ArGe'de Kariyer: Semiha Yaşar ile Röportaj

    SemihaYasar

    SEMPRO Danışmanlık ve Mühendislik Hizmetleri, Makine Yüksek Mühendisi, CM2-P Semiha Yaşar ile Araştırma Geliştirme sektöründe deneyimleri üzerine kısa bir röportaj yaptık. Haydi okumaya!

     1) Otobiyografinizi kısaca paylaşır mısınız?

    Malatya'da doğdum. 1983 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi makine mühendisliği bölümünden mezun oldum. Aynı bölümde yüksek lisans çalışmalarını yaparken Aselsan'da mekanik tasarım mühendisi olarak işe başladım. Yüksek lisans çalışmalarını 1986 yılında tamamladım. 1987-1990 yılları arasında bilim ve teknoloji'den sorumlu Devlet Bakanı'na danışmanlık yaptım. 1990 yılında mühendislik ve Ar-Ge bölümünde uzman mühendis olarak çalışmaya başladığım FNSS'den çeşitli kademelerde yönetici olarak çalıştıktan sonra 2015 yılında kendi işimi kurmak üzere ayrıldım. Mart 2015'te SEMPRO'yu kurdum. İş hayatımın çeşitli kademelerinde farklı eğitimler ve deneyimler ile öğrenme fırsatım oldu. Özellikle FNSS'de ürün yönetimi, AR-GE, mühendislik yönetimi, iş mükemmelliği alanlarında çalışma fırsatı buldum. Bugün Sempro ile tüm bu alanlara firmalara eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunuyoruz. 

    2) Hayatınızdaki anahtar kelimeler nelerdir? 

    Çalışkanlık, merak, özgüven, insan sevgisi, yeni şeyler yapma isteği...

    3) Sizi kısaca tanıyalım. Nerede doğdunuz? Ne okudunuz? Şimdi ne yapıyorsunuz? 

    1961 yılında Malatya doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Malatya'da tamamladım. ODTÜ Makina Mühendisliği'nden 1983 yılında mezun oldum, aynı bölümde yüksek lisans yaptım. 2015 yılından bu yana Sempro'da danışmanlık ve eğitim hizmetleri ile faaliyetteyiz. 

    4) Sizi yönlendiren anlar ve kişiler kimlerdi? Mesleğinizi nasıl seçtiniz, karar anlarınız neler oldular? 

    Ailemde kadınların okula gitme imkanları sınırlı idi. Kız çocuklarına fırsat verilmiyordu. Babamın halası şartları zorlayıp İstanbul'da Çapa Öğretmen Okulu'ndan mezun olmuş ve Malatya'da öğretmenlik yapıyordu. 2 kız çocuğu üniversitede okuyorlardı. Onun bunu başarmış olması bana da ailemi zorlama fırsatı sağladı. Matematik benim en sevdiğim dersti. Lisede Öğretmen Lisesi'nde yatılı okuyordum. Okulda kalan genç bayan matematik öğretmenimiz matematiğe olan ilgimi görünce etütlerde bana zaman ayırıp, yol göstermeye başladı. Matematiği kullanma isteğim beni mühendis olmaya yönlendirdi. 

    5) Aileniz kariyer yolculuğunda sizi nasıl yönlendirdi, destek oldu mu? 

    Ailemin herhangi bir desteği olmadı. Sadece annem bana inanır ve güvenirdi. Kendi kişisel motivasyonum ve annemin moral desteği benim kariyer yolculuğumu belirledi diyebilirim.

    6) Kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz? 

    Mesleki gelişimden çok kişisel gelişimime çalışıyorum artık. Edebi eserler okuyorum. Çocukluğumdan beri her zaman okumayı severdim zaten. Şimdi buna bir de yazma isteği eklendi. Pandemi döneminde yaratıcı yazarlık eğitimi aldım. 

    7) Hayatınıza etki eden, ilham aldığınız kişiler kimler, bize onlardan bahseder misiniz? 

    Hayatıma ilham veren tek kişi annem. İnsan sevgisi, affetme, olumlu davranış, inanç, dürüstlük ve doğruluk annemi her zaman gözümde farklı bir yere koymuş ve hayattaki kalibrasyonumu sağlamıştır. Annem için maddi değerlerin ve varlıkların önemi yoktu. O hep başkaları için birşeyler yapmak için yaşadı. Canım sıkıldığında gözlerimi kapatıp annemi düşünmek bana her zaman iyi gelir. 

    8) Kendimizi geliştirmek için önerdiğiniz dijital kaynaklar nelerdir? 'Mutlaka okumalısınız' dediğiniz kitaplar var mı? 

    Digital dünyada takip ettiğim kişiler veya şirketler var, ancak bunları kendi işimle ilgili olarak takip ediyorum. Okunacak eser çok. Geçmişte okuduğum bazı kitapları yeniden okuyup farklı tatlar almaya başladım. Mutlaka okunmalı dediğimde de tabii ki 2. veya 3. kez okuduğum romanlar geliyor aklıma. Türk yazarlarından 1 numarada Yaşar Kemal İnce Memed, 2. sırada Oğuz Atay Tutunamayanlar, 3. sırada Yakup Kadri'den Yaban. Bu kitaplar hiç bir zaman güncelliğini kaybetmiyorlar. Yabancı yazarlardan Jack London, Marten Eden. Yeni okuduğum Mario Puzo'nun Tatar Çölü. Ayrıca Norveçli bir yazar okudum yakın zamanda Erlend Loe, Doppler.

    9) Tekrar 20 yaşına dönme şansınız olsaydı neyi farklı yapardınız? Bu mesleği seçmeyi düşünenlere ne tavsiye edersiniz? 

    Mesleğimi aynı seçerdim herhalde. Daha fazla spor yapar ve hayatımın en az 2-3 yılını yurtdışında yaşayarak geçirirdim. 

    10) Temel mühendislik alanları varken neden Ar-Ge'yi tercih ettiniz? 

    Öncelikle, mezun olduğumda, akademik olarak iyi durumda olan öğrencilerin çalıştığı, Aselsan beni de cezbetti. Gençler yeni şeyler yapmanın heyacanı içinde koşturuyorlardı. Ben de Aselsan'da AR-GE mühendisi olarak çalışmaya başladım. Yeni ürünler yapmak, kafanda ve kağıtta (bugün tabii ki kağıt yok, her şey dijital) olan fikirlerin gerçeğe dönüştüğünü görmek çok heyecan verici. Bu heyecan ile 1984'te başlayan mühendislik coşkusu 2015 yılına kadar devam etti. Şu anda da ürün ve AR-GE yapanlara destek olan sistemimizle aynı paralelde devam ediyoruz. 

    11) Ve son olarak Ar-Ge Mühendisliğinin staj imkanları nelerdir? 

    Türkiye'de yerli ürün yapma, ithalatı azaltma anlayışı ile AR-GE her geçen gün artıyor. Staj ve çalışmak sadece büyük şirketlerde değil, KOBİ'lerde de fırsatlar var. Gençlere tavsiyem her açıdan kendilerini nasıl geliştireceklerine konsantre olmaları. O doğrultuda staj mutlaka bulurlar.

     Bu yazı bin Yaprak misafir yazarlarımızdan Duygu Çamurtaş tarafından yazılmıştır.

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun
    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.