Kara Tahtadan Başlayıp Teknolojik Öğretmen Olmak

Bir STEM öğretmeni olan Sercan Efe'nin, STEM öğretmeni olma yolculuğunu okuyoruz... 

Eğitim ve öğretimin geçmişine bakıldığında kalem ve kağıtla başlayan eğitim, günümüzde teknolojinin etkisiyle birlikte hızla ilerlemektedir. Öğrenim geçmişten öğretmen merkezli iken günümüze bakıldığında öğrenci merkezli hale dönüşmüştür. Gelişen çağda iyi bir öğretmen olabilmek için yenilikçi eğitim ve öğretim uygulamalarını bilen ve uygulayan öğretmen olmak gerekmektedir. Bu nedenle yenilikçi eğitim uygulamalarını ve etkinliklerini fırsat buldukça takip etmeye ve kendimi geliştirmeye çalışırım. Verilen seminer ve kurultayları yakından takip ederim. Öğrencimi geliştirebilmek için önce kendimi geliştirmem gerektiği inancındayım. Bu inançla yola çıkarak öğrenim ve öğretim hayatımı geliştirmeye çalışıyorum. Kendimi geliştirmek için eğitim ve seminer araştırmaları yaparken bir gün kampüsümüzde fen ve matematik öğretmenlerinin STEM eğitimi alacakları, eğitim sonunda da BAU'dan sertifika alacaklarını duydum. Benim alanımı ilgilendirmediği için çok bilgi alamadım ancak aklımda bir soru işareti olarak STEM kaldı. İlgili branş öğretmenlerimizin eğitimleri almasıyla birlikte süreç ilerlemeye başladı ve bu branşlardaki öğretmen arkadaşlarım mikro-denetleyicileri, kodlama uygulamalarını, robotik setlerini vb. kendi derslerinde kullanmak için destek istemeye başladılar. Her geçen gün bu destek talep sayısı artarak devam ediyordu. Gelen arkadaşım STEM uygulamasında kullanmak için istediğini belirtiyordu. Arkadaşlarımın destek istemesi sayesinde ben de sürece bir şekilde dahil oldum. Aklıma takılan STEM soru işaretini araştırmaya karar verdim. Sonra biraz araştırdım ve STEM'in fen, teknoloji, matematik ve mühendislik disiplinlerinin bir arada kullanılarak dersin işlenmesi olduğunu öğrendim. Sonra dedim ki madem benim alanımı da ilgilendiriyor ben neden bu eğitimi alamıyorum. O yıl çok uğraştım bu programa dahil olabilmek için ama kabul edilmedi. Seminer araştırmalarım sırasında Yenilikçi Öğretmen Seminerlerinde sunum yapabileceğimi gördüm ve seminer verebilmek için konu araştırmaya başladım. Sonra kullandığım mikro-denetleyicilerin diğer branşların kullanmak için benden yardım istediği aklıma geldi ve konuyu belirledim; "Arduino ile STEM Eğitimi". Derslere STEM eğitiminin nasıl dahil edildiğini biliyordum ve 1 saatlik sunumu doldurabilirdim. Bu bilgileri temellendirebilmek için başladım STEM hakkında araştırma yapmaya; sayfalar dolusu döküman okumuşumdur. Ancak STEM konusunda her yerde doğru ve yetkin bilgi yoktu. "STEM Nedir?" diye yazınca bile karşıma sayfalarca tanım çıktığı oluyordu. Günlerce araştırdım ve kendimce sonuca ulaştım: "STEM teorik bilginin pratiğe dökülmesidir". Henüz STEM eğitimi almıyordum ve STEM benim için buydu.

Semineri etkin bir şekilde gerçekleştirdim ve yeni eğitim yılına başladım. Eğitim yılı başlangıcında Bilişim öğretmenlerinin de STEM eğitimi alabileceği söylendi. Hemen eğitime dahil olmak için gerekli işlemleri gerçekleştirdim. Hesaplarımız açıldı ve eğitimler başladı. Ders planları yazmak gerekiyordu, hemen ders planlarının yazılmasını araştırmaya başladım. Planları yazdıkça, araştırdıkça ve uyguladıkça STEM'in benim yazdığım tanım kadar basit olmadığını anladım. STEM kendi kavramının yanında öğretmene; yeni fikirleri, deneyimleri ve başarıları kazandırdığını gördüm. Hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin eğitime farklı bir bakış açısıyla bakmamızı sağladığı sonucuna vardım. Sizlere anekdot olarak bu sonuca nasıl vardığımı paylaşmak istiyorum:Bir ders planımda Wedo 2.0 robotik setlerini kullanarak sürat eğitimini işlemeye karar verdim. Planımı hazırladım ve öğrencilerimle derse başladım. BTHP'mi sundum, Wedo ile en hızlı giden aracı yapmaya çalışacaklarından ve bunu adım adım not alarak yapmaları gerektiğinden bahsettim. Daha sonra da yaptıkları araçları yarıştıracaklarını söyledim. Takımlar oluşturmalarını istedim. Erkek yoğunluğunun fazla olduğu bir sınıftı. Kodlama ve araç tasarımını yapamayacaklarını düşündüklerinden erkekler, kızları istemediler. Aslında kız öğrencilerim de yapamayacaklarını düşünüyorlardı. Kızlar da kendi aralarında grup kurdular. Büyük bir heyecanla ve araştırmayla hem bilişim kazanımlarını hem de fen kazanımlarını alarak dersi tamamladık. Sıra araçlarını yarıştırmaya geldi. Erkekler kendi aralarında en hızlı aracın kendilerinde olduğu konusunda tartışmaya başladı. Yarışın sonucu büyük bir sürpriz oldu herkes için çünkü istemedikleri kız öğrencilerimin tasarladığı ve kodladığı araç tüm grupları geçerek birinci oldu. Sonrasında durum ile ilgili eğitim-öğretim değerlendirmesi yaptım. Eğer ben bu dersi uygulamalı olarak işlemeyip düz anlatım ile anlatıp tamamlasam, öğrencilerim konuyu anlayacaklardı ancak ben istediğim seviyede tüm öğrencilerime ulaşamayacaktım. Belki erkeklerin ama kızlar başaramaz düşünceleri olacaktı ve bu önyargıları aşılamayacaktı. Aynı şekilde kız öğrencilerimin de konu ilgisini yeterince çekmeyecekti. Uygulama sonucuna baktığımda ise öğrencilerimin bilgilerinin kalıcı seviyeye ulaştığını görmek benim için paha biçilemezdi. Öğrencilerimin heyecanı, öğrenme ve başarma duygularını yaşaması tarif edilemezdi. Bu derste, sonraki haftalarda robotik ve kodlama konusu tüm öğrencilerin daha fazla ilgi duymasına ve katılım sağlamasına yol açtı. Son olarak diyebilirim ki STEM dışarıdan göründüğü gibi tanımlanamayacak bir şey, her planda her derste farklı bir şey ile karşılaşabilirsiniz, farklı bir tecrübe edinebilirsiniz. Öğrencileri dersin işlenişine katarak araştırma yapmalarını ve sizin verdiğiniz bilgilere ek olarak kendi araştırdıkları bilgileri de edinmelerini sağlamak öğretiminizi bir üst seviyeye çıkartıyor. En önemlisi de öğrencilerin gözündeki o heyecanı ve derse karşı isteklerini görmeniz, size iyi ki öğretmen olmuşum, iyi ki STEM eğitimi almışım dedirtiyor.

Sercan EFE