Women In Business Kulüpleri ile Röportaj-Abdullah Gül Üniversitesi

    1

    Bu yazımızda Abdullah Gül Üniversitesi Women in Business kulübü ile bir röportaj gerçekleştirdik. Keyifli okumalar! 

    1. Kendinizi tanıtır mısınız? 

    Enes: Merhaba, ben Enes Çiçek. Abdullah Gül Üniversitesinde Moleküler Biyoloji ve Genetik öğrencisiyim. AGUWIB kulübünde yönetim kurulundayım.

    Hicran: Merhaba ben Hicran Kızıltepe, İşletme öğrencisiyim. AGUWIB kulübünde de başkan yardımcısı olarak görev almaktayım ve aynı zamanda kulübümüzün sosyal medya yöneticisiyim. Enes'le birlikte Abdullah Gül Üniversitesi Women in Business kulübü adına soruları biz cevaplandıracağız.

    2. Kulübünüzün kampüsteki kuruluş amacı ve misyonu nedir?

    Hicran: AGUWIB (Abdullah Gül Üniversitesi Women in Business) kulübü kampüsümüzde 2017 yılında kuruldu. Kulübümüzün kurulma amacı kadınların iş ve sosyal hayattaki rolü ve önemi hakkında farkındalık yaratmak, aynı zamanda Turkish Women International Network desteğini alarak bu farkındalıkla alanında öne çıkmış insanlarla kurulan networkü iş hayatından AGÜ kampüsüne taşımaktır. Bu sayede gençlerin başarılı kadınlardan ve onları destekleyen insanlardan ilham alarak profesyonel hayata hazırlanabilecekleri bir platform oluşturmayı amaçladık.

    Enes: Bu noktada kulübümüz üniversite öğrencilerimizin kadının toplumdaki yeri ve önemi hakkında farkındalık kazanmasını sağlamak, bu bilince sahip öğrencilerimizle bu farkındalık doğrultusunda ilerleyen, başarılı iş insanlarının paylaşımda bulunabileceği ulusal ve uluslararası network oluşturma platformu kurma misyonuyla hareket ediyor.

    3. Peki bu misyon ve vizyon doğrultusunda kampüsünüzde yapılmış ve devam etmekte olan faaliyetler neler?

    Enes: Daha önceki yıllarda toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla ev sahipliğini yaptığımız seminer ve konferanslar oldu. Bunun yanı sıra mini teatalk'lar düzenledik. Öğrencilerin kendileri ve kariyerleri hakkında keşifte bulunacakları atölye çalışmaları yaptık.

    Hicran: Bu sene ise haftalık düzenli olarak yaptığımız debaTEA serilerimizi gerçekleştirdik. Bu seri kadınların iş hayatındaki ve toplumsal yaşamdaki yeri, konumu ve sorumlulukları ile ilgili belirlenen konular üzerinden fikir alışverişi yapmak ve tartışma ortamı yaratarak katılımcıların bakış açılarını genişletmek amacıyla düzenlenmiştir. Ayrıca Youth on the Stage etkinlik dizisi ile genç beyinlerin deneyimlerini paylaştığı, bizlerle akran olan ve toplumda büyük fark yaratmış bu gençlerin motivasyon kaynaklarını öğrenmek, başkalarına ulaşırken güncelde bizlerin de sahip olabileceği sorunlara ne gibi çözümlerle yaklaştıklarını paylaşmak için bir platform oluşturduk.

    4. Kulübünüz ve etkinlikleriniz Covid-19 karantina sürecinden nasıl etkilendi? Ve bu süreçte nasıl bir yol izlediniz?

    Hicran: Başlangıçta herkesin bu sürece psikolojik olarak alışabilmesi için etkinliklerimize bir süre ara vermemiz gerekti ama sürece adapte olduktan sonra etkinliklerimize kaldığımız yerden yüz yüze olmasa da zoom gibi uygulamalarla devam ettik. Açıkçası etkinliklerimizin sayısı beklediğimizden daha fazla oldu, çünkü etkinliklerin online üzerinden olması çoğu kişinin zahmetsiz bir şekilde aramıza katılmasına olanak sağladı.

    Enes: Hicran'ın dediği gibi yıpratıcı ve odaklanmanın zor olduğu böyle bir süreçte etkinlik sayısı bizim için şaşırtıcı ve sevindirici bir tablo oluşturdu. Bu dönemde toplam dört debaTEA etkinliği ve yüksek katılımlı bir adet Youth on the Stage etkinliği gerçekleştirdik.

    5. Kampüsünüzde toplumsal cinsiyet eşitliğine bakış açısı ne durumda? Ve sevgili Enes, böyle bir oluşumda yer alıp toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında çalışmalar yapmak adına diğer erkeklere neler söylemek istersin?

    Enes: Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı doğrudan ters bir bakış açısı olmasa da genel bilgisizlikten ötürü toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması arka planda kalabiliyor. Kulüp olarak bu farkındalığın artması için kampüsümüzü bilgilendirmek amacıyla etkinlikler düzenlemeye devam ediyoruz.

    Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve bu farkındalığın oluşması için insanların cinsiyet ayırt etmeksizin bu oluşuma katılımı çok önemli. Kulübün bir erkek üyesi olarak toplumun diğer kesimlerine olan erişimim bu farkındalığın öncelikle kampüs ve sonrasında Kayseri'de oluşturulması için yardımcı olmaktır. Eşitliğin sağlanması için kampüsümüzdeki erkeklere önemli görevler düşmektedir. Etkinliklerimize katılmaları ve çıkarımlarını çevreleriyle paylaşmaları farkındalığın artması ve eşitliğin sağlanmasında önemli rol oynayacaktır.

    6. Kampüsünüzde sloganınız olan "We Can Do It" cümlesinin hikayesi nedir?

    Hicran: Kulübümüze ve misyonumuza ilham olan "sarı fonun üstünde mavi işçi gömleği ve kırmızı puantiyeli bandanasıyla kadınlara cesaret veren 'Yapabiliriz!' diyen bu posterdeki kadının hikayesi çok büyüleyici. "We Can Do It" posteri, 2.Dünya Savaşı sırasında, fabrikadan cepheye gitmiş erkek işçilerin görevini kadınların da yapabileceğini anlatan bir çağrıydı. Kulübümüzün kuruluş amacını desteklediği için bu sloganı seçtik.

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun
    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.