Mentorluk ilişkileri genellikle büyük bir heyecanla başlar. İlk görüşmelerde motivasyon yüksektir, fikir alışverişi yoğundur ve her iki taraf da sürece katkı sunmaya isteklidir. Ancak tıpkı bir proje gibi, bu ilişki de zamanla ritmini kaybedebilir. Görüşmeler seyrekleşir, gündem netliğini yitirir ve bazen süreç sessizce sonlanır.
Peki, mentorluk sürecinin o ilk enerjisini uzun vadede nasıl koruyabiliriz?
Bu noktada mentorluk sürecini yalnızca bir "görüşme dizisi" olarak değil, karşılıklı bir öğrenme süreci olarak görmek önem kazanır. Sürecin başlangıcında belirlenen hedefler, zaman içinde güncelliğini yitirir, yeni hedefler tanımlanmadığında da görüşmeler belirsizleşir. Bu nedenle her birkaç görüşmede bir mini "hedef kontrolü" yapmak, yönün hâlâ doğru yerde olduğunu anlamak açısından değerlidir.
İlişkinin sürdürülebilirliğini artırmanın bir diğer yolu, etkileşimi yalnızca görüşme günleriyle sınırlamamak. Mentorluk ayda bir yapılan buluşmalardan ibaret değildir, aradaki küçük temaslar ilişkinin canlı kalmasını sağlar. Örneğin menti, mentorunun önerdiği bir kaynağı okuduktan sonra kısa bir yorum paylaşabilir ya da önemli bir gelişmeyi iletebilir. Bu tür küçük ama anlamlı temaslar, mentorluk sürecini bir takvim etkinliği olmaktan çıkarır ve süreklilik hissi kazandırır.
Bazen mentorluk ilişkisinde denge bozulur; menti sürekli öğrenen, mentor ise sadece bilgi aktaran kişi konumunda kalır. Oysa güçlü bir mentorluk bağı, tek yönlü değil karşılıklı bir etkileşimdir. Mentor de mentiden yeni bakış açıları kazanabilir, menti de sürece katkı sunabilir. Böyle olduğunda ilişki sadece öğretici değil, her iki taraf için de besleyici hale gelir.
Bazı mentorluk ilişkileri ise doğal bir şekilde dostluğa evrilir. Bu dönüşüm, profesyonel sınırlar içinde kaldığı sürece oldukça değerlidir. Dostluk, mentorluğun profesyonel hedeflerini gölgelememeli, aksine sürece sıcaklık ve güven katmalıdır. Mentorluk resmi olarak sona erse bile, ilişki tamamen kopmamalıdır. "Teşekkür sonrası sessizlik" yerine dönemsel temasın sürmesi, bağın kalıcı hale gelmesine yardımcı olur. Sonuçta dostluk, mentorluğun sonu değil, bazen onun en olgun biçimidir.
Mentorlukta sürdürülebilirlik, ilişkiyi yönetmekten çok, onu bir öğrenme ortaklığı olarak görmekle ilgilidir. Birlikte öğrenilen, paylaşılan ve dönüştürülen her deneyim, bu bağı zamana karşı dayanıklı kılar. Çünkü mentorluk, bir kişiyle kurulan bağın ötesinde, sürekli yenilenen bir süreçtir.
Bu sürece en kolay adımı Milyon Kadına Mentor programı ile atabilirsin.
Yüzlerce mentor arasından hedefine ve ihtiyacına en uygun mentoru hızlıca bulabilir ve kendi gelişim yolculuğunu bugün başlatabilirsin.
Daha fazlası için https://binyaprak.com/milyonkadinamentor/mentorlar adresini ziyaret et.
![]()
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum