Dijital dönüşümün bu kadar önemli olduğu bu günlerde, insan kaynakları süreçlerine yatırım yapan kurumlarda, şirketin dijital dönüşümüne paralel olarak İK süreçlerinde dijital dönüşüm her geçen gün yaygınlaşıyor.
Teknolojik dönüşüm kurumlar için fark yaratmaktan öte bir zorunluluk haline geldi. Dijitalleşen çalışma ortamına uyum sağlayamayan kurumlar ve çalışanlar rekabet ortamında yarıştan çekilmek durumunda kalıyor. Gelecek yıllardaki meslekleri içeren öngörülere de baktığımızda bu durumu açıkça gözlemleyebiliyoruz.
Dijital dönüşüm ne yazık ki bir tuşa basıp, hızlı ve kolayca tamamlanan bir süreç değil. Dijital dönüşümün başlaması, kabul edilmesi, süreçlerin ve kişilerin uyumlanması büyük bir kültürel değişim süreci. Kurumların dijital dönüşüm sürecinde hedeflerine ulaşabilmesi, sürecin sancılarını azaltabilmesi için iş gücünde bulunması gereken yetkinlikleri belirlemesi, riskleri iyi ölçümlemesi ve gerekli önlemleri alması gerekiyor.
Dijital dönüşümün bu kadar önemli olduğu bu günlerde, insan kaynakları süreçlerine yatırım yapan kurumlarda, şirketin dijital dönüşümüne paralel olarak İK süreçlerinde dijital dönüşüm her geçen gün yaygınlaşıyor. Özellikle insan kaynaklarındaki dijitalleşme süreçlerini yöneten yeni birimler ya da yeni görev tanımları oluşturuluyor. İK süreçlerinin dijitalleşmesi ile birlikte doğru veriye kolayca ulaşılabiliyor, raporlama hız kazanıyor, analiz ve takip kolaylaşıyor. Bunun yanında İK operatif konumdan çıkıp, stratejik kararları destekleyen bir konuma geçiyor.
2018 Yılında gerçekleştirilen Great Place to Work Enstitüsü'nün, 13 ülkeyi kapsayan Avrupa İnsan Kaynakları araştırmasının sonucuna göre İnsan kaynakları alanında yaşanılan zorluklar başlığında en yüksek oran, İK teknolojilerindeki eksiklik olarak görülüyor. Katılımcıların %55'ine göre İK departmanlarının dijital dönüşüm konusunda yeterli kaynak ve yatırıma sahip değil. İK departmanlarının yetersiz çalışan sayısına sahip olduğunu düşünenlerin oranı %52. Yine katılımcılara göre 2 sene içinde yapılması gereken en önemli yatırım, İK süreçlerinin dijitalleştirilmesi. İK profesyonellerinin yüzde 41'ine göre süreçlerin dijitale taşınması kritik öneme sahip.
Teknolojik dönüşümün getirdiği yeniliklerden biri olan "Cloud (Bulut)" teknolojisinin, PwC'nin 2015 yılında globalde 650, Türkiye'de ise 56 işletmeden üst düzey yöneticinin katılımı ile yaptığı "İnsan Kaynakları Teknolojileri Araştırması" nın sonuçlarına göre kullanan kurumların globaldeki oranı %68 iken, Türkiye'deki oranının %10'un altında olduğunu görüyoruz. Buradaki oranın azlığının nedeni olarak Türkiye'deki yasal düzenlemeler olarak yorumlanıyor. Bu yoruma ek olarak Türkiye'deki kurumların bilgi teknolojisi birimlerinin tutucu ve riskten kaçınan tutumunu da ekleyebiliriz. Bu noktada ülkece gidecek çok yolumuz var.
Teknolojik dönüşümün getirdiği diğer yenilikler ise insan kaynakları fonksiyonlarında mobil uygulamalar ve sosyal medya kullanımı. İnsan kaynaklarında mobil uygulamaların ve sosyal medyanın kullanım oranı, araştırmalara göre hem globalde hem Türkiye'de "Cloud" kullanımına göre daha pozitif bir resim çiziyor. İnsan Kaynakları süreçlerine mobil teknolojileri dahil eden kurumlar dünyada %70'lik bir orana sahipken, Türkiye'de bu oran %57. Yine İK fonksiyonlarda sosyal medya kullanımı konusundaki araştırmalara baktığımızda Türkiye'deki kurumların İK fonksiyonlarından en çok seçme ve yerleştirme, işveren markası yönetimi süreçlerinde sosyal medya kullanımı oldukça fazla iken, şirket içi gizlilik politikalarından dolayı ücret yönetimi, performans yönetimi gibi fonksiyonlarda sosyal medya kullanımının daha az tercih edildiği gözüküyor.
Sonuç olarak iş dünyasındaki bu dijital dönüşüm ile birlikte insan kaynaklarının da operasyonel bir birimden stratejik bir değişim yöneticisine dönüşeceği ve paralel olarak da sorumluluğunun artacağı kaçınılmaz. Günümüzde fark yaratan kurumlar insan kaynaklarının sadece kendi planlamasını yapmasını değil, şirketin stratejisine destek olacak şekilde konumlanması, eski İK yetkinliklerine ek olarak veriyi kullanmasını, yorumlamasını, öngörülerde bulunmasını, sürdürülebilir gelişimi sağlamasını, kültür ve değişim liderliği yapmasını bekliyor.
Bu yazı Bin Yaprak misafir yazarlarından İlke Engin Baykal tarafından yazılmıştır.
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum