Günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelen teknolojik ürünler insanların sanal ortamda daha fazla vakit geçirmesine neden olmaktadır. Özellikle oldukça ilgi gören sosyal medya 'Gelişmeleri Kaçırma Korkusu(FoMo)' adı verilen bir fenomenin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Keyifli okumalar!
İnternete erişimin yaygınlaşmasıyla birlikte, sosyal medya platformları hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Çeşitli etkinlikler, olaylar ve konferanslar gibi birçok aktiviteye eş zamanlı olarak sosyal ağlar yoluyla katılım sağlanmaktadır. Sosyal medya platformlarında geçirilen sürenin artması ve gelişmelerden haberdar olamama durumu, son zamanlarda popülerleşen Fear of Missing Out (FoMo) kavramını ortaya çıkarmıştır. Przybylski ve arkadaşları tarafından 2013 yılında literatürüne kazandırılan kavram, Türkçeye 'Gelişmeleri Kaçırma Korkusu' olarak çevrilmiştir.
Gelişmeleri kaçırma korkusu "bireyin kendisinin bulunmadığı ortamlarda diğer bireylerin ödüllendirici yaşantılara sahip olmasından dolayı yaşadığı yoğun bir endişe hali" olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca aynı çalışmada ifade edildiği üzere Gelişmeleri kaçırma korkusu diğer bireylerin neler yaptıklarına dair gelişmeleri kaçırmamak adına sürekli bağlantıda kalmayı da içeren bir yapıya sahiptir (Przybylski, Murayama, DeHaan ve Gladwell, 2013 akt. Pamuk, 2021). Diğer bir tanım da ise Gelişmeleri kaçırma korkusu "bir kimsenin sosyal etkileşimle ilgili fırsatları, ödüllendirici deneyimleri, kârlı yatırımları veya diğer doyum sağlayıcı yaşantıları kaçırmayla ilgili yaşadığı yoğun kaygı" olarak tanımlanmaktadır (Alt ve Boniel-Nissim, 2018).
Bu konuyla ilgili çalışmalar incelendiğinde gelişmeleri kaçırma korkusunun sosyal medya bağımlılığı, depresyon, kaygı, hiperaktivite/dürtüsellik, düşük uyku kalitesi, odaklanma problemi, genel yaşam doyumu, benlik saygısı gibi birçok durumla ilişkili olduğu bulunmuştur.
Ayrıca sosyal medya platformlarında arkadaşlarının veya kendilerinin güncellemelerinin izlenememesi Gelişimi kaçırma korkusu yaşayan bireyleri ciddi düzeyde rahatsız eder. Gelişmeleri kaçırma korkusu yaşayan bireyler sosyal ağlarda geçirdikleri süre dışındaki yaşamlarında sürekli yalnız hissettiklerini bildirmekte, normal yaşamdaki ilişkilerinde eksik olan sevgi ve şefkati bilgi paylaşma ve yayılmasını sağlama ile tamamlamaya çalışmaktadırlar. Bu nedenlerden dolayı Gelişmeleri kaçırma korkusu yaşayanlarda sosyal medya platformlarına katılım özellikle çekici olabilmektedir. Gelişmeleri kaçırma korkusu düzeyleri gençlerde ve özellikle genç erkeklerde daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca Gelişmeleri kaçırma korkusu, sürücülerde ve ders sırasında sosyal ağların kullanımını sürdüren öğrencilerde de yüksektir. Gelişmeleri kaçırma korkusu yaşayan bireyler daha çok toplumdan izole bireyler olmalarına neden olan aşırı sosyal medya kullanımını, yüz yüze iletişime yeğleyerek yalnızlıklarını derinleştirmektedirler.
FoMo sürekli bağlantıda kalma arzusuyla karakterizedir. Sosyal medyada herhangi bir paylaşım yapılıp yapılmadığı, gelen mesaj, e-mail ve güncellemelerin kontrolü gibi farklı sebeplerle akıllı telefonların sürekli kontrol edilmesi FoMO'nun gelişmesiyle yakından ilgilidir. Yoğun sosyal medya kullanımı, sürekli sosyal medyaya girme isteği, sürekli paylaşım yapma isteği, sürekli bir kişiyi/grubu/sayfayı takip etme gelişme korkusu yaşayan bireylerde görülmesi sık beklenen belirtilerdendir.
Odabaşı (2016)'na göre ise, bireyler sosyal medya hesaplarını sürekli olarak kontrol ederek kaç kişinin yorum yaptığına, kaç beğeni aldıklarına, takipçi sayılarının ne kadar arttığına bakıyorsa ve sürekli bir hesap kitap içerisinde çevresindekileri takip ediyorsa bireyin FoMO sendromuna yakalandığı öne sürülebilir.
Burada 'Dijital detoks' kavramına kısaca değinecek olursak; dijital detoks, "bir kişinin akıllı telefon veya bilgisayar gibi mobil elektronik cihazları kullanmaktan gönüllü kaçındığı ve bu kaçınma sürecini fiziksel dünyadaki stresi azaltmak veya sosyal etkileşime odaklanmak için bir fırsat olarak değerlendirildiği bir dönem" olarak ifade edilmektedir. Dijital detoks bireylerin kendilerini teknolojiden uzak tutmayı istemeleriyle başlamaktadır çünkü alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu bağımlılıklarıyla eşdeğer nitelikte tutulmuş olan dijital bağımlılık birçok psikolojik rahatsızlığın da temel sebebi olmaktadır. Kademeli olarak telefon, tablet, bilgisayar, televizyon gibi teknolojik cihazların kullanımının azaltılmasına bağlı olarak internette geçirilen sürenin azaltılması önerilmektedir.
Buna ek olarak bireyin yakın çevresiyle derin bir ilişki kurması ve uzak çevresiyle mesafeli bir ilişki kurması sağlıklı sosyal gelişim için önemlidir. Bireyin, diğerlerinin yaşamına değil kendi yaşamına odaklanması ve anı yaşamak ve anda kalmak için farkındalık egzersizleri yapması FoMo'nun yarattığı kaygı ve korkunun azalmasına yardımcı olacaktır.
Bu yazı Bin Yaprak misafir yazarlarından Ayşe İrem Bekdik tarafından yazılmıştır.
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum