Eşofmanla Çalışma Devrimi: Freelancer Ziyahan Çetin ile Röportaj

    Eşofmanla Çalışma Devrimi: Freelancer Ziyahan Çetin ile Röportaj

    On senelik çalışma deneyiminin ardından kendi işinin patronu olan Görsel İçerik Üreticisi, Fotoğrafçı ve Videographer Ziyahan Çetin ile esnek çalışma üzerine samimi bir röportaj yaptık. Ziyahan'ın eşofmanla çalışma devrimi ve freelance çalışma önerileri yazının devamında!

    1. Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

    Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü mezunuyum. Derslerde genellikle arka sıralarda sinema dergisi karıştırırdım. Ardından Kadir Has Üniversitesi'nde sinema yüksek lisans programına kabul edildim. Sektöre girme amacım hiç olmadı, o yüzden yükselen trend olan dijital ile film yapım tekniklerini birleştirecek bir yol aradım. İnternet videoları üretip yayınlayan bir web şirketinde ve ardından bir dijital ajansta 5 yıl kadar çalıştıktan sonra kendi işimi yapmaya karar verdim. Şu anda da internet ve sosyal medyaya yönelik düşük bütçeli, profesyonel ve kaliteli video içerik üretme alanında kendi adıma çalışmaya devam ediyorum.

    2. Freelance çalışma sistemine geçmeye nasıl karar verdiniz?

    Kendimi bildim bileli kendi işimi yapmak vardı kafamda. Sadece tam olarak ne olacağını bilmiyordum. Ajansta çalıştığım süre boyunca farklı görevler üstlendim. Bu görevlere en son "tüm video projelerinin yönetimi" de eklenince aslında yapmam gereken tek işin en iyi bildiğim ve en sevdiğim iş olduğunu anladım ve kendimi video ve fotoğraf bazında içerik üreten bir içerik üreticisi olarak konumlandırmaya karar verdim. İş hayatında bir süredir bulunmuş olmanın getirdiği tecrübe, yapacağım işi bilmenin getirdiği rahatlık ve kendi dünyamı inşa etme arzum birleşince böyle bir yola girmiş oldum.

    3. İş saatlerinizi nasıl yönetiyorsunuz? Sadık kaldığınız, düzenli çalışma günleri ve saatleri var mı?

    Açıkçası fevkalade dağınığım. Pek bir şey yönetebildiğim yok gibi. Ama dışarıdan bakınca herkesin gıpta ettiği bir iş rutinim var gibi görünüyor. Şöyle ki, yaptığım iş 2 başlığa ayrılıyor. Çekim ve kurgu. Çekim olduğunda çekim günü, haftası zaten sahada, stüdyoda ya da çekim mekanında çalışıyor oluyorum. Kurgu zamanı ise asıl keyif yaşadığım kısım oluyor. Laptopumu aldığım her yerden çalışabiliyorum. Evde şarap yudumlarken de çalışabiliyorum, Yedigöller'de kamp yaparken de… Ama maalesef bunun da bir saati yok. Deadline var ve zaman sıkışıksa genellikle sabahlayarak çözüyorum.

    4. Bir haftanız nasıl geçer?

    Eğer yoğun çalıştığım bir dönemse hafta içi, hafta sonu ya da sabah akşam pek fark etmiyor. Sürekli çalışıyor oluyorum. Genellikle bir proje yetiştiriyor oluyorum. Çekim, kurgu, revizyonlar derken bir haftayı alıyor. İş olmayan sakin bir haftaysa kendi işimi kendim yaratırım genellikle. Yeni öğrendiğim bir şeyi denerim, internetten çokça video izlerim. İş dışında Netflix'ten bir şeyler izlemeyi, bir şeyler okumayı ve dışarı çıkıp dolaşmayı seviyorum.

    5. İşlerinizi yönetmek/takip etmek için en çok kullandığınız uygulama/araç hangisi?

    Mac ve Iphone'da çalışan "Notlar" uygulamasını çok sık kullanıyorum. Onun dışında "Takvim" ve "Anımsatıcılar" da kaçırmamam gereken işleri hatırlamamı sağlıyor. Bunların dışında çalışma odamda büyük boy bir yazı tahtam ve kendi hazırladığım, bir yılın tüm günlerini tek seferde görmemi sağlayan büyük bir takvimim var. Sadece dijital not almak yetmiyor. Bazı şeyleri duvara kocaman kocaman yazıp iyice gözüme sokmam lazım :)

    6. Kendi ofisiniz var mı, işlerinizi nerede yapmayı tercih ediyorsunuz?

    Evimin bir odasını çalışma odası olarak düzenledim. Masaüstü işlerimi genellikle burada hallediyorum. Sıkıldıkça mekan değiştiriyorum. Eve yakın kafelerde çalışabiliyorum. Workinton'da kontörlü üyeliğim var, arada oraya gidiyorum. Geçtiğimiz aylarda 1 hafta kadar yurtdışında bir yandan gezip bir yandan çalışma deneyimim oldu. Onun dışında çekim için çekim mekanında olmam gerekiyor zaten.

    7. Çalışma alanınızda yanınızda bulundurduğunuz olmazsa olmazlarınız nelerdir?

    Kameram. Laptopum. Telefonum. Bir de bunların şarj aletleri işte :)

    8. İş adaptasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz? Konsantrasyonunuzu ve motivasyonunuzu yüksek tutmak için neler yapıyorsunuz?

    Youtube ve Vimeo'dan bol bol video içerik izliyorum. Hem bitmiş işleri hem de tutorial, röportaj vs. İlk başladığım dönemlerde günlük tutuyordum. Günlükte her gün kendime rapor veriyordum. Şunu yaptım, şunu yapacağım gibi… Kendi kendimin patronuyum ne de olsa :)

    9. Yeni marka ya da projelere nasıl ulaşıyorsunuz?

    Genellikle arkadaş networküm üzerinden ilerliyor. Instagram'dan ya da websitemden iş yapmak için mesaj atan olmadı hiç.

    10. Freelance çalışma sisteminde sabit bir gelire sahip olmak çok zor. Çalışma hayatınızda gelir gider dengenizi sağlamak için özel bir çalışma yapıyor musunuz?

    Düzenli müşteri elde etmek bir freelancer için gerçekten değerli. Böylelikle sabit gelir mantığını devam ettirmiş oluyorsunuz. Yaptığım işleri not ettiğim bir excel dosyam var. Hangi iş ne zaman başladı, ne zaman finalize oldu. Ücreti alındı mı, alınmadı mı not almak faydalı oluyor. Buna göre de harcamalarımı organize edebiliyorum. Öte yandan banka hesabımda da o ay harcayacağım kadar parayı dışarıda tutup geri kalanını vadeli hesaba aktarıyorum ki istesem de daha fazla harcayamayayım :)

    Eşofmanla çalışabilme özgürlüğünün de bir bedeli olmalı…

    11. Deneyimlerinize göre bağımsız çalışma ve bir firmaya bağlı çalışma arasındaki temel avantajlar ve dezavantajlar nelerdir?

    Maaşlı çalışırken hep freelance çalışmanın büyük bir özgürlük getirdiğini düşünürdüm. Halbuki işin içine girince öyle olmadığını anladım. Aslında çalışma mekanını seçme özgürlüğü dışında çok bir farkı yok. Maaşlı çalışırken bir patron için çalışırsınız. O da müşterileri için çalışır. Kendi işinizi yaparken arada patron yok, doğrudan müşteriye çalışıyorsunuz ve aslında müşteri sizin patronunuz oluyor. Her dediğini yaparsanız çok yorulur, az kazanırsınız. Her şeye karşı gelirseniz müşteri kaybedersiniz. Buradaki dengeyi tutturmak önemli.

    12. Sizce esnek çalışmak daha fazla stres yaratıyor mu?

    Yaptığınız işe olur olmadık bir zamanda revize gelmesi evet stres yaratıyor. Hayatınızı daha da düzensiz hale getiriyor. Ama eşofmanla çalışabilme özgürlüğünün de bir bedeli olmalı…

    13. Bu çalışma şeklinde en çok hangi aşamalarda zorlanıyorsunuz?

    Yeni müşteri bulmak ve iş sonrası tahsilat yapmak. Maalesef sözünde durmayan ya da ödemeyi olabildiğince geciktiren çok müşteri oluyor.

    14. Bu çalışma şeklinin en çok hangi yönünü seviyorsunuz?

    Şu anda yaptığım iş bir zamanlar hobimdi. Her ne kadar on binlerce lira ekipman yatırımı yapıp profesyonelce iş yapsam da hala bana çok da çalışıyormuşum gibi gelmiyor. Hatta şaşırıyorum bazen ben bu kadar eğlenirken neden bir de üstüne para veriyorlar? :)

    15. İş ile ilgili teknik sorun yaşadığınızda nasıl çözüyorsunuz?

    Önce Youtube ve Google'da aratıyorum. Genellikle buradan çözebiliyorum. Daha da çözemezsem benimle aynı işi yapan diğer arkadaşlarıma soruyorum.

    16. Sizce bu çalışma şeklinin size kazandırdığı yetkinlikler neler?

    Planlı çalışma - en azından deniyorum:) - müşteri yönetimi ve en önemlisi de sorumluluk bilinci. Tek başına iş yapmanın sorumluluğu.

    17. Freelance olarak çalışırken iş, ev, sosyal yaşam dengenizi nasıl kuruyorsunuz?

    İşim ve evim birbiriyle çok içli dışlı ilerliyor. Wetransfere dosya yüklerken kaktüslerimi sulayabiliyorum. Sosyal hayatımsa daha çok "hedefler koyarak" ilerliyor. Örneğin bıraksanız bütün gün çalışırım ama akşam arkadaşımla yemeğe çıkacağımı önceden belirlersem kendimi sıkarak akşama kadar o işi bitirmeye odaklıyorum. Bunu yapamayan bir freelancerın sosyal hayatının olması imkansız.

    18. Sosyalleşmek için neler yapıyorsunuz?

    Arkadaşlarımla buluşmanın, sinemaya, tiyatroya, konsere gitmenin yanı sıra işimle ilgili çeşitli atölye, kurs ve etkinliklere de katılmaya çalışıyorum.

    19. Sizin gibi freelance / bağımsız çalışanlarla iletişim halinde olduğunuz bir platform var mı? Nasıl network ediyorsunuz?

    Bu sektörde tanımadığınız biriyle ortaklaşa iş yapmak çok güç. İlla ki tanıdık olacak. Dolayısıyla genellikle networkümü arkadaş çevrem üzerinden kuruyorum.

    20. Sizce Türkiye freelance, esnek ya da göçebe çalışma sistemine hazır mı?

    Pek çok müşteri ya da patron çalışanının nereden nasıl çalıştığıyla çok ilgilenmiyor. İş yapılsın da gerisi çok önemli değil onlar için. Aynı şekilde çalışanlar da olabildiğince serbest olmayı seviyorlar. Hali hazırda ağır olan çalışma koşulları içerisinde haftada 1 gün evden çalışma özgürlüğü bile onlara büyük bir ödül gibi geliyor. O yüzden bu açıdan bakarsak bence gayet hazır.

    Kendi işini yapmak biraz "rahatsız" olmayı gerektiriyor.

    BONUS: Freelance olarak kariyer yapmak isteyenlere bir notunuz var mı?

    Kendi işini yapmak başlı başına bir risk. Ve insanın hayatında maddi manevi çok ciddi bir değişimi de beraberinde getiriyor. Ben bunu bir devletin kapitalizmden komünizme geçmesine benzetiyorum. Yani o denli büyük ve kapsamlı bir değişim geçiriyorsunuz ve sıfırdan bir sistem kurmanız gerekiyor. Ne iş yapacaksınız, kime, kaça yapacaksınız? Bunu ne kadar süre devam ettirebileceksiniz? Bunlar ciddi üzerinde düşünülmesi gereken sorular. O yüzden tavsiyem özellikle bir idealiniz yoksa ileriye dönük gerçekleştirmek istediğiniz bir hayaliniz, bir hedefiniz yoksa kendi işinizi yapmaya girişmeyin. Maaşlı hayatta koşulları daha iyi ve daha rahat bir pozisyon arayın. Kendi işini yapmak biraz "rahatsız" olmayı gerektiriyor. Bir hayaliniz varsa, kendi işini yapmanın getirdiği avantajları istiyor ama sorumluluklarını da yerine getiririm diyorsanız, hele ki tam da sevdiğiniz işi yapacaksanız o zaman cesaretinizi toplayın ve o ilk adımı atın derim.

     Röportajımıza katkılarından dolayı Ziyahan Çetin'e çok teşekkür ederiz.

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    Duygu Çelebi Kaya, 1988'de Kdz. Ereğli'de doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi farklı şehirlerde okudu. Lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Halkla İlişkiler ve Tanıtım (çift anadal) bölümlerinde tamamladı. Ardından yine Yeditepe Üniversitesi'nde Pazarlama İletişimi yüksek lisansı yaptı. Çalışma hayatına İstanbul Kalkınma Ajansı'nda Kurumsal İletişim Sorumlusu olarak başlayan Duygu, Hollanda merkezli bir dijital pazarlama ajansında ve sonra da BinYaprak'ta çalıştı. İstanbul'da başladığı BinYaprak macerasına bir süre sonra dijital göçebe olarak devam etti. Şu anda BinYaprak'ta geleceğin trendlerinden "esnek çalışma işgücü" yolculuğunun yönderi olan Duygu, Balıkesir'de aile şirketi için çalışmakta ve 2-5 yaş arası öğrencilere Yaratıcı Düşünce dersleri vermektedir.

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.