İnsan kaynaklarının gelecekte sahip olması gereken yeteneklerin en başında paydaş yönetimi geliyor. Paydaş deyince ilk aklınıza 'çalışanlar' geliyor olabilir. Diğer paydaşlar kimler? devamı yazıda...
Özel günleri, bayramları çalışan aileleri ile kutlamak, eğitimleri çalışan ailelerine de açmak, anne-baba-çocuk eğitimleri, aileyi kapsayan sigorta paketleri, erzak yardımları... Tüm bunlar çalışan bağlılığını arttırıcı faaliyetler olarak değerlendirilir mi? Daha da önemlisi insan kaynakları yönetimi buna zaman ayırmalı mı?
İnsan kaynaklarının gelecekte sahip olması gereken yeteneklerin en başında paydaş yönetimi geliyor. Paydaş deyince ilk aklınıza 'çalışanlar' geliyor olabilir. Geleceğin İK departmanları sadece çalışanları değil, çalışanların ailelerini, yöneticileri, ortaklar ve iştirakleri, yatırımcılar ve sermayedarları, müşterileri ve toplumu da paydaş çerçevesinin içine katan İK ekipleri olacak. İK gurusu Dave Ulrich de "Dışarıdan İçeriye" isimli kitabında bundan bahseder. Bu paydaşların en önemlileri de çalışanların aileleri olarak değerlendiriliyor. Peki bu paydaş neden bu kadar önemli?
Çalışanların ailelerini de çember içine alan İK ekipleri; bütün bu uygulamaların çalışanın şirkete olan bağlılığını arttırdığını söylüyor. Çalışanlara kendilerini kocaman bir ailenin bir bireyi gibi hissettirdiklerine inanıyor. Şirketlerin iyi günde-kötü günde yanlarında olması, çalışanları iş yerlerine bağlayan unsurlar arasında anketlerde yer alıyor. Özellikle küçük şehirlerde bu tür uygulamaların potansiyel çalışanlar için o şirketleri seçmeleri için en önemli neden olarak bile gösteriliyor.
Peki bu alanda yapılabilecek, hayata geçirilebilecek uygulamalar ne olabilir? Işte bir kaç ilham verici uygulama:
Bir çalışanınızın düğününe sponsor olmanız, bekçinizin oğlunu sünnet ettirmeniz inanılmaz etkiler yaratabilir. Bu gibi şeyler diğer çalışanlarınızın kulağına gittiğinde bu onların motivasyonunu tahmin edemeyeceğiniz kadar yükseltebilir.
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum