21.yüzyıl ile yeni nesil bir ofis hayatı bizi bekliyor! Peki bu düzende nasıl hayatta kalabiliriz? Okuyalım, görelim...
Son yıllarda iş endüstrisini sürükleyen co-working space (ortak çalışma alanı) fenomeni, inovatif ve yaratıcı bir kavramdır. Bu 'co-working' alanlar; genç girişimciler, küçük işletmeler ve serbest çalışanlar için özel projeler üzerinde birlikte çalışmak, bilgi paylaşmak, fikir alışverişinde bulunmak gibi birçok yaratıcı imkan sunar. Yaratıcılık, yenilik ve destek için 'co-working' alanları arttırılmalıdır.
1-Öz-disiplin sahibi olun.
Co-working alanlarının sosyallik açısından dinamik bir ortama sahip olduğunu başta belirtmek isteriz.Bu dinamik yapı, hedefleriniz üzerindeki odağınızı kolayca dağıtabilir. O yüzden öz disiplin bu konudaki anahtar faktördür. Bu disiplini sağlamak için görevlerinizi bir kağıda sıralayabilirsiniz ve bu görevleri tamamlarken onların üstünü çizmek sizi oldukça tatmin edebilir. Bu tatminin yarattığı motivasyon beraberinde konsantrasyon da getirir. Şunu da eklemek isteriz; mümkünse oluşturduğunuz listedeki görevleri tamamlamadan eve gitmeyin. Çünkü bu işleyiş devamlı bir öz disiplin gerektirip size sağlıklı ve verimli bir alışkanlık için sağlam bir temel oluşturacaktır.
2-İşinize anlam katın.
Yaptığınız işin neden önemli olduğunu bilmek, bu işi yaparkenki motivasyonunuzu arttırır. İşinizin önemini iyice belirleyip anladığınızda buna anlam katmış olursunuz ve motivasyonunuz artar. İster istemez yaptığınız iş size daha az zahmetli gözükür. Bütün bunlar daha hızlı ve daha kaliteli bir sonuç almanızı sağlar. Her zaman daha az eğlenceli olan görevleriniz olabilir, ancak arkasındaki amacı anlamak çoğu işinizi daha kolay hale getirir.
3- Düzenli olarak mola verin.
Siz istemeseniz de, unutsanız da beyninizin gün içinde molalara ihtiyacı vardır. Bir mola 20 dakikalık bir şekerleme veya iş dışı yapmanız gereken işleri halletmeniz anlamına gelmez. Sadece gerinmek için kalkmanız veya birkaç dakika dolaşmanız yeterli olacaktır. Yani beyine kısa aralarla sadece "bir reset atmak gerekiyor". Planlanmış, zorla mola vermek en iyisi olabilir (çünkü bazen hepimiz kendimizi işe fazlasıyla kaptırabiliyoruz, değil mi?)
Başka bir alternatif ise, iki haftalık rutininizde planlanmış bir dinlenme gününüz olduğundan emin olmaktır. Bu, dinlenmenizi önceden planlayabileceğiniz ve iki haftalık bir verimlilik akışının parçası gibi hissedebileceğiniz anlamına gelir!
4-Doğru etkileşim içinde olun.
Co-working alanları etkileşime oldukça açık alanlardır. Çalışırken, kendinizi başka insanlarla etkileşim içerisinde bulabilirsiniz fakat bu etkileşimin projenize veya ekibinize üretkenlik ve fayda katıp katmadığına dikkat etmelisiniz. Aksi takdirde, bu sadece zaman israfı olup, sizi veya karşınızda insanı işinden alıkoyma olayına dönüşebilir. Elbette ki co-working alanında insan ilişkilerinde iyi olmak önemlidir ama dostluk kurmanın başka bir yeri ve zamanı vardır! Evet sosyal canlılarız tamam fakat bazı sınırlar koymak işinizin verimliliği için daha iyi olacaktır.
5-Teknolojinin sizi allayıp pullamasına izin verin.
Hayatınızı kolaylaştırmak ve size biraz zaman kazandırmak için tasarlanmış yüzlerce uygulama ve web sitesi var. Bu web siteleri veya uygulamalar ile:
-E-postalarınızı ve etkinliklerinizi taşınabilir cihazlarınızın takvimlerine senkronize etmek
-Sizin için "yapılacaklar" listeleri üretmek,
-Tüm belgelerinizi ve verilerinizi bir bulutta saklamanızı sağlamak
-Dilbilgisi kontrolünde zaman harcamamanızı sağlamak gibi birçok işlevi yerine getirebilirsiniz. Bu uygulamalar ile işiniz daha verimli bir hal alacaktır.
Böyle yapıcı ve yaratıcı bir ortamda, işkolik bir zihniyete düşmek ve kişisel sağlığınızı farkında olmadan ihmal etmek kaçınılmaz olabilir. Uyku, üretkenliğin en büyük engelleyicilerinden biridir. Uyku üzerine dünya çapında bir çalışma yürüten Ulusal Uyku Vakfı'na göre, genç yetişkinler (18-26) ve yetişkinler (26-64) optimal işlev için 7 ila 9 saat uykuya ihtiyaç duyarlar. Uyku eksikliği konsantrasyon sorunları yaratabilir, kişinin işine karşı olumsuz bir tutum geliştirir ve sonuç olarak, temel şeyleri yapmak daha uzun sürer. Ayrıca, endorfin hormonunun üretkenlik ve yaratıcılık için neler yapabileceği şaşırtıcıdır. Spor salonunda bir koşu ya da güzel bir uyku ile verimlilik seviyenizde bir artış göreceksiniz.
Bu yazı BinYaprak misafir yazarlarından Merve Boşnakoğlu tarafından yazılmıştır. Teşekkürler Merve!
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum