Bu Çocuklar Gelecekte Ne Olacak!

Uğur Okulları Çallı Kampüsü Fizik Öğretmeni Tuğçe Nur Şener bizim için yazdı... 

Teknoloji haberlerini takip edenlerimiz bilir; sürücüsüz arabalar, yürümeyi ve kutu kaldırmayı başaran robotlar, uzayda gereksinimleri en aza indiren astro arı adlı yapay zeka harikası minik robotlar ve daha birçok yenilik. Tüm bu gelişmeleri izlerken bizler daha büyük şaşkınlık ve hayranlıkla bakakalıyoruz. Peki, bu gelişmeler olurken iş sahasını hiç düşündünüz mü? Bana bu gelişmeler 18. yüzyıla başlayan sanayi devrimini hatırlatıyor. Yeni sistemler, yeni makineler, çağ atlatan buluşlar… Ama bir sorun var. Emeklerini teknolojiye kaybetmiş insanlar. Peki, azalan insan gücü kitlesel bir işsizlik sorunu olarak mı yansıdı? Süreç içinde kısmen evet. Teknolojinin getirdiği zaman ve maliyet kazancı zaman içinde kısıtlı insan gücü arzına doğru hızla evrildi. Her geçiş döneminde olduğu gibi belli bir dönem ciddi bir kayıp gerçekleşti. Bu kaybı önlemek dönemin politika yapıcılarının elinde miydi? Eğer ki bu gelişmeleri eğitimle bir süreç içerisinde entegre edebilseydik belki de bu kadar iş gücü dışarıda kalmayacaktı ve insan ile teknolojinin harmonisi ile günümüzde ulaştığımız bilim ve mühendisliğin çok daha ilerisinde olmamızı sağlayacaktı. İnsanlık işte, yerinde yine duramadı ve merak güdüsüyle ilerlemeyi bir kez daha seçti. Bu sefer yolculuğunda makinelerin yanında kodlama, yapay zeka gibi kavramları da aldı ve ucu görünmeyen bir yolda mucizevi şekillerde ilerledi ve ilerlemeye devam ediyor. 

Peki, şimdi ne yapmalı? 18. yüzyılda yapılan planlama hataları, eksik bilinç düzeyi devam mı etmeli yoksa artık gelişen dünyamıza ayak uydurup bütün bu gelişmeleri eğitimimize entegre ederek çocuklarımıza yeni roller mi vermeliyiz? Doğanın var olan kurallarını bilim adı altında öğrenirken hayata uygulanma aşamasında mühendisliklerden yardım almak geçmiş çağın en popüler eğitimiydi. Fakat karşımızdaki yapay zeka da bunu çok rahat yapmıyor mu? Bizim daha farklı bir eğitime geçmemiz gerekli. İşte burada bilim ve mühendisliği teknolojiyle harmanlayıp, o yapay zekadan farklı bir yaratıcılık sergilememiz gerekiyor. Öyle bir eğitim sistemi hayal edin ki, hem yetişen neslin dikkatini çekip, hem de var olan bilgileri anlatabileceğimiz bir eğitim sisteminden bahsediyorum. Bilgiler hep aynı aslında F=m.a ya da 2x2=4 gibi. Fakat bunu anlatırken tahta başında olmak mı, yoksa bunu bir breadboard üstünde bir Arduino bağlayarak hesaplama ile öğretmek mi? Size kendi çalışmamızdan bahsedeceğim. Yeni neslin bilgisayar başından kalkmaması, spor yapmaması ya da çevrimiçi ortamlarda sosyal olması genel bir gözlemdir değil mi! Peki ya biz onların dilinden anlamıyorsak ya da onlar gibi konuşamıyorsak ve bu da iletişimimizde sıkıntı yaratıyorsa? Bu düşünceden yola çıkarak Çallı Kampüsü STEM Kulübü olarak teknoloji ile entegre ortak bir dil oluşturduk. Bilgisayar başında hayranlıkla oynadıkları oyunları kendi hayal evrenlerince yapımcıları kendileri oyunumuzu geliştirdik hem de robotlarla. Yanlış duymadınız lise öğrencilerimizle robotları kurarak ve tasarlayarak spor geliştirdik. Kuralları biz koyduk. Sınırları biz çizdik. İşte tam da Z kuşağının istediği gibi oldu her şey. Kale yaptık ve sağlamlığını test ettik onlar oyunla test etti ama aslında baktıkları Kütle Merkeziydi ve bilmeden hesapladılar. Ağır robot zor hareket ediyordu hafifletmeleri gerekti; bilmiyorlardı ki kütle ve ivme ters orantılıydı. Yaptılar hesapladılar; sonrasında aslında F=m.a olduğunu gördüler. Bunu robotla yaptılar. Bilimle robotu sentezledik. Oyunun kurallarını koyarken ya da sahanın sınırlarını belirlerken öğrenciler sürekli iletişimdeydi. Bilim gününde Roboball adını verdiğimiz bu oyunumuzu veliler ve diğer öğrencilere sunarken dönüşümlü hakem oldular ve tasarımlarının arkadaşlarını nasıl mutlu ettiğine eşlik ettiler. Yani Z kuşağı hem sorumluluk aldı, hem öğrendi, hem de eğlendi. İşte size böyle bir eğitim sisteminden bahsediyorum. Öğrenciler değişiyor, zaman değişiyor; meslekler değişiyor. Eğer değişimi, eğitime STEM gibi entegre edebilirsek her türlü değişken karşısında bilgili, donanımlı ve uyumlu gelecek nesiller bizler için ve tabii ki evrenimiz için her zaman umut kaynağı olacaktır.

Tuğçe Nur Şener 

Fizik Öğretmeni 

Uğur Okulları Çallı Kampüsü