İlk İş Günü

    İlk İş Günü

    Okulda, arkadaş ortamında ya da iş yerinde. Yeni olmak istemesek de korkutucudur. Konfor alanınızdan dışarı çıkmamız, yeni bir ortama uyum sağlama çabamız ve doğru iletişimi kurma isteğimiz bizi sürekli diken üzerinde gibi hissettirebilir. Bu gibi durumlarda panik olmak bizi daha da dibe çekebilir. O zaman ne yapıyoruz paniği ve korkuları bir kenara bırakıp iş yerinde yeniyken ne yapmalıyız/yapmamalıyız birlikte göz atıyoruz.

    İş Tanımlarınızı Belirleyin
    Bir işe yeni başladığımızda bulunduğumuz iş kolu ve alanı oldukça önem taşıyor. Kurumsal olan ya da daha rahat bir çalışma ortamında bulunabiliyoruz. Ancak iş tanımlarımızı ne kadar biliyoruz, onlara ne kadar hâkimiz? Kurumsal bir çalışma ortamına işe başlamışsanız, iş tanımlarınız nispeten daha net ve spesifik olacaktır. Bu çoğu zaman daha rahat ve emin adımlarla ilerleyebileceğiniz bir çalışma ortamı sağlasa da yaptığınız işin aslında diğer çalışanları da etkilediğini unutmayın. Siz de Jenga'nın bir parçasısınız, siz düşerseniz yani iş tanımlarınıza yeterince hâkim olmazsanız herkes ölür! J Kurumsala göre çok daha rahat bir çalışma ortamında çalışmaya başlamışsanız iş tanımlarını belirlemeniz iş disiplinini sağlamanız açısından oldukça önem taşıyor. Bu sayede yaptığınız işi hem daha doğru tanımlamaya başlayabilir, hem de bilgi birikiminizi arttırmanıza yardımcı olabilir.

    Kişisel Ağınızı Oluşturun

    İş ortamında yeni olmak iletişim kurmak açısından zor olabilir. Karşınızdakileri tanımadan göstereceğiniz tutumlar, belli bir çalışma geçmişine sahip insanlar arasında kendinizi konumlandırmanız ve o iş ortamının diğer dinamiklerine uyum sağlamanız elbette zaman alacaktır. Ancak motivasyonunuz her zaman krizi fırsata dönüştürmek olmalı! Yeni olmanın avantajlarını değerlendirmelisiniz. Siz kendinizi ve yaptığınız işi ne kadar doğru ve etkili kişilere tanıtırsanız ilerleyen süreçte işinize olan katkısını mutlaka göreceksiniz. Bunun yanında yalnızca kendi çalıştığınız departmanda/bölümde değil bağlantılı olduğunuz ya da olmadığınız diğer çalışanlarla da iletişime geçmeniz işinizi etkileyecek bağlantıları çok daha içten ve rahat sağlayabilirsiniz.

    Tanımadığınız, İlginiz Olmayan İnsanlar Hakkında Yorum Yapmayın

    Yeni olmanın en kritik yanlarından biri de etrafınızdaki diğer çalışanların sizden önce gerçekleşen ilişkiler ve durumlar hakkında sizde önyargı oluşturacağını düşünerek ya da düşünmeyerek konuşmasıdır. Bu gibi durumlarda kendi adınıza en doğrusu konuşmaya dahil olmadan, karşınızdakini de kırmadan yaptığınız işe devam etmenizdir.

    Kendinize bir Mentor/Buddy Edinin
    İlk günlerinizde çalışan arkadaşlarınızı ve yöneticilerinizi bol bol gözlemlemeye çalışın. Bu sayede ilerleyen zamanlarda kariyer adımlarınızı atarken düştüğünüz kararsızlıklarda size yardımcı olabilecek doğru kişilerle konuşabilir, onların deneyimlerinden ders çıkarabilirsiniz.

    Karşılaştırma Yapmayın

    İlk iş tecrübenize başlamış ya da iş değişikliği sonucu yeni çalışan olabilirsiniz. Böyle bir durumda eğer yeniyseniz geçmiş iş ve iş yerlerinize bağlı kalmadan, karşılaştırma yapmadan yeni işinize pür bir şans vermelisiniz. Bu demek değil ki önceki iş ve tecrübelerinizden faydalanmayın ancak sürekli olarak eski işinize bağımlı kalmanız hem yanlış bir algı oluşturabilir, hem de sizin kurumunuza bağlılığınızı etkileyebilir.

    Hata Yapmaktan Korkmayın ve Kendiniz Olun

    Bir işi en iyi öğrenmenin yolu hata yapmaktan geçer. İş yerinizde yeni olmanız asla hata yapmamanız veya yardım almamanız anlamına gelmez. Acemi olmak başarısız olmak değildir. Bunun yanında yapabileceğiniz yanlışı minimuma indirmek için yöneticilerinizi gözlemlemeniz, çalışma arkadaşlarınıza sorular sormanız size yardımcı olabilir.

    İlk iş gününüz kadar heyecanlı bir kariyer yolculuğunuz olmasını dilerim

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    Elif Altınbaş 1993 yılında Ankara'da doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi Finans bölümü okuyan Elif, insanlarla iletişiminin rakamlarla iletişiminden daha iyi olduğunu üniversite yıllarında fark etti ve kariyerine danışmanlık sektöründe rota çizdi. Şu anda İzmir’de özel bir eğitim ve danışmanlık firmasında çalışmakta olup, kalan zamanlarında “Çok okuyan da, çok gezen de bilir!” fikri ile elinde kitabı, sırtında fotoğraf makinesı ile yeni yerleri keşfetme çabası içerisindedir. Psikoloji, doğa, öykü yazarlığı gibi alanlarda kendini geliştirmeyi sever. Kurumsal tecrübelerinin yanı sıra; AIESEC, Toplum Gönüllüleri Vakfı, TurkishWIN, BinYaprak'ta ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yer alarak, farklı kurum ve kültürleri keşfetme şansı yakaladı.

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.