Yeni İş Hayatına Başlarken: İlk 90 Gün İçin Önerilerim

    ilk90gn_9

    İş hayatına başlamak heyecan verici olduğu kadar zorlayıcı da olabiliyor. Farklı ülkelerde, farklı sektörlerde çalışmış biri olarak şunu söyleyebilirim: ilk 90 gün, kariyer yolculuğunuzun pusulasını belirler. Bu dönemde öğrendikleriniz, gözlemleriniz ve kurduğunuz ilişkiler, geleceğinizin temel taşlarını oluşturur. 

    Kendi yolculuğuma Türkiye'de danışmanlık sektöründe başladım, sonrasında Avrupa'da bankacılık ve teknoloji, ardından ABD'de reklam ve startup dünyasında çalıştım. Her deneyim bana şunu gösterdi: nerede olursanız olun, insanı anlamak, öğrenmeye açık olmak ve güven inşa etmek başarıyı getiriyor.

    Öğrenmeye Açık Olun: Bunu bir çok kişiden duymuş olabilir ve nasıl açık olacağınızı düşünüyor olabilirsiniz. Aslında yöntem çok kolay: 'bunu bilmiyorum, bana öğretir misin?' diyebiliyorsanız, doğru yoldasınız.

    Viyana'da çalıştığım dönemde, farklı kültürlerden yöneticilerle aynı masadaydım. İlk başta her şeyi bilmediğimi kabullenmek zor geldi. Ama "öğrenmeye hevesli" olduğumu gösterdiğimde, bana daha fazla güven ve sorumluluk verildi. İlk 90 günde öğrenen bir zihin yapısı sizi hızla görünür kılıyor, kesin bilgi, yayabiliriz.

    Şirketin Kültürünü Keşfedin: Hepimizin hayalinde çalışmak istediğimiz bir kültür vardır. Kültür, potansiyelimizi ortaya çıkaracak ve başarıya ulaşmamızı destekleyici ortam, kişiler, değerler ve inançlar bütünüdür. Sizin bir şirketle uyumunuzu anlamanız için, işe kendinizden başlamanız çok önemli. Hatta bu konu, ilk 90 gün değil, ondan önce mülakatlarınızı yapmadan önceki hazırlığınız olmalıdır. Çalışma şeklinizi, değerlerinizi tespit etmeli, sizin için hangi ortamın, iklimin, alışkanların 'iyi' geldiğini tespit etmelisiniz. Bazı şirketler daha bireysel başarıyı destekler, bazı şirketler için yoğun ekipler arası çalışma başarıyı getirir. Her şirketin politikaları ve prosedürleri farklıdır. Bazı şirketlerde süreçler daha esnek yapılanmıştır, bazı şirketler de ise daha katıdır. Bazı işlerde metrikleri takip etmek çok kritiktir, bazı işler de hikayeler işe anlam verir.

    ABD'de teknoloji odaklı bir startup'ta çalışırken şunu fark ettim: süreçler henüz oturmamıştı, ama kültür çok güçlüydü. İnsanlar birbirini destekliyor, hızlıca karar alıyordu. Türkiye'de büyük bir finans kurumunda ise tam tersi, süreçler çok sağlam ama kültür daha gelenekseldi. İlk 90 günde bunları gözlemleyip, sizden ne beklendiğini anlamak çok kritik.

    İlişki Ağınızı Kurun: İster uzaktan ister yüz yüze çalışın, ister dışa dönük ya da içe dönük bir karakteriniz olsun, işe başladığınız şirkette ilk 90 gün okumalarınızı yapmak, eğitimlere katılmak kadar çok önemli bir iş daha var – o da insanlarla tanışmak. Bir şirkette farklı departmanlardan insanlarla tanışmak, onların bilgi ve deneyimlerini öğrenmek, her şeyin ötesinde insanlarla bağ kurmak ilk 90 günde önemli bir görevdir. Buna görev dememiz, bu işi içtenlikle yapmanıza engel değildir. Bu görev için de planlı bir şekilde ilerlemek, yöneticinizden sizi birlikte yakın çalışacağınız kişiler ile tanıştırmasını istemeniz, ofiste olduğunuz zamanlarda öğle yemeğine tanımadığınız insanları davet etmeniz, ya da bir online toplantıya katılan kişilerin profillerini incelemeniz ve bağlantı kurmanız yapılabilecek basit bir kaç aksiyon olabilir.

    İstanbul'da çalışırken farklı departmanlarla yakın ilişki kurmam, bana birçok fırsat kazandırdı. Amerika'da ise uzak çalışma ortamında, online toplantılarda aktif olmak, insanlarla bağlantı kurmanın tek yoluydu. Nerede olursanız olun, ilk 90 günde etrafınızdaki insanlarla güvene dayalı ilişkiler kurmak uzun vadede en büyük yatırımınızdır.

    Küçük Ama Etkili Adımlar Atın: Yeni işe başladığınızda oryantasyon denen süreç genelde 90 günlük sürer. Belki daha uzun. Bu süreçte beklediğiniz stratejik işler, görev tanımınıza %100 uyan görevler, toplantılarda ya da sunumlarda size tanınan uzun süreler olmayabilir. Kendinizi gösterebileceğiniz büyük işleri hemen yapmak, daha tam şirketi, işi, insanları anlamadan büyük fikirler üretme anları çok sık olmayacak ki bu da normaldir. Kendinizi gösterme ya da şirketin ya da yöneticinizin sizi işe almasının ne kadar doğru bir karar olduğunu ispat etmekle zaman harcamayız. Zamanınızı mevcut bilgi ve beceriniz ile etki edebileceğiniz alanlara yöneltin.

