla akademik çalışmalar yapmak her zaman aklımın bir köşesinde vardı. Dolayısıyla yıllar sonra tekrar üniversiteye döndüm, şu anda Oxford Üniversitesi'nde hukuk doktora çalışmama devam ediyorum. 

2) Sizi yurtdışında eğitim almaya yönlendiren olaylar ve durumlar neler oldu ?

Hukuk fakültesindeki hocalarımın organize ettiği birçok uluslararası konferans ve seminere katılma imkânım oldu. Bu imkân sayesinde farklı hukuk sistemleriyle tanıştım ve ilgimi çekti. Daha fazla öğrenmek istedim. Akademik merakın yanı sıra kültürel merak boyutu da var. Her şey merakla başladı diyebilirim. 

3) Hem New York hem de İstanbul barosuna kayıtlı bir avukatsınız. Bize New York barosunda kayıt olma serüveninizden bahseder misiniz ? Buna nasıl karar verdiniz ?

New York Barosu sınavlarına yüksek lisans eğitimim sırasında başvurmaya karar verdim. Hukuk, eğitim içeriğinin ve mesleki gereklerin her ülkede farklı olduğu bir bölüm. Zira, her ülkenin hukuk sistemi farklı. O sırada hayatın karşıma ne getireceğini bilmiyordum ve herhangi bir fırsatı kaçırmamak adına başvurmak istedim. Benim dönemimde New York Eyalet Barosu için üç sınava ve bir mülakata girmek gerekiyordu. Açıkçası bu sınava hazırlanırken öğrendiklerim yüksek lisans sırasında öğrendiklerimden dahi fazlaydı galiba. Çünkü yüksek lisansım belirli konulara odaklıydı ama bu sınavları tamamlayabilmek için birçok farklı konuyu sıfırdan öğrenmem gerekti. Bu anlamda her ne kadar zorlayıcı bir tecrübe olsa da değdiğini düşünüyorum, çünkü bizimkinden tamamen farklı bir sistemi öğrenme fırsatı verdi. 

4) Öğrencilik yıllarınızda etkinlik komitelerinde çeşitli topluluklarda yer aldınız mı ? Sizi şuanki kariyerinizde olduğunuz noktaya yönlendiren en önemli olay nedir ?

Uluslararası Hukuk Topluluğu'na katılmıştım ve lisans öğrencileri için bir hukuk konferansı düzenlemiştik ve birçok farklı ülkeden öğrenciyi misafir etmiştik. Keza, Jessup Uluslararası Farazi Dava Yarışması'na katılmıştım. Bu benim için değerli ve katkı sağlayan bir tecrübeydi. Bugün birçok farazi dava yarışması mevcut ve hukuk öğrencilerine katılmalarını tavsiye ederim.

Şu anki kariyerimde olduğum noktaya yönlendiren tek bir olaya işaret edemiyorum; olaylar ve tercihler silsilesi sonucu buradayım. 

5) Bu yaşınıza kadar bir mentorluk aldınız mı? Nerede destek aldınız ? Ya da nerede destek alabilseydiniz bugün başka bir Beril olurdu ?

Üniversite seçimlerimde ve kariyer adımlarımda fikrini ve rehberliğini aldığım kişi ağabeyimdi. Kendisi de avukat, fikirlerine ve önerilerine güvenir ve önem veririm. Bununla beraber hukuk fakültesinde okurken herhangi bir konuya ilişkin fikirlerini almak istediğimde hocalarımın kapıları açık olmuştur, dolayısıyla birçoğunun desteği yadsınamaz. 

6) Şu anda çalıştığınız alana nasıl karar verdiniz ?

Ben şu anda veri koruma hukuku ve teknolojinin yönetimi üzerine çalışıyorum. Bu alan ile beni tanıştıran Dr. Elif Küzeci hocamdır. İlk olarak Elif hocamın Genel Kamu Hukuku (Devlet Teorisi) dersinde özel yaşamın gizliliği ve veri koruma hakkı konularını işlemesiyle bu alanla tanıştım ve çok ilgi duydum, yine büyük bir merak doğdu içimde. Bu konuyla ilgili dersler seçmeye, yazılar okumaya başladım. Daha sonra da yüksek lisansımı bu alanda yapmaya karar verdim, nitekim şu anda doktora araştırmamı da aynı alanda yapıyorum. 

7) Türkiye ve yurtdışındaki hukuk sistemi arasındaki farklar nelerdir ?

Bu aslında hangi hukuk sistemi ile ilgili konuştuğumuza göre değişecektir. Kıta Avrupası'na baktığımızda, onların birçok kanunu bizlere kaynak olmuştur dolayısıyla belki teoride büyük farklılıklar görmeyiz, ama benim tecrübe ettiğim kadarıyla pratikte elbette farklılıklar mevcut. Öte yandan Anglo-Sakson hukuk sistemlerine baktığımızda hem teoride hem pratikte yani yargılama usulünde büyük değişiklikler gözlemleyebiliyoruz. Hatta hukuk eğitim usulleri bile bir hayli farklı. Kıta Avrupası'nda eğitim daha didaktik, hocalarımız çok detaylı bir şekilde ders işliyor ve öğrenci ile diyalog genellikle soru sorulması halinde söz konusu oluyor. İngiltere ve A.B.D.'de ise hukuk öğretimi Sokratik; öğrenciler her ders öncesinde ilgili bölümü okumuş olarak geliyor ve dersler diyalog olarak geçiyor. 

8) Zorluklarla karşılaştığınızda nasıl motivasyonunuzu kazanıyor ve yolunuza devam edebiliyorsunuz ?

Sanırım, hukuk mesleğinin sağladığı bir bakış açısıyla sürekli sorun çözme odaklı yaklaşıyorum zorluklara. Bu anlamda herhangi bir sorun ile karşılaştığımda öncelikle çözüm yollarını gözden geçiriyorum ve bu çözüm yollarını bir bir deniyorum. Günün sonunda verdiğim emeğe güveniyorsam- diğer bir ifadeyle elimden gelenin en iyisini yaptığıma inanıyorsam, sonucun motivasyonumu etkilemesine çok fazla izin vermiyorum. 

9) Hukukta kariyer çizme yolunda sizin hayatınızda iyi ki şunu da yapmışım dediğiniz bir şey var mı ?

Her ne kadar halihazırda doktora araştırmamı gerçekleştirsem de iyi ki avukatlık mesleğini de icra etmekteyim diyorum. Önceden ikisi arasında bir seçim yapmam gerektiğini düşünüyordum. Elbette zaman zaman birine diğerine göre daha çok ağırlık veriyorum ama bu dönemsel olarak iş yüküme, o dönemdeki hayat şartlarıma ve tercihlerime göre değişiyor. Bunun beni özgürleştiren ve hukuka olan ilgimi sürekli kılan bir imkân olduğunu düşünüyorum. 

10) Kariyerine yurt dışında devam etmek isteyen, yurt dışında çalışmak isteyen yeni mezun öğrencilere tavsiyeleriniz neler olurdu ?

Fikrimce, kendilerini mümkün olduğunca ilgi duydukları ülkelerin hukuk seminerleri ve derslerine aşina kılmaları yararlı olacaktır. Bu, hem meraklarını körükleyebilecek konularla tanışmalarını sağlayabilir hem de farklı ülkelerde hukuk derslerinin nasıl işlendiğine dair kendilerine bilgi verir. Özellikle şu anda birçok üniversite, derslerini herkese erişilebilir kıldı. Vakit buldukça ilgilerini çeken konulardaki dersleri izlemelerini tavsiye ederim. Örneğin Harvard Üniversitesi'nden Prof. Michael Sander'in adalet konusundaki hukuk teorisi dersleri Youtube'da mevcut. Tavsiye ederim.

Bunun yanı sıra tabii ki lisan önemli. Eğer imkânları var ise dillerini geliştirmelerini, dil eğitimi konusunda burs veren kurumları araştırmalarını tavsiye ederim.

11) Bir hukuk fakültesi öğrencisi kendini en iyi nasıl geliştirebilir ?

Bu herkesin bakış açısına ve okurken sahip olduğu hayat koşullarına göre değişiklik gösterebilir. Dolayısıyla 'şöyle olur' diyemem. Ben kendi tecrübemi paylaşayım: Ben hukuk fakültesine büyük bir önem atfederek okudum. Bunun nedeni sorumluluk sahibi hissetmemdi, sadece kendime karşı değil ileride temsil edeceğim kişilere karşı. Fakültedeyken hukuk kitaplarını ilgiyle okudum ve dersleri aynı iştahla dinledim. Eğer bu bölümü kendi isteğimle tercih etmeseydim bu zor olurdu. Bununla beraber, mümkün olduğunca sık akademik seminerlere ve konferanslara katıldım. Bu seminerlerin hepsi her zaman keyifli olmuyordu, dürüst olayım, ama insanın hangi konulara ilgi duymadığını öğrenmesi de kıymetli. Herkesi olduğu gibi bir öğrenciyi de farklı konuları dinlemek ve farklı olanakları deneyimlemek mutlaka geliştirecektir. 

12) Hukukta uzmanlaşmak gerekli midir ? Hukukun geleceğini nasıl görüyorsunuz ?

Hukuk sürekli gelişen bir alan, toplum dönüştükçe hukuk da buna paralel olarak dönüşüme uğrayacak. Bu bakımdan, benim şahsi kanaatim bir alanda tam anlamda yetkin ve donanımlı olabilmek için uzmanlaşmanın veya belirli alanlara odaklanmanın yararlı olduğu yönünde. 

13) Sizce teknolojinin gelişmesinden hukuk da etkilenecek mi ? Hukuk fakültesi öğrencileri bu gelişime en kolay nasıl adapte olabilirler ?

Elbette, pandemi bunu hızlıca fark etmemizi sağladı aslında. Birçok ülkede duruşmalar internet üzerinden çevrimiçi platformlar vasıtasıyla yürütüldü. Ama daha da önemlisi bence teknolojinin adalet ve eşitlik gibi olgular üzerindeki etkileri. Örneğin; akademik araştırmalar bu yıl gösterdi ki ayrımcılığa karşı yasalar maalesef internet üzerinde, yapay zekânın dahil olduğu işe alım veya iş performans değerlendirmeleri süreçlerindeki önemli sorunlara cevapsız kalıyor. Dolayısıyla bu yasaların da belirli bir dönüşümden geçmesi gerekecek.

Hukuk öğrencileri veya genel anlamda bugünün öğrencileri teknolojinin gelişimine belki de en hızlı adapte olacak olanlardır. Çünkü önceki jenerasyonlar hala değişen düzene adapte olmaya çalışırken, onlar teknolojinin çoktan dönüştürmeye başladığı bir dünyaya doğdular, daha çok aşina olunan (ve Marc Prensky'nin bizlere sağladığı) ifade ile onlar 'dijital yerliler'.

Teknoloji ile birlikte hem sosyal etkileşimlerimiz hem profesyonel yaşantımız değişiyor; bu değişim sürecinde sanırım önemli olan adalet, şeffaflık ve hukuki eşitlik gibi olguları çalışmalarımıza rehber kılmamız ve teknolojinin hayatımızdaki etkilerine ilişkin sorular sormaya devam etmemiz. 

14) 20 yaşınıza geri döndüğünüzde neyi farklı yapardınız ?

Her şeyden öğreniyor insan, değiştirmezdim hiçbir şeyi.

Bu yazı CampusWIN Academy Yaşar Üniversitesi lideri ve mezunumuz Özden Serinay Öz tarafında yazılmıştır. Teşekkürler Özden Serinay!