Tüketimin Geleceği için İşletme Modelleri

Tüketimin geleceği nasıl şekilleniyor? Yeni iş ve işletme modelleri konusunda ayrıntılar yazıda, okumaya devam et! 

Dördüncü Sanayi Devrimi, tüketicileri güçlendirecek ve bir zamanlar imkansız olan iş modellerini mümkün kılacak olan ezber bozan teknolojilerin yayılmasını hızlandıracak. Pazarın değişen ihtiyaçlarına karşılık verebilme becerisi gelecekteki başarının anahtarı olacak ve şirketlerin işleyişiyle ilgili somut değişiklikleri zorunlu kılacak. Günümüzün yıkıcı dünyasında işletmeler, insan odaklı ve kapsayıcı bir yaklaşımla, çevik ve sürdürülebilir bir kurum kurmak adına yeniden inşa sürecine girmek zorundadır.

Zorunluluk: Durum Değişikliği

2017 Perakendenin Geleceğini Şekillendirme raporunda da incelendiği gibi, gelecek on yılda tüketiciler geçmişte olduğundan çok daha fazla seçeneğe ve kontrole sahip olacak. Tüketicilere tercihlerine göre özelleştirilmiş çok çeşitli ürün ve hizmetler sunulacak. Bu süreç boyunca, özellikle e-ticaret kullanımının artmasıyla – kullanım 10%'dan 40%'ın üzerine çıkacak – müşteri beklentilerini karşılamak için yenilikçi yaklaşımlar çoğalacak. Hem müşteri hem pazar özelindeki tüm bu fırsatlara rağmen, kanıtlar işletmelerdeki dönüşümün yeterli hız ve ölçekte olmadığını gösteriyor. S&P 500'de yer alan Tüketici Endüstrisi şirketlerinin %41'i, 2000 yılından itibaren ya iflas etti ya da başka bir şirket tarafından satın alındı. Dahası, mevcut S&P 500 şirketlerinin yarısının da önümüzdeki 10 yıl içerisinde aynı kaderi paylaşacağı düşünülüyor.

Görünüm: Geleceğin Tüketici Odaklı Kuruluşları

Tüketici görünümü önümüzdeki 10 yılda geçmiş 40 yılda değiştiğinden çok daha fazla değişecek. Toptan satışın getireceği yıkım işletmelerdeki her bir elementin yeniden tanımlanmasını sağlayacak. Teknoloji ve tüketici odaklı işletmeler bir araya geldikçe, endüstriler arasındaki sınırlar yok olmaya başlayacak En uygun tüketici deneyimlerini sunabilmek için şirketler kapsamlı ekosistemlerden yararlanmak zorunda kalacak. Önceden rakip olan şirketler kendi başlarına oluşturamadıkları değerleri beraber çalışarak oluşturmaya devam ettikçe "iş birliği içinde rekabet" artmaya devam edecek. İş gücü dönüşecek ve yeni iş gücü şirketin kendi çalışanları, serbest çalışanlar ve hatta tüketicilerden oluşacak. İşçilerin sosyal ve teknik becerilerindeki gelişim ile sürekli öğrenme norm haline gelecek.

Sonuç olarak, önümüzdeki on yılda teknoloji odaklı değişimin ivmesi hızlanacak. Bu değişim tüketiciler, işçiler ve işletmeler için önemli bir değer yaratılmasına yol açabilecek. İşletme modelleri yeni büyüme fırsatlarına olanak sağladıkça toplum üzerinde negatif ve pozitif etkiler yaratma potansiyeline sahip. Toplum odaklı bir yaklaşımı sağlamak için paydaşlar, iş birliğine giderek yıkıcılığı yönetmeli ve parlak geleceği inşa etmek için proaktif olmalılar.