Hedeflerimizi sürekli erteleriz. İngilizce öğrenmek benim için ertelenmiş bir hedefti. Ben konfor alanımın dışına çıkmayı başardım, istersen sen de başarabilirsin. Bu yazıyla birlikte isteyip de başaramayacağın şey olduğunu anlayacaksın. Keyifli okumalar
İngilizce öğrenmenin öneminin farkındaydım. Hatta kariyer hedeflerime ulaşabilmek için İngilizce öğrenmekten başka yolum yoktu ama konfor alanımın dışına çıkıp ekstra zaman yaratamadım. Ta ki TurkishWIN ile gittiğimiz Microsoft Türkiye şirket ziyaretine kadar. Dinlediğimiz konuşmalardan biri İngilizce yapıldı ve herkes anlayabiliyorken, yapılan esprilere gülüyorken ben yalnızca anlamış gibi davranıyordum. O gün eve döndüğümde internette uzun bir araştırma yaptım. Etrafımda İngilizce'yi anadili gibi konuşan kişilerin üniversite yıllarından önce bunu başardığını fark ettim. Benim için sürekli ertelenmiş olan hedefim geç kalınmış bir hedef olarak yerini aldı hayatımda. İlhama ihtiyacım vardı. Beni harekete getirmesi için adım atmamı sağlayacak bir söze, kişiye, örneğe…
BinYaprak'ta hep okuyucu iken bu sefer kendimi soru soran kısımda buldum. "İngilizce üniversitede geliştirilir mi?" başlıklı bir soru sordum. Belki cevap gelir düşüncesindeyken aynı sorunla karşılaşan, bunu başarıp nasıl yaptığıyla ilgili ipucu veren kişilerden bir sürü cevap aldım (Soru ve cevapları incelemek isteyenler buraya). Aldığım bir cevap özellikle beni çok cesaretlendirdi:
İshak Alaton'un İngilizceyi o dönem şartlarında 25-30'lu yaşlarında 30-40 günde öğrendiğini düşünürsek erkenci olduğun için şanslı hissetmelisin!
by Author
30-40 günde istediğim seviyeye gelmem benim için çok ütopik olsa da bunu bir yaz döneminde başarabileceğime inandım. Dil okulu araştırmaya başladım. Sonucunda Toronto'ya gitmeye karar verdim.
Toronto'da geçirdiğim haftaları buradan anlatabilmem inan imkansız. Öncelikle Kanada'nın en güzel yanı Avrupa'ya kıyasla çok daha fazla göç aldığı için birçok farklı ülkeden arkadaş edinebilmeniz. Şu an dünyanın her noktasında gidebileceğim bir kapım var. İngilizce benim için öğrenmesi külfet olan bir dilken arkadaşlarımla anlaşmak için gerekli bir araca dönüştü.
Toronto'da İngilizce öğrenmek dünyaya bakış açımı çok değiştirdi ve bir sürü farklı kültürü tanımama yardımcı oldu. Buradan çıkarmanı istediğim sonuç kesinlikle yurt dışına giderseniz İngilizce'n gelişir değil. Benim yolumu çok kolaylaştırdı ama öğrenmek için yurt dışına gitmek bir zorunluluk değil. Tabi ki yurt dışına çıkmanın dil haricinde de sağlayacağı tonlarca fayda var. Döndüğümde hayatımda İngilizce'nin konumu çok daha farklıydı. Filmleri İngilizce izlemeye başladım, ilgi alanlarımla ilgili İngilizce bloglar okudum ve hatta kedimle bile İngilizce konuşmaya başladım.
İngilizce öğrenmeye imkansız gözüyle bakmayın. Asıl imkansız olan 10-12 yıl İngilizce dersi alıp öğrenememek. Zaten bilinçaltında var olan bilgileri açığa çıkartmak için fırsat yarat. Yurt dışına gidebilirsin, internet üzerinden pratik yapabilirsin ya da etrafında İngilizce konuşabilen kişiler ile konuşabilirsin. Belki ben İshak Alaton gibi 30 40 günde İngilizce öğrenemedim ama onun öğrendiğini bilmek beni bu yola iten adım oldu. Umarım bu yazı da seni teşvik eder!
Bu yazı CampusWIN Academy Kültür Üniversitesi lideri ve mezunumuz Neslihan Araç tarafında yazılmıştır. Teşekkürler Neslihan!
Biz TurkishWIN liderlik programı CampusWIN Academy'de senin için yazılar yazan kız kardeşleriniz. İşte fırsat eşitliğini sağlamak için yetkinin ötesinde liderlik edip, fark yaratmak ve kendimizi geliştirmek için birlikteyiz. Her Mart ayında aramıza yeni kız kardeşlerimiz katılıyor. Bekleriz🙂
Biz TurkishWIN liderlik programı CampusWIN Academy'de senin için yazılar yazan kız kardeşleriniz. İşte fırsat eşitliğini sağlamak için yetkinin ötesinde liderlik edip, fark yaratmak ve kendimizi geliştirmek için birlikteyiz. Her Mart ayında aramıza yeni kız kardeşlerimiz katılıyor. Bekleriz🙂
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum