Zinde Kalmak için Adım 2:Kendi Hikayelerine Uyan!

    uyan

    Farkındalığımızı güçlendirmek ve zihni gözlemlemeyi öğrenmek hayattaki en önemli konulardan biridir. Peki neden bu kadar önemli? Gelin yanıtını birlikte ele alalım. 

    Zihin sürekli olarak geçmiş ve gelecekte salınıp durur. Geçmiş zihnimizde, suçlamalar, keşkeler, özlemler ile yaşanırken, gelecek daha çok arzular, istekler, planlar ve bunlarla gelen endişe duygusu ile yaşanır. Oysa ihtiyacımız olan, ordan oraya savrulup duran zihnimizi farkedip, onu şimdiki zamana getirebilmektir… Çünkü gerçekte var olan tek zaman dilimi ŞİMDİ'dir. Zihnin şimdiki zamanda kalmasını sağlamak, zihnimizi eğitmemizle mümkündür. Zihni eğitmek belki ilk anda size aykırı bir ifade gibi gelebilir ancak yatırım yapılacak değerli şeydir… Farkındalığımızı güçlendirmek ve zihni gözlemlemeyi öğrenmek hayattaki en önemli konulardan biridir.

    Peki neden bu kadar önemli? Gelin yanıtını birlikte ele alalım.

    Şimdiki zamanda olup (Zaten başka bir zamanda olma imkanımız yoktur aslında) zihninde farklı zaman diliminde yaşayan kişi, enerjisini ekonomik kullanamaz. Olması gereken farkındalığı geliştiremez. Enerjisi düştükçe sadece olumsuz duygularla temas etmeye başlar. Lütfen düşünün, enerjiniz eksildiğinde, kendinizi yorgun bitkin hissettiğinizde hangi duygularınız yükselir? Olumlu duygular mı yoksa tam tersi mi? Yanıt aslında hepimiz için çok açık. İşte zihin de bu savrulmalarla yoruldukça enerjisi tükenir. Zihin enerjisi tükenen kişi, yaşamda canlı ve zinde olmanın bir yolunu bulamaz.

    Çocukluğumuzdan bugüne kadar hayatta kalmak ve başarılar elde edebilmek için kendimiz ile ilgili bir takım tanımlar geliştiririz. Bunlara 'yaşam stratejilerimiz' diyelim. Bu stratejilerin bir kısmı bugüne kadar güvende hissetmemizi, zorluklarla baş etmemizi, başarılar elde etmemizi, sevmemizi ve sevilmemizi sağlamış olabilir.

    Ancak zamanla bu stratejiler bir tür inanç kalıbına ve alışkanlığa dönüşmeye başlar. 'Ben şöyleyimdir, böyleyimdir, böyle giyinirim, böyle yerim, ya da yemem, popülerimdir, içime kapanığım, sosyal olarak ilişki kurarım, kuramam, başarılı olmalıyım, diğeri benden daha iyi ise ben kaybederim' gibi tanımları yaptıkça bu tanımları sahiplenmeye başlarız. Bunları arttırdıkça kendi düşünce hapishanemizi yaratmaya ve orada mutsuzlaşmaya başlarız.

    Ancak hatırlamamız gerekir; hiçbir strateji sabit ve değişmez değildir. Eğer bu stratejileri değişmez olarak algılar, hatta değişmemesi gerektiğine de kendimizi inandırırsak onlara sıkı sıkıya tutunuruz. Bu tutunmanın sonucunda stres yaşamaya başlarız.

    Gerçek şudur ki; yaşadığımız şey ile aramıza bu geliştirdiğimiz stratejiler girer. Yani olmakta olan durumu doğru değerlendirmemizi engelleyen varsayımlarımız, önyargılarımız, inançlarımız ve alışkanlıklarımız vardır.

    Öncelikle bu mevcut durumu teşhis etmemiz gerekir. Yaşam stratejilerimizi farketmek, bizi kendimize yarattığımız kısıtlardan çıkarmaya ve daha anlamlı, neşeli yaşamaya hazırlayan ilk adımdır.

    Şimdi sizinle işinize yarayacak bir öneri paylaşmak istiyorum.

    Kendiniz ile ilgili oluşturduğunuz hikayeleri tek tek en basitinden en karmaşık olanına kadar yazmaya başlayın.

    Kendinize biraz zaman tanıyın ve kendiniz hakkındaki fikirlerinizi kağıda dökün.

    Bakın bakalım bu tanımlarınız size ne kadar hizmet ediyor veya sizi nasıl kısıtlıyor? Gevşeme mi yoksa gerilim mi yaratıyor?

    Sorularınızı cesurca sorun kendinize ve bırakın yanıtlar yavaşça açığa çıksın.

    Unutmayalım ki; canlılık ve neşe ancak kendimizi keşfettiğimizde, beden/zihin sistemimizin nasıl çalıştığını anlamaya başladığımızda mümkündür. Bunun için de dikkati dışarıdan kendimize döndürmek ve bu heyecanlı keşfe başlamak en önemli adımdır.

    Kemerlerinizi bağlayın, iyi yolculuklar J …

    Sevgi ve Dostlukla,

    Gülfem Çakmakçı

    Pratikler:

    Kitap: Thich Nath Hahn: Yaşam Şimdiki Andadır.

    Film: The Legend of Bagger Vance – Bagger Vance Mucizesi

    Egzersiz: Bu egzersizimizde kendimize söylediğiniz cümleleri farketmeye çalışacağız. Kendi 'Yaşam stratejilerimize' gözümüzü dikeceğiz. Gün içinde farkındalığınızı, aklınızdan geçenlere ama özellikle kendiniz hakkında zihninizde dolaşıp duran düşüncelere getirin. En çok hangi cümleleri kurduğunuzu farkedin. Ben şöyleyim, böyleyim, yine yapamadım, yine yaptım, hiç sevmem, çok severim... gibi kendi hakkınızdaki yargılarınızı tespit edin. Mümkünse kendinize söylediğiniz bu cümleleri not edin. Olaylar karşısında zihninizde oluşan tepkilerinize odaklanın. Bakın bakalım bu tepkiler işinize yarıyor mu yoksa ayağınıza çelme mi takıyor? Bunları da not edin.

    Bu yazı BinYaprak misafir yazarlarından Gülfem Çakmakçı tarafından yazılmıştır. Teşekkürler Gülfem!

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun
    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.