Gelenekten Geleceğe Uzanan Minyatür Ustası: Nezihe Bilgütay Derler

1926 yılında Heybeliada'da doğdu. Henüz 6 aylıkken denizci olan babasını kaybetti, 10 yaşındayken ise annesini kaybetti. Hayatının henüz başındayken böyle büyük bir yara almıştı. Kardeşleri ve kendisini teyzesi yanına aldı, onları büyüttü. İstanbul Kız Lisesi'ne yazılan Nezihe Hanım, bu yıllarda geçimini sağlamak için hem okudu, hem çalıştı. Liseyi bitirdiğinde, ondaki potansiyeli gören bir öğretmenin yönlendirmesiyle Güzel Sanatlar Akademisi'ne girdi. Akademide Hüseyin Tahirzade Behzad ve Muhsin Demironat'tan ders aldı.

1957 yılında Türk Süsleme Bölümünden asil olarak minyatür, yardımcı sanat dalı olarak tezhip dalından pek iyi ile mezun oldu. Burada ve daha sonrasında edindiği bilgileri verdiği derslerle gelecek nesillere aktaracaktı. 1952-1960 yılları arasında harita ressamlığına çalıştı. 1960 yılında Eczacıbaşı Sanat Atölyesi, Karaköy Andrea Han'da Muhsin Demironat ve birçok önemli isimle birlikte İznik tipi sıraltı dekor atölyesinde önemli çalışmalarda bulundu. 1966 yılına dek Burhan Toprak Atölyesi'nde, Eczacıbaşı'nın fabrikasında çini uygulamaları, seramik, kalıp ve rölyef çalışmalarında bulundu.

1966 yılında fabrika müdürü Muhsin Demironat'ın tavsiyesiyle Sümerbank Yıldız Porselen Sanayi Müessesesi El Dekor Atölyesi'nde atölye şefi oldu, 1975'e kadar burada çalıştı. Hem yurtiçi hem yurtdışı projelerinde önemli görevlerde ve başarılı çalışmalarda bulundu. 1967'de 5. Uluslararası Seramik Sergi ve Yarışması'nda Muhsin Demironat ile üstünde çalıştıkları minyatürlü panoları gümüş madalya aldı.

1975 yılında Vehbi Koç Vakfı'nın katkılarıyla sanat dalında kurs ve yarışma programları düzenlendi, burada Muhsin Demironat ile birlikte çini ile uğraşan Kütahya insanlarına dersler verdi. Yine 1984'te Türk Çini Sanatını Geliştirme Kursu'nda da eğitmenlik yaptı.

Nezihe Bilgütay Derler'in birçok eserinde minyatür sahneleri kompozisyonlara rastlıyoruz. Pano, tabak, vazo gibi çeşitli seramik formlarda ve çini bünye veya porselen alt yapıya sahip çalışmalarında sıraltı, kabartma ve sırtüstü tekniklerini bir arada kullandığı görülür. Sanat hayatı boyunca birçok eser üretmiş ve birçok insanla bilgilerini paylaşmıştır. 

2005 yılında İzmir'e yerleşti, ve eşi Haşim Derler'in vefatından sonra da burada kalmaya devam ediyor. Eserlerinin bir kısmı Darüşşafaka'daki odasında, büyük bir bölümü Yıldız Porselen Fabrikası'nda ve özel koleksiyonlarda bulunuyor.