    Bir keresinde Türkiye'de yeni bir projeye dahil olduğumda, kimse benden ilk haftalarda büyük bir katkı beklemiyordu. Ama ben küçük sorumlulukları da ciddiye aldım ve eksiksiz yerine getirerek güven kazandım. ABD'de de aynı şey oldu: küçük başarılar büyük güven doğuruyor. İlk 90 gün, büyük işlerden çok, "güven inşa etme" dönemidir.

    Geri Bildirime Açık Olun: Bu söylemesi kolay ama yapması zor bir beceridir. Ben geri bildirime açık olabilmenin bazı ön koşulları olduğunu düşünüyorum. Bunun ilki zihinsel eğitim. Bugüne kadar geri bildirim konusunda zihninizi nasıl eğittiyseniz, tepkiniz de o şekilde olacaktır. Siz zihninizde geri bildirimi, moral bozucu bir eleştiri, ya da geri bildirim aldığınız anı küçükdüşürücü bir deneyim olarak kodlamışsanız, geri bildirime açık olmanızı zorlaştıracaktır. Buna çalışmanız gerek, bu konuda mindfulness çalışmalarına katılarak zihninizi yani duygu ve düşüncelerinizi kontrol etmeyi öğrenmenizi öneririm. Diğer bir ön koşul ise, o güne kadar öğrendiklerinizi doğru yer ve zamanda kullanmak üzere saklamak ve bununla birlikte ben her şeyi zaten biliyorum ve benim bildiğim doğrudur bakış açısından kurtulmak!

    Viyana'da çalışırken, farklı kültürlerden gelen yöneticilerden çok farklı geri bildirimler aldım. Önce zorlayıcıydı ama sonra anladım ki geri bildirim, benim için kör noktalarımı görmemi sağlayan bir araç, üstelik bedava ve benim bir şey yapmama gerek olmuyor, insanlar benim için çalışıyor ☺ Siz de ilk 90 günde geri bildirim isteyin, dinleyin ve gelişime açık olduğunuzu gösterin.

    Ve fakat, herkesin her şeyi eleştirdiği bir dünya da bazen yıpratıcı olabiliyor, farkındayım. Hangi geri bildirimi kimden aldığınızı değerlenirmeniz ve bu geri bildirimlerden işinize yarayacak olanları da zamanla kazanılacak bir beceridir. Merak etmeyin, siz geri bildirim almaya ne kadar açık olursanız, bu beceriniz de o hızda gelişir.

    Kendinize İnanın!

    25 senelik çalışma deneyimim var. Hangi ülkede, hangi şirkette çalışırsam çalışayım; bazen "acaba yeterince iyi miyim?" diye düşündüğüm oldu. Ama her seferinde şunu gördüm: beni oraya getiren şey, potansiyelimdi. Siz de kendinize inanın ve kendinize hep şunu hatırlatın: 'Beni neden bu işe kabul ettiler?' cevabı cesaretinizi geri getirecektir.

    Son Söz

    İlk 90 gün, sadece yeni bir işe başlamanın değil, kim olduğunuzu ve nasıl bir profesyonel olacağınızı göstereceğiniz bir dönemdir. Türkiye'de kurumsal yapılarda, Avrupa'da çok kültürlü ortamlarda, ABD'de dinamik startup dünyasında edindiğim tüm tecrübeler bana şunu öğretti: insanı, öğrenmeyi ve güveni merkeze koyarsanız, her yerde başarılı olabilirsiniz.

    Benim dileğim, genç kadınların iş hayatına cesaretle, merakla ve özgüvenle başlamasıdır. Çünkü her birinizin açığa çıkmayı bekleyen çok büyük bir potansiyeli var.

    Sevgiyle,
    Mine Yücesoy Dirancı

    Organizational Growth and People Strategy Consultant

     

    Yorum

    Yorumlar herkese açık kullanıcılar tarafından kullanılamaz.Yorum görüntülemek/eklemek için lütfen önce giriş yapın.
    <p>Mine 20 yıldır İnsan Kaynakları ve İş Geliştirme bölümünde çalıştı. Liderlik, ilk adımı atmak ve girişimci özellikleri sayesinde telekomünikasyon, bankacılık, danışmanlık sektörlerinde bir çok ekipte yöneticilik görevi yaptı. Mine Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde birçok projede yer aldı. İş ve insan kaynakları alanında iş/süreç geliştirme, yetenek geliştirme, kişisel gelişim, amaç ve hedeflerle yönetim, vizyon ve değer oluşturma, liderlik alanlarına odaklandı. İnsan kaynakları alanında sistem ve süreç tasarımı ile ilgili KOBİ ve Start-Up’larla çalışıyor.Şu an Türkiye’de İnsan Kaynakları ve Liderlik Geliştirme alanlarında eğitmen, danışman ve mentör olarak çalışmalarına devam ediyor. TurkishWIN ve AIESEC’in üyesi.</p> <p> </p> <p> </p>
    © 2025 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.