Zaman ve mekan kavramları değiştikçe, esnek çalışmak bir lüks değil mecburiyet haline gelecek. Bu kez uzaktan çalışma deneyimlerini Londra'da yaşayan Ceren Tarsus'tan dinledik. Cevaplar yazının devamında!
1. Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?
Ben Ceren Tarsus, Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünden mezunum. Şu anda Mars Gıda'da Extra/Orbit markasının Avrupa Bölge Pazarlama Müdürü görevindeyim ve Londra'da çalışıyorum.
2. Sektör seçiminizi nasıl yaptınız? / Meslek seçiminizi nasıl yaptınız?
Meslek seçimimi çok bilinçli bir şekilde yaptığımı söyleyemem maalesef. İktisat ya da işletme okuyarak iş hayatında yer almak gibi temel bir güdüyle yola çıkıp, iş hayatını keşfederken pazarlama departmanında çalışmanın bana keyif vereceğini gördüm. Aslında biraz neyi istemediğimi bulup o ihtimalleri elediğimde ortaya çıkan resim ile ilerledim.
3. Firmanızda uygulanan esnek çalışma sisteminden kısaca bahsedebilir misiniz?
Bulunduğum görevde genelde Avrupa ülkeleriyle temas halinde çalıştığım için nereden çalıştığım çok da önemli olmuyor. Haftada bir gün, genelde Cuma günleri, ekibimizin büyük çoğunluğu evden çalışmayı tercih ediyor. Onun dışında da çok katı kurallarımız yok, yöneticimizle antant kaldığımız sürece ve işimizi yaptığımız sürece esnek çalışma hakkımızı kullanabiliyoruz.
Londra'da, benim çalıştığım şirkette, uzun saatler çalışmak bir başarı ya da çalışkanlık göstergesinden çok aslında bir plansızlık göstergesi.
by Author
4. Esnek / uzaktan çalıştığınız günlerde nerede, nasıl çalışıyorsunuz?
Ben ofiste olmadığımda evimden çalışmayı tercih ediyorum. Öncelikle evdeki sakinlik ve sessizlik daha konsantre çalışmama yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra Skype ile katıldığım çok sayıda toplantı oluyor ve dış ortamdaki sesler işimi zorlaştırabiliyor. İnternet bağlantısının kalitesi de başka bir zorluk yaratabiliyor. Evimde ışığı güzel bir çalışma köşem var, tam da modemin yanında kurulu :) Köşemde mutlu mesut çalışıyorum.
5. Esnek / uzaktan çalıştığınız günlerde iş saatlerinizi nasıl yönetiyorsunuz?
İş saatlerimi biraz toplantılarıma göre biraz da özel hayatıma göre düzenliyorum. Örneğin sabah erken toplantım yoksa çocuklarımı kreşe bırakıp eve dönüyorum ve sonra çalışmaya başlıyorum. Cuma günleri evden çalışınca çamaşırları makineye atmak gibi işlerimi de o gün içinde halledebiliyorum. Genelde toplam saat olarak baktığımızda daha fazla saat çalışmakla neticeleniyor, öğlen yemeği zamanında bile tek başıma olunca normalde 1 saat olan arayı 15 dakikada geçiştiriyorum. Ama benim durumumda mühim olan çalıştığım saatten çok yaptığım iş olduğu için pek de saat hesabı yapmıyorum.
6. Esnek / uzaktan çalıştığınız günlerde ekip çalışmalarınızı nasıl yönetiyorsunuz?
Birlikte iş yürüttüğümüz ekipler genelde farklı ülkelerde yaşadığı için bu duruma alışığız yani Skype ile iletişim kuruyoruz. Ama yüz yüze olmamız gereken durumlarda ofiste olmaya çalışıyoruz. İnternet üzerinden yaptığımız toplantılarda da ekibi kamera kullanmaya teşvik ediyorum. Saat farkına gelirsek oldukça geniş bir saat dilimindeki ülkelerle irtibattayım. Amerika, Rusya ve Avrupa ülkeleri ile çalışıyorum. Bunun için mutlaka planlı bir çalışma sistemi gerekiyor. Kiminle kaçta konuşabileceğimi aşağı yukarı bildiğim için çok sorun olmuyor. Örneğin Avrupa ile aramızdaki 1 saat çok sorun değil ama Rusya (+3 saat) ya da Kazakistan/Almaty (+6 saat) ile konuşacaksam sabah saatlerini, Amerika (-6 saat) ile konuşacaksam öğleden sonra saatlerini tercih ediyorum. İş planımı mutlaka buna göre düzenliyorum.
Ev ve sosyal yaşamıma gerekli vakti ayırabildiğim zaman iş hayatımda daha huzurlu ve başarılı olabiliyorum.
by Author
7. İş – ev ve sosyal yaşam dengenizi nasıl kuruyorsunuz?
Londra'da bu dengeyi kurmak biraz daha kolay çünkü buradaki bakış açısı biraz farklı. Uzun saatler çalışmak bir başarı ya da çalışkanlık göstergesinden çok aslında bir plansızlık göstergesi. En azından benim çalıştığım şirkette böyle. Ev ve sosyal yaşamıma gerekli vakti ayırabildiğim zaman iş hayatımda daha huzurlu ve başarılı olabiliyorum.
8. Esnek / uzaktan çalıştığınız günlerde yanınızda bulundurduğunuz olmazsa olmazlarınız nelerdir?
Bilgisayarım, şarj aletim ve telefonum yanımda olduğu sürece teknik olarak her yerden çalışabilirim.
9. Sizce esnek / uzaktan çalışacak personelin hangi becerilere sahip olması gerekir?
İş motivasyonunu her zaman çevresinden değil kendinden de alabilen birisi olmak gerekir diye düşünüyorum. Sorumluluk bilinci yüksek ve dış etkenlerden az etkilenen bir çalışan esnek çalışmaya daha kolay adapte olabilir.
10. Esnek çalışma gününden sonra işe tekrar adaptasyonu nasıl sağlıyorsunuz?
Ben insanlarla yüz yüze çalışmayı seven biriyim ve açıkçası çalışma arkadaşlarımı görünce mutlu oluyorum :) Hiç ofise gitmeden çalışmak pek bana göre değil o nedenle uzaktan çalıştığım günler çok uzun süreler olmuyor. Sadece geçtiğimiz yaz aylarında 1 ay Türkiye'de kalıp 3 hafta evden çalıştım ve açıkçası tek başıma olmaktan biraz sıkıldım. Ofise döndüğümde bir süre insanlarla muhabbet edip, ortama adapte olup sonra çalışma moduna geçebildim.
11. Uzaktan çalıştığınız günleri, ofiste çalıştığınız iş günlerinden farklı yapan şey / şeyler nedir? Bu sistemi faydalı buluyor musunuz?
Çalışanın bu seçim hakkına sahip olmasını kesinlikle faydalı buluyorum fakat sürekli uzaktan çalışmanın ekip ruhunu olumsuz etkilediğini de düşünüyorum. Her birey aynı derecede kolaylıkla yapamasa da iletişim kurmak insan olmanın gerekliliği. İnternet üzerinden iletişim bizler için yeni ve farklı beceriler isteyen bir sistem. Uzaktan çalıştığınızda sadece gerekli olduğunda insanlarla iletişim kuruyorsunuz ve yemek yerken sohbet etmek, kahve alırken selamlaşmak gibi anları kaçırıyorsunuz. Bence bu küçük anlar sosyalleşmek için çok mühim. Sosyalleşebildiğiniz ortamlara bağlılığınız ve motivasyonunuz kesinlikle artıyor.
12. Sizce Türkiye esnek çalışmaya ya da göçebe çalışma sistemine hazır mı?
Göçebe çalışma sistemine daha yolumuz var ama esnek çalışma sistemine zamanla alışıyoruz. Alışmak da zorundayız çünkü yeni nesil buna önem veriyor. Şirket tercihlerini yaparken bu imkanlar şirketlerin artıları olarak görülüyor. Zaman ve mekan kavramları sürekli değişiyor ve değişime ayak uydurmak bir lüks değil mecburiyet haline geliyor.
Röportajımıza katkılarından dolayı Ceren Tarsus'a çok teşekkür ederiz.
Yorum