Bilgisayar Öğretmeninin Gözünden STEM

Uğur Okulları Narlıdere Kampüsü'nde bir STEM Öğretmeni olan Tolga Çoban'ın hikayesini dinledik. Keyifli okumalar!

STEM nedir diye sorulduğunda aslında temel olarak; Science, Technology, Engineering and Mathematics kelimelerinin baş harflerinin birleşmesinden oluşan kısaltma akla gelir ve temel olarak fen, teknoloji, matematik ve eğitimi ön plana alan bir stratejidir.

Bahçeşehir bünyesinde STEM ders programına dahil olmadan önce yukarıdaki tanım çok fazla karşıma çıkıyordu. Bu tanım hem kısa hem de durumu net bir şekilde özetliyor diye düşünüyordum. Ama STEM'le gerçek anlamda tanıştığımda aslında bu tanımın buz dağının görünen kısmını bile temsil etmediğini fark etmem çok uzun sürmedi. 

 Şimdi Bilgisayar Öğretmeninin gözünden şu anki öğrenci profilini ve eğitim öğretim programını ele almak istiyorum. Z kuşağı diye adlandırdığımız bir nesil ile karşı karşıyayız. Her an her şeyi saniyenin onda biri hızında sorgulayabiliyorlar. İnanmadıkları bir deney veya çalışmaya katılmakta yüksek direnç gösteriyorlar. Z kuşağının en büyük problemlerinden bir tanesi de sözüm ona teknoloji okuryazarı olduklarını düşünmeleri. Bilgisayarda oyun oynadıkları, telefonda mesaj atabildikleri zaman kendilerini teknoloji alanında bir uzman olarak görüyorlar. Bir de sosyal medya hesaplarının şifrelerini değiştirmeyi öğrendilerse onlardan iyisi yok.

Bu kadar negatif uyarıcı ile karşı karşıya kaldığım sınıf içerisinde STEM ile tanışmam neleri değiştirdi?Açıkça söylemek gerekirse hazırladığım ilk ders planı gerçekten STEM konusunda çok fazla tecrübe sahibi olmamı sağladı. İlk STEM dersimde merkez disiplin ve diğer STEM disiplinine ait kazanımlar birbiri ile alakasız, Bilgisayar Öğretmeni olmama rağmen günümüz teknolojilerinden faydalanmamıştım. Bu da yetmezmiş gibi öğrencileri de ders için motive edemedim. Dersin çıktıları ile ilgili hevesli olmadıkları zaman çok fazla katılmak iSTEMediler. Dersten sonra planı defalarca okudum ve yanlışlarımı not aldım. Aynı zamanda STEM ders programı dahilinde hocalarımdan da ders planı ile ilgili değerlendirmeler ve düzeltmem gereken noktalar hususunda bildirimler alıyorum. Bu bildirimler ve kendi hatalarımın farkına varmam, ders planlarında güzel değişiklikler olarak bana ve sınıfa geri dönüyor.

Yavaş yavaş fark ediyorum ki Z kuşağı sorgulamayı çok seviyor. STEM'de öğrencilerin BHTP'leri sorgulaması çok önemli. Z kuşağının sorgulayıcı özelliğine uygun ders planları oluşturmaya başladım. Aynı zamanda çıkacak ürüne ilgi duymaları yani kendi tanımları ile "Çok havalı bir çalışma" olması çok önemli. STEM'den sonra gerçekten çok havalı çalışmalar yapmaya başladık. Bu havalı çalışmalar sayesinde gerçek teknoloji okuryazarlığı sınıfta bir anlam kazanmaya başladı.

Z kuşağı yaptığı çalışmalar ile ön planda olmayı seviyor. STEM planının içerisinde öğrendiğim bir şey de; paylaş ve yansıt. Bu neyi ifade ediyor? Sınıf içerisinde tarafsız bir komisyon oluşturuyoruz. Bu komisyon grupları önceden hazırlanmış rubrikler ile puanlıyor ve değerli görülen çalışmalar okulun sosyal medya hesaplarından yayınlanıyor, yarışmalara ve sergilere katılabiliyorlar. Onların gözünden baktığımızda okulda bu etkinliklerde başarılı olan gruplar lider öğrenci pozisyonuna da geliyorlar.

Hemen iki örnek vermem gerekirse U-Maker yarışmasına katılan gruplarımızdan U-Filters bir STEM ders planı çıktısı ile yarışmaya katılmış ve okulumuzu temsil etmiştir. Bir diğer örnek: Okulumuzda düzenlenen Bilim Gününde danışmanlığını yaptığım sekiz projenin dördü STEM ders planı sayesinde sergiye çıkmıştır. Bu sergiler ve yarışmalarda öğrenciler çok fazla jüri, misafir ve öğrenci ile temasa geçerek projelerini tanıtmıştır. Topluluk önünde konuşma becerileri ilerlemiştir. Bazı çalışmalar İngilizce olarak sunulma fırsatı da kazanmıştır.

Son olarak kendimle ilgili olumlu bir ilerlemeyi bu yazıya eklemezsem programa haksızlık etmiş olurum. STEM ders planlarını hazırlarken ister istemez diğer branş öğretmenleri ile etkileşime geçmek durumunda kalıyoruz. Bilgisayar Öğretmenleri belki hak vereceklerdir. Biz çok fazla öğretmenler odasına gidemiyoruz. STEM sayesinde diğer branşlar ile daha fazla etkileşime geçme fırsatı ve farklı bilgiler öğrenme şansı da yakaladığımı ve bundan çok memnun olduğumu belirtmek istiyorum. Nasıl ben diğer ders kazanımlarını STEM planlarıma ekliyorsam diğer branş öğretmenlerim de bilgisayar dersini kendi planlarına ekliyorlar. Bu sayede bilgisayar dersi, haftalık iki saat olmaktan çıkarak diğer derslere de nüfuz oluyor. Bilgisayar dersinin STEM ile beraber daha da önem kazanmasının, benim açımdan hem sevindirici hem de teknoloji üretkenliğinin artmasında önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.

Tolga Çoban / BİT Öğretmeni, Uğur Okulları Narlıdere Kampüsü