İlham Röportajları: Zeynep Ayaroğlu

CampusWIN Academy mezunlarımızdan Zeynep Ayaroğlu'nun ilham dolu röportajı sizinle keyifli okumalar! 

Aslında üniversite hayatım çok da iyi başlamadı İstanbul Alman Lisesi'ni bitirdikten sonra, RWTH Aachen Üniversitesinde 6 ay okuduktan sonra okulu bırakıp Türkiye'ye döndüm ve Marmara Üniversitesi'nde iktisat bölümünü bitirdim. Lisans eğitimim süresince BSH, Odgers Berndtson ve Beymen gibi pek çok farklı kurumda staj deneyimim oldu. Biraz da yerinde duramayan sabırsız biri olduğum için CampusWIN, TOG ve okul kulüplerinde aktif roller aldım. Türkiye'ye döndükten sonra hep hedefim lüks ürünler pazarında bir kariyerimin olmasıydı. Şu an emLyon Business School'da 3 ülkede okuduğum lüks marka yönetimi ve pazarlama masterımın sonlarına geldim, Berlin'de zorunlu stajımı yapıyor ve tezimi yazıyorum.

1) Sizi kısaca tanıyalım: Nerede doğdunuz, ne okudunuz, şimdi ne yapıyorsunuz?

1997 yılında ne tesadüftür ki İstanbul Alman Hastanesi'nde doğdum, bir Almandır gidiyor hayatımda ben de anlamadım 😊. İlk önce Marmara Üniversitesi'nde iktisat lisansımı yaptım, şu an ise emLyon Business School'da lüks marka yönetimi ve pazarlama alanında yüksek lisansımı yapıyorum. Program kapsamında Paris'te kendi kampüsümüzde ve sonrasında, Roma Luiss Business School ve Perth Curtin University'de değişim programları yapma şansım oldu. Şu an ise dünyanın öncü lüks marka grubu LVMH bünyesindeki Fendi'de CRM odaklı bir retail stajı yapıyorum.  

2) Sizi yönlendiren anlar ve kişiler kimlerdi? Mesleğinizi nasıl seçtiniz, karar anlarınız neler oldular?

Bu konuda aslında beni ilk yönlendiren babamdı, lüks ürünlerin sadece statü sahibi olmak veya kendini göstermek için olmadığını, aslında bu ürünlerin hikayesinin, çok daha farklı bir kalite ve know-howla yapıldığını çok küçük yaşta gösterdi. Sonrasında ise Prens Harry ve Meghan'ın düğün davetlilerine bakarken bir davetlinin bu bölümü okuduğunu gördüm ve çok ilgimi çekti. Bu alanda bir bölüm olduğunu bilmiyordum, sonrasında ne kadar geniş bir alan olduğunu ve gelişime ne kadar açık olduğunu görünce okumaya ve daha derinlemesine öğrenmeye karar verdim. Şu an için Fransa'da CAC40'da bulunan lüks şirketleri görünce de ne kadar doğru bir karar olduğunu görüyorum.  

3) Aileniz kariyer yolculuğunda sizi nasıl yönlendirdi, destek oldu mu?

En büyük destekçim ailemdi, onlar olmasaydı böyle bir bölüm okuma şansım olmazdı. Her gittiğim şehire benimle geldiler, her anımda destek oldular.  

4) Kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz?

Bol bol alanımla ilgiler makaleler okuyorum ve yeni pazarların nereler olabileceğini görmeye çalışıyorum. Coursera ve Inside LVMH platformu üzerinden eğitimlere ve konferanslara katılıyorum hatta bu sektörde çalışan insanlar ile Linkedin'den bağlantı kurup tekrar bu yola başlasalardı neler yaparlardı soruyorum.

Tabii ki bol bol gezip, farklı ülkelerin kültürlerini öğrenmeye çalışıyorum. 

5) CampusWIN sizin hayatınıza nasıl dokundu? 

CampusWIN benim hayatımda pek çok değişikliğin olduğu bir anda hayatıma girdi ve bana unutulmaz anılar bıraktı. En önemlisi bir sürü kız kardeşim oldu aynı zamanda da kariyerim için bana pek çok hard ve soft skill kazandırdı.  

6) Hayatınıza etki eden, ilham aldığınız kişiler kimler, bize onlardan bahseder misiniz?

Aslında bir insandan ilham alan biri değilim, herkesin kusurları veya eksik yönleri olabilir bu nedenle tanıştığım herkeste ilham alınabilecek ve kendime katabileceğim bir şeyler ararım. Ama tek bir isim vermem gerekirse Estee Lauder, bir kadın girişimci olarak o dönemin şartlarında çok büyük işlere adım atmış ve kurduğu şirketi hala ayakta tutmaktadır.  

7) Kendimiz geliştirmek için hangi dijital kaynakları takip edelim? Mutlaka okumalısın dediğiniz kitaplar var mı?

Ben kendi alanımla ilgili BOF (Business of Fashion), Vogue Business gibi kaynakları takip ediyorum. Herkesin kendi alanı ile ilgili bence bu durum. Tabii ki Marketing Türkiye'yi de takip ediyorum, şahsen Türkiye'deki marketing çalışmalarının çoğunlukla daha yaratıcı ve ufuk açıcı olduğunu düşünüyorum. Genç nüfusun ve sosyal medya kullanımının fazla olması da buna bir etken. 

8) Tekrar 20 yaşında olsanız neyi farklı yapardınız? Bu mesleği seçmeyi düşünenlere ne tavsiye edersiniz?

Tekrar 20 yaşında olsaydım kesinlikle Türkiye'de daha erken bir mağazacılık deneyimi yaşamak isterdim. Lükste istekleri anlamak için müşteri ile birebir temasta olmak gerekiyor, HQlar ise genellikle mağaza işleyişlerinden daha uzakta oldukları için arada bulunan süreçlerde pek çok aksilik oluyor. Bu durumlar da maddi, zamansal kayıplara ve sürdürülebilirlik açısından problemlere yol açıyor. Bir de Fransızca veya İtalyanca dillerinden birini kesinlikle öğrenirdim.