STEM - FeTeMM Eğitimi Anlayışım

    Stem--Yolculuum-cove_20171110-132438_1

    Hem öğrenciye hem öğretmene ilham veren, öğrencilerin günlük hayat problemlerine farklı açılardan yaklaşabilmelerini hedefleyen STEM-FeTeMM eğitimi ile ilgili ayrıntılı bilgi için okumaya devam et!

    STEM – FeTeMM Eğitiminde, öğretmen alışılagelmiş aktif anlatıcı rolünü terk ederek bunun yerine öğrenciyi parlatır. Öğrencinin içindeki araştırmacı, sorgulayıcı, merak eden tarafı ortaya çıkarmaya yardım eden bir role bürünür. Tüm FeTeMM derslerinde ö ğretmen dersi yöneten kişi değil, derse liderlik eden kişidir.

    Bu durumda öğrenci, günlük hayat problemlerine farklı açılardan yaklaşabilir. Kendini ifade edebilme, çözüm geliştirme, neden-sonuç bağlantısı kurarak hesaplamalı düşünme becerileri kazanır, özgüveni gelişir.

    Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz STEM - FeTeMM anlayışını benimsediklerinde ve içselleştirdiklerinde ilkokuldaki öğrencilerin lisede, lise öğrencilerinin ise üniversitede karşılaşacaklarına karşı daha hazırlıklı olacaklarını öngörmek güç olmayacaktır.

    1. Bütünleşik öğretmen programı ve STEM - FeTeMM lider öğretmen programı'nın mesleki gelişimim ve öğrencilerim üzerinde etkileri

    Bütünleşik öğretmenlik projesi için Eylül 2015'te ilk kez Ankara'ya yola çıkarken zihnimde onlarca soru dolaşıyordu. STEM Education adı altında yurt dışındaki projelerden haberdar olsam da, bunu kendi eğitim sistemimize nasıl uygulayacağımızı ve onca müfredat yetiştirme telaşının arasına, hele de öğrenciler merkezi bir sınav ile sınanırken, nasıl yerleştirebileceğimizi şekillendirememiştim. Fakat Mayıs ayının sonlarına doğru, STEM – FeTeMM eğitimini daha geniş bir bakış açısıyla değerlendirirken buldum kendimi. Şimdiyse ufkum daha da genişledi.

    • Analitik düşünme

    • Takım çalışmasında homojenlik

    • Görev / sorumluluk bilinci • Sorgulama

    • Merak etme ve araştırma

    • Söylev ve sağlıklı tartışabilme

    • Kendi kendini değerlendirebilme

    • Yaratıcı düşünme, alternatif çözüm üretme

    • İleriye yönelik düşünme

    • Bir sorunla karşılaştığında bunun kaynağını farkedebilme

    • Kendini ifade etme

    • Bir uygulama içindeki gizli disiplinleri tespit edebilme

    • Yararlı bilgiyi filtreleyebilme

    • Bilme eylemini öğretmen ile birlikte gerçekleştirebilme 

     • Aktif olmak yerine pasif ancak yönlendirici olma

    • Zaman yönetimi

    • Öngörü

    • Tartışma ve söylevleri yönlendirebilmek için alternatif düşünme, yaratıcı olma

    • Kullanılan materyaller konusunda yaratıcı olma

    • Dersi iyi planlama

    • Öğrenci ya da öğretmenin ilgi alanları ile dersin içeriğini eşleştirebilme

    • Karşılaşılan terslikleri avantaja çevirebilme

    • Öğrenciyi anında değerlendirme doneleri oluşturma

    • Kendi kendini değerlendirebilme

    • Bilme eylemini öğrenci ile birlikte bütüncül şekilde gerçekleştirebilme

    STEM- FeTeMM Lider Öğretmen Programı ile uyguladığım derslerin gibi becerileri kazandırdığını ve belki daha da fazlasını öğretmenlik hayatım boyunca tecrübe etmeye devam edeceğimi düşünüyorum. 

    Eğitim süresince edindiğim bu ve bunun gibi pek çok farkındalık sayesinde her yeni gün kendimi geliştirmek için yeni sebepler bulabiliyorum. Çünkü, öğretmenlik hayat boyu öğrenci kalmaktır.

    2. STEM programını uygulayarak hangi bilgi ve becerilerimi geliştirdim? / uygulamalar sırasında nelerle karşılaştım?

     STEM-FeTeMM lider öğretmenlik maceramın başladığı günden bu güne dek gerçekleştirdiğim uygulamalar süresince olumlu olumsuz pek çok deneyim edindiğimi söyleyebilirim. Bunlardan bazılarını şu şekilde aktarabilirim:

    Bütünleşik öğretmenlik projesi STEM-FeTeMM eğitiminde her ay bir odak konusu belirlenerek bu odak konusu çerçevesinde öğretmenlerden uygulamalar yapmaları isteniyordu. Uygulamalara başladığımız ilk ayın odak konusu disiplinler arasılık idi. Disiplinler arasındaki ilişkiye vurgu yapacağımız bu ayda, kendi disiplinimize ait bir bilgiyi bir başka STEM disiplini ile bütünleştirebilmek üzere çalışmalarda bulunduk. Fizik dersinde öğrencilerle bungee jumpingden esinlenerek bir bebek zıp zıpı tasarladık. İlk ay çalışmasının nasıl tepki alacağını, öğrencilerin bu çalışmadan hoşnut olup olmayacaklarını, benim öğretmenlik becerilerimin yeterli gelip gelmeyeceğini ya da bu çalışma süresinde iyi bir lider olup olamayacağımı ve koşulları doğru kullanıp kullanamayacağımı bilmiyordum. Yine de bir yerinden başlamak gerekiyordu ve almamız gereken yol epeyce uzundu. Bu yüzden; Ankara'daki atölyeden esinlenerek internette araştırmalar yaparak öğrencilerle, öğretmenlerle ve yakın çevreyle fikir alışverişinde bulunarak olabilecek en iyi sonucu oluşturmaya çalıştım.

    Elbette ki, ilk çalışma için türlü aksaklıklar ile karşılaştım. Hesaba katmadığım, gözümden kaçan ayrıntılar oldu. Zaman problemi bunlardan biriydi. Uygulama için son derslere kalmak büyük talihsizlik oldu. Öğrenciler hem zihnen hem de bedenen hayli yorgun düştüler. Çalışmanın başlarında yüksek olan motivasyon, son dakikalara doğru düştükçe düştü. Tamamlayamadığımız hesaplama aşamaları evde tamamlanmak üzere bırakılabilir, ertesi gün bu sonuçlar hakkında konuşulabilirdi. Bunu şimdi yeniden değerlendirirken daha net görebiliyorum.

    Disiplinler arasılık açısından düşünüldüğünde ise, öğrencilerin mühendislik ile ilgili oluşan bağlantıları kavramaları hiç zor olmadı. Buna ek olarak, bungee jumping yapan bir kişinin yayın esneme ve gerilme miktarına bağlı olarak belli bir yükseklikten aşağı bırakılması olayında salgılanan adrenalin ve benzeri hormonların fizik ile biyolojiyi bağdaştırmış olduğunu da fark edebildiler.

    Çalışmaları sürdürdüğümüz diğer bir odak konusu ise ana disiplinde derinlik idi. Kendi branşımda derinleşebilmek için tercih ettiğim konu katılarda dayanıklılık oldu. Katılarda dayanıklılık prensibi 9. sınıf fiziğinde temel olarak anlatıldığı gibi, akademik sürecin devamında üniversite düzeyinde inşaat mühendisliğinde ve mimarlıkta derinlemesine ele alınarak yapıların sağlıklı biçimde inşa edilmesine olanak sağlamaktadır.

    Öğrencilerime 'zamanı etkili kullanabilmek için İzmir'in iki yakasını birleştirebileceğimiz köprüler' in iyi bir fikir olabileceğini ve onların bu köprülerin yapımında çalışacak olan mimar/ mühendisler olmalarını istediğimi belirttim. Gerçekte istediğim ise, makarnalardan köprü inşa etmeleriydi. Sınırlamaları ise, akşam evde tamamlanması, aile desteği alınması, ana malzemenin makarna olması ve dayanıklılık prensiplerine uymasıydı. Sınırlamalara evde aile ile yapma şartı getirmemin bir sebebi de, önceki çalışmada yaşanan motivasyon dalgalanmasını engellemek idi. Ancak evdeki süreci de takip etmem gerekiyordu. Bunun için, evdeki çalışma ortamlarından fotoğraflar çekerek internet yoluyla bana göndermelerini istedim. Böylelikle çalışmanın her basamağını gözlemleme şansım olduğu gibi müdahil de olmamış oldum. Ertesi gün, oluşturdukları örneklerin tümünü inceleme şansımız oldu. Bazı köprüleri elime aldım ve sınıfın tümüyle bunlar hakkında konuşma fırsatı bulduk. 'Bunun dayanıklı olmasının sebebi yapıştırma ya da dolgu malzemesini bu biçimde kullanmış olması' ya da bir başkası için 'belki makarnalardan oluşan gövdeyi iki kat hazırlasaydın daha dayanıklı olurdu' gibi yorumlarda bulunduk. Öğrencilerin mühendislik ve mimarlıktaki karşılığını fark etmeleri de zaman almadı. Hem diğer STEM disiplinleri ile bağlantıyı hem de fiziğin ileri düzeyde kullanım biçimleri ile ilgili fikir sahibi oldular.

    Bu çalışmada öğretmenliğime kattığım en güzel beceri, her zaman öğrencilere bir şeyler 'anlatarak' öğretilebileceği fikrinin dışına çıkmak oldu. Onları okul dışında da dersin kazanımlarına uygun biçimde çalışmaya yönlendirmek, öğretmen aktif öğrenme biçiminden öğrenci aktif öğrenme biçimine yönlendirmek anlamı taşıdı. Aynı zamanda okul dışındaki sürecin takip edilmesi de, bu çalışmayı 'ödev'leştirmenin dışına çıkardı diye düşünüyorum.

    İçinde bulunduğumuz süreçte başka bir odak konumuz ise ilgililik idi. Amaç; öğretmenin, öğrencinin ya da velinin ilgi alanını keşfetmek bu alana uygun çalışma konusu belirlemekti. Öğrencilerim 9. sınıf olduğu için oyunlar ve eğlence parkları ile ilgili olumlu tutuma sahip olacaklarını varsayarak bilgi temelli hayat problemini eğlence parkları teması üzerine kurguladım. Derse giriş ve güdüleme aşamalarını uygulama dersinden bir gün önce ders bitiminde yaptım. Bunu bu şekilde uygulamamın sebebi, bir dersin bitiminin bir diğer dersin başlangıcı niteliği taşımasıydı. Dolayısıyla öğrenciler ertesi günkü uygulama dersine araştırma konularını tamamlamış ve yapacakları arabalar hakkında fikir sahibi olarak gelmiş oldular. Öyle ki, ben sınıfa onlara yardımcı olabilecek materyaller getirmiş olmama rağmen her öğrenci kendi grubu için evden sağladığı materyalleri de getirmişti. Derse girdiğimde herkes uygulamaya hazır biçimde grup arkadaşlarıyla yan yana ve araç gereçlerini masa üzerinde hazır etmişti. Her biri hazır bulunmuşluk içeriyordu. Bunu görmek bile bu uygulamayı diğer uygulamalarımdan farklı kıldı.

    Öğrencilerimden bir ders saati süresinde parkurda ilerleyecek arabalarını yapmalarını, ikinci ders saatinde ise beraber oluşturduğumuz parkurda kronometre tutarak zaman, metre ile yer değiştirme ölçümü yapmalarını ve ortalama hız hesabı yapmalarını istedim. Birinci ders tüm gruplar yüksek motivasyon ile arabaları hazır edip çalışırlığını test etti. İkinci ders sırayla tüm gruplar parkurda gerekli ölçümleri aldılar. Üç farklı ölçüm için üç hesaplama yaptılar. Ortalama hızı en fazla olanı ise kazanan ilan ettiler.

    Bu çalışma hem benim, hem de öğrencilerim için diğer çalışmalardan daha verimli geçti. Uygulama yaptıkça, ders planı hazırladıkça, araştırdıkça ve atölyelerdeki çalışmaların üzerine mesai harcadıkça öğretmenliğimdeki gelişimin farkına varır olduğumu söylemem gerekir. Öte yandan öğrencilerim az kişi ile oluşturduğumuz gruplar ile çalıştıklarında daha sağlıklı ve daha etkin biçimde çalışma imkanı buldular. Konunun ilgi çekici olmasının da etkisi yadsınamaz elbette. Öğrenciler de ders sonunda ve sonrasında bu dersin ne derece keyifli geçtiğinden pek çok kez söz ettiler, bu da hislerimi güçlendirmiş oldu.

    3. STEM lider öğretmen olarak gözlemler ve tavsiyeler

    STEM macerasının öğretmenliğime kattığı farklı bir deneyim ise öğretmen eğitimleri idi. STEM uygulamaları için heyecan duyan öğretmenlere, uygulama sırasında nelere dikkat etmeleri gerektiğiyle ilgili bilgi paylaşımlarında bulunduk. Paylaştıkça, farklı bakış açılarına sahip olmak ve öğretmenlerin yeniden öğrencilik yıllarına döndükleri bu süreçte onlara, ihtiyaç duydukları sırada yardımcı olmak, fikir geliştirmeleri konusunda ufuk açıcı yönlendirmelerde bulunmak büyük keyifti. Öğretirken bir kere daha öğrenmenin, öğretmenliğin vazgeçilmezi olduğunu yeniden deneyimlemiş oldum. Süreç boyunca öğretmenlerin öğrenme hevesi beni de heyecanlandırdı.

    Öğretmenlerin derslerini planlamaları gerektiğinin üzerinde durduk. Öğrencinin hevesleneceği, ilgisini çekecek bilgi temelli hayat problemleri(BTHP) üretmeleri, kendilerinin de yaşama 'bu konuda BTHP yaratabilir miyim?' bakış açısıyla yaklaşmaları, uygulamalar sırasında aksaklıklarla karşılaşabilineceği öngörüsünde bulunmaları ve çıkabilecek bu aksaklıklara karşı B-C-D planlarının hazır olması gerektiğinin önemine değindik. Bunlar, süreç boyunca öğretmenler odasında, koridorlarda öğrencilerle, planlamalarla, olasılıklar ile ilgili pek çok paylaşımda bulunmamıza sebep oldu. Eğitime dahil olan tüm öğretmenler arasındaki iş birliği sayesinde paydaş olduğumuz fikri canlandı.

    Teknolojinin ön plana çıktığı ve gelişimin durmak bilmediği içinde bulunduğumuz bilişim çağında öğretmenlerin kendi gelişimleri açısından sürekli araştırmacı, sorgulayıcı ve öğrenmeye açık olmaları hayli önem taşımakta. Dinamik, eğlenceli ve çok yönlü bakış açısına sahip olan yeni dönem öğretmenlerin şüphesiz ki tek düze kalması mümkün değildir. Bu sebeple, bana göre çalışmaların özverisi ve öğrenme sürecinin verimliliği açısından Türkçe ve yabancı dillerdeki yayınların takip edilmesi, internet ortamındaki paylaşımların takip edilmesi, paylaşılan uygulamalardan esinlenerek özgün ders planları geliştirilmesi gereklilik sıralamasında başlarda yer almaktadır.

    Yazan: Öykü Öztürk

    Yazarı Tanıyalım:

    1989 yılında İzmir'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Selçuk Yaşar Alaybey İlköğretim Okulu'nda, lise öğrenimini ise Karşıyaka Lisesi'nde tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Bölümünü kazandı. Mezuniyetinin ardından eğitim merakı ile yine Dokuz Eylül Üniversitesi'nden pedagojik formasyon alarak Bahçeşehir-Uğur Eğitim Kurumları'nda çalışmaya başladı. Bornova Uğur Anadolu Lisesi'ne geçiş yaptığı sene STEM çalışmalarına başlayarak Integrated Teaching Project- STEM Education- Lider Öğretmen sertifikasını aldı. Bunu takip eden sene yayınlanan 'Kuram ve Uygulamalarla STEM' kitabının konuk yazarları arasında yer almasının yanında hakem heyetinde de yer aldı. Öykü, Bahçeşehir-Uğur Eğitim Kurumları'nda 2012 yılından bu yana fizik öğretmenliği görevine devam etmektedir.
     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    BAUSTEM merkezi öğretmen eğitimi uzerine uzmanlaşmış bir araştırma ve geliştirme merkezidir. STEM bütünleşik öğretmenlik bilgi ve becerileri projesine ev sahipliği yapmaktadır. Merkez bünyesindeki programlar ile STEM öğretmenleri yetiştirilmekte ve öğrencilerin çağa uygun becerilerle donatılması sağlanmaktadır.

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.