İnovasyon ve Kapsayıcılık Arasındaki Döngüsel İlişki

İnovasyon nedir? Kapsayıcılık nedir? Hem bu soruları hem de aralarındaki ilişkiyi anlatan Paris Will'in 2020 Kasım ayında yaptığı LSE Business Review yazısını sizlere getirdik. İlham olması dileğiyle keyifli okumalar!

Paris Will, "Kapsayıcı bir iş yeri kültürünün önünde bazı engeller olsa da, uygun bir liderlik biçimi benimsemek bu engelleri aşmada işe yarayabilir" diyor.

İnovasyon, rekabetçiliği odak noktası alan organizasyonlarda yeni fikirlerin gelişmiş ürün, süreç veya hizmetlere dönüştürüldüğü, çok aşamalı bir süreci ifade eder. Çeşitlilik ve kapsayıcılık ise genellikle adaleti teşvik etmeye çalışan organizasyonların odak noktasıdır. Çeşitlilik, iş yerinde çalışanların demografik yapısındaki heterojenliği ifade eder. Kapsayıcılık ise bu farklı kişilerin, çeşitli organizasyonel süreçlere katılımını tanımlar. Çeşitlilik tek başına kapsayıcılık anlamına gelmediği için, artık şirketler kapsayıcılığa da odaklanmaya başladı. Bir organizasyon çok çeşitli gruplardan kişiyi işe almış olabilir ama bu, her çalışanın eşit derecede benimsendiği ve değerli olduğu anlamına gelmiyor.

Yakın zamanda yapılan bir iş yeri analizi, kapsayıcı şirketlerin kendi alanındaki inovasyonlara öncü- lük etme olasılığının 1,7 kat daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Bu da kapsayıcılığın, daha adil bir işyeri ortamı yaratmanın yanı sıra inovasyon performansını iyileştirmenin bir yolu olarak da hizmet edebileceğini gösteriyor.

İş yerinde kapsayıcılığı artırmanın en önemli sonuçlarından biri, inovasyon sürecine daha fazla kişinin dahil olabilmesidir. Kapsayıcı inovasyon süreci, genellikle tüm organizasyon üyelerinin işbirliğine vurgu yapan bir birlikte yaratma süreci olarak tanımlanır. Ve inovasyon içeren projelere daha fazla kişinin katılımı, başarıyı artırır. Peki, bu neden böyledir? Birlikte yaratmaya yönelik bir kapsayıcılık, her şeyden önce iletişim konusundaki tutumu, özellikle çalışanlar arasında güven ve kabullenilme duygularını değiştirdiği için inovasyon başarısını artırıyor. Birbirine güvenen ve kendini değerli hisseden organizasyon üyelerinin inovasyon için gerekli olan risk alma ve fikirlerini paylaşma olasılığı daha yüksek oluyor. Bunun sonucu olarak iş yeri sosyal iletişim ağının yapısı temelden değişiyor. Sosyal ağ, üyelerden ve onların arasındaki bağlantılardan oluşur. Kapsayıcılık bu ağı daha da zenginleştirir ve üyeler arasındaki toplam bağlantı miktarı artar. Daha büyük ve daha çok bağlantının olduğu bir ağa sahip olmak, yaratıcı performansı teşvik ederek inovasyon sürecini etkiler. Yaratıcılık, orijinal ve uygulanabilir bir fikrin üretilmesi anlamına gelir ve bu, inovasyon süreci için çok önemli bir ilk adımdır. Daha geniş bir iletişim ağı, öncelikle, daha çeşitli bilgi dağarcığına erişmeye olanak sağlar ve bu da yaratıcı fikirlerin ortaya çıkışını artırır. Kapsayıcı işyeri, katılımın küçük bir grupla sınırlı olduğu bir iş yerine göre, çalışanın iç görü kazanmasına olanak tanır. Sonuç olarak bu da, orijinal ve uygulanabilir fikirlerin sayısının artmasını sağlar.

PARIS WILL

LSE Business Review // Kasım'20

Etiketler: