Sivil toplum kuruluşları (STK) ve sosyal girişimler genellikle birbirine karıştırılan iki kavram. Zaman zaman birbirlerinden ilham alan hatta aynı amaç doğrultusunda çalışan STK'lar ve sosyal girişimlerin farklılıklarını gerçekten biliyor muyuz?
Sivil toplum kuruluşları, resmî kurumlardan bağımsız olarak kurulan, kâr amacı gütmeyen, toplumsal veya ekolojik bir soruna odaklanarak, bu soruna dikkat çekmeye ve çözüm bulmaya çalışan kuruluşlardır. STK'lar üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük prensibine dayalı seçiyor, gelirlerini bağışlardan sağlıyor ve elde ettikleri geliri çözmek istedikleri soruna yönelik harcıyorlar.
Özetle STK'lar toplumun içinden gelip, toplumun sorunlarına çözüm arayan, aynı zamanda toplumla olan bağları sağlam olan kurumlardır. Adından da anlaşılabileceği gibi Sivil Toplum Örgütleri, toplum ile birlikte yaşıyorlar.
Sosyal girişimler faaliyet gösterdikleri alanda kalıcı değişimi yaratmayı ve uzun vadede toplumun desteğini alarak sorunu ortadan kaldırmaya odaklıdırlar. Bunu yaparken de bütün girişimler gibi varlıklarını devam ettirmek, sürdürülebilir olmak için kâr elde etmeyi amaçlıyorlar. Farklı olarak ise sosyal girişimler kârlarını sürdürülebilir olmaya ve amaçları doğrultusunda topluma fayda sağlamaya harcıyorlar. Bu yüzden sosyal girişimlerin para kazanmayı bir amaç değil, sosyal sorunları çözmeye yönelik bir araç olarak kullandığını söyleyebiliriz.
Sivil toplum kuruluşları ve sosyal girişimler arasındaki farklılıklara gelecek olursak;
Sosyal girişimciler balık vermek veya balık tutmayı öğretmekle tatmin olmayıp, balık endüstrisini kökten değiştirene kadar çalışanlardır.
Bill Drayton, Ashoka Kurucusu
Eğer sen de "balık vermek ve balık tutmayı öğretmek" ile yetinemeyenlerdensen, değişimi kökten yaratmayı arzuluyor, dünyadaki sorunlara kayıtsız kalamıyorsan, içindeki sosyal girişimci açığa çıkmayı bekliyor olabilir!
İdil Üre, 1996 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. 2014 yılında Koç Üniversitesi İşletme bölümünü kazandı. Daha sonra Endüstri Mühendisliği ile de çap yapmaya başlayan İdil okulunda birçok faaliyette yer aldı. Okulunda GEC isimli bir liderlik programına seçildikten sonra ona en uygun mesleğin girişimcilik olduğunu fark etti. Üniversitede girişimciliği ve prototiplemeyi desteklemek adına okulunda arkadaşlarıyla birlikte, bir makerspace kurdu. Aynı zamanda pazarlamaya da ilgisi olan İdil yazlarını Pina isimli bir girişimde ve Erdemir grubunda pazarlama stajı yaparak geçirdi. Okulunda şu an sürdürülebilirlik ofisinde çalışmakta olan İdil’in gelecek hayali ise pazarlama ve sürdürülebilirlik kavramlarını bir araya getiren bir girişim kurmak.
İdil Üre, 1996 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. 2014 yılında Koç Üniversitesi İşletme bölümünü kazandı. Daha sonra Endüstri Mühendisliği ile de çap yapmaya başlayan İdil okulunda birçok faaliyette yer aldı. Okulunda GEC isimli bir liderlik programına seçildikten sonra ona en uygun mesleğin girişimcilik olduğunu fark etti. Üniversitede girişimciliği ve prototiplemeyi desteklemek adına okulunda arkadaşlarıyla birlikte, bir makerspace kurdu. Aynı zamanda pazarlamaya da ilgisi olan İdil yazlarını Pina isimli bir girişimde ve Erdemir grubunda pazarlama stajı yaparak geçirdi. Okulunda şu an sürdürülebilirlik ofisinde çalışmakta olan İdil’in gelecek hayali ise pazarlama ve sürdürülebilirlik kavramlarını bir araya getiren bir girişim kurmak.
Yorum