Değişim Kendinde Başlar!

    Değişim Kendinde Başlar!

    Bir kız çocuğu olarak; kendi ayaklarım üstünde durmam ve kimseye muhtaç olmamam gerektiğini daha ilkokul çağlarından itibaren bana aşılayan harika bir rol modelim olan annemden sürekli duyuyordum. Kız çocuğu olarak kendi ayaklarım üzerinde nasıl durdum, değişim benim hayatımda tam olarak nasıl başladı. Size aktarmak istiyorum. Keyifli okumalar!

    Dört çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak Kars'ta dünyaya geldim. İlköğretim ve liseyi memleketim olan Kars'ta okudum. Ben on birinci sınıftayken ablam İstanbul'da bir üniversite kazandı. İstanbul'da okurken çok güzel bir okulda okuduğunu, yaşadığı şehrin mükemmel olduğunu, benim de kesinlikle burada okumam gerektiğini neredeyse her telefon görüşmemizde dile getirirdi. Ailem, yaşadığım toplumdaki bazı kişilerin tam tersine bizim eğitim, öğretim hayatımıza her zaman önem veren, bunun için ellerinden gelenin fazlasını yapan en büyük destekçimdi.

    Bir kız çocuğu olarak; kendi ayaklarım üstünde durmam ve kimseye muhtaç olmamam gerektiğini daha ilkokul çağlarından itibaren bana aşılayan harika bir rol modelim olan annemden sürekli duyuyordum. Beni ve kardeşlerimi her zaman bu bilinçle yetiştiren bir annenin kızı olmaktan her zaman gurur duydum. Üniversite sınavına girdikten sonra ben de ablamın okuduğu okulu Yeditepe Üniversitesi'ni kazandım.Önceden İstanbul'a sadece yaz tatillerinde gelip 15-20 gün kalır, geri dönerdim. Üniversiteyi kazandıktan sonra ben de bu kocaman şehrin bir parçası oldum. Küçük bir şehirden gelip, büyük bir şehrin yaşam koşullarına uyum sağlamak benim için başlarda epeyce zor olmuştu. İlk defa ailemden bu kadar uzun süre ayrı kalmıştım. Bu zorlu dönemdeki en büyük destekçim benimle aynı okulda okuyan ablamdı. Hazırlıkta edindiğim harika arkadaşlıklar, dostluklar sayesinde İstanbul'a uyum sağlama sürecim her geçen gün daha da arttı. 2. Sınıfın sonlarına doğru geldiğimde yine aynı şekilde benimle aynı okulda okuyan, bana her konuda destek olan ve inanan bir arkadaşım sayesinde harika bir network ağının içine girdim. Bu mükemmel ağ ''Yeditepe Women in Business'' kulübüydü. Bu kulüpte aktif olarak çalışmaya başladım ve bu süreçte hayatımın dönüm noktası olarak nitelendirdiğim harika bir kızkardeşlik ağı olan TurkishWIN ile tanıştım.

    Kampüs liderliği programıyla kendi üniversitemin üç liderinden biri oldum. İçine girdiğim andan itibaren kendimdeki değişimi gün ve gün hissettim. TurkishWIN'deki herkes benim ilham kaynağım, rehberim oldu. İlk başlarda çekinerek girdiğim kulübün başkanı oldum ve kendime inanmam gerektiğine, kendime inandığım an her şeyin çok daha güzel olacağına, vazgeçmezsem, inanırsam en zor şeyleri bile gerçekleştirebileceğime gönülden inandım. Tüm bunları yaparken hem diğer insanlara ilham verip bir şekilde onların hayatlarına dokundum hem de annem gibi harika kadınların bir yerlerde bizler için mükemmel işler yaptıklarını gördüm ve o günden itibaren ''O yaparsa, sen de yaparsın!'' cümlesini hayatımın merkezine konumlandırdım. Bu hayatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığını, hayatımıza giren her insanın çok değerli olduğunu, olaylara nasıl baktığımızın aslında kendimizle ilgili olduğunu ve her yaşanan durumun bize bir şeyler kattığına inandım. Yaşadığım her olumsuz duruma pozitif bir bakış açısıyla bakmaya çalıştım ve tecrübe etmem gereken daha fazla şey, tanımam gereken daha fazla insan var diyerek yoluma devam ettim ve de edeceğim!

    Bu yazı Bin Yaprak misafir yazarlarından Gökçe Gizem Dallı tarafından yazılmıştır.

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun
    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.