Zorluklara Rağmen Devam Eden Fedakâr Annem: Saliha Takcı

    ST-kapak

    Değerli annelerimizden Saliha'nın hikayesini anlatan kızı sevgili Songül Takcı'ya teşekkür ederiz.

    Kadınların hikayelerini paylaşan, "Deneyim paylaşınca güzeldir." inancıyla çalışan BinYaprak ailesi olarak, 29 Ekim'de BinYaprak Hikaye Hasadı Hareketini başlattık. Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına kadınların hikayelerini hediye etmek için çıktığımız Hikaye Hasadına, sevgili kız kardeşlerimizin hikayelerini yayınlayarak devam ediyoruz. Ülkemizin her köşesinde anlatacak çok şeyi olan güçlü ve başarılı kadınlarımız var; bu yazıda olduğu gibi, kız kardeşlerimizin hayat hikayelerini, deneyimlerini, bilgeliğini, ilhamını ve hayat enerjisini dijitale taşıyıp, sözleri ve yaşadıklarıyla bıraktığı izlerini binlerle paylaşmak istiyoruz.

    "Ben Songül Takcı. Abdullah Gül Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği 2. sınıf öğrencisiyim. Her üniversite öğrencisi gibi birçok sorumluluğum, hayatla ilgili sorularım ve gelecek kaygılarım var. Geri kalan hayatımın tamamını etkileyecek bir yoldan geçiyorum, bu da bende stres ve endişe yaratıyor, bazen ne yapacağımı bilemez bir duruma düşüyorum. İşte o zamanlarda yanımda olacak, beni dinleyecek ve rahatlatacak olan hayatımın en önemli insanlarından birine gidiyorum, annem. Sizlere birçok zorluğa göğüs gererek 3 kız yetiştiren güzel annemin, Saliha Takcı'nın hikayesini anlatmak istiyorum. " 

    Saliha Takcı Nerede Doğdu ve Okudu?

    Annem Sivas'ın Suçatı kasabasında ailenin ilk çocuğu olarak doğdu. Daha sonra doğacak dört kardeşine abla olacaktı. İlkokul ve ortaokul eğitimini Suçatı'da aldı. Lise eğitimini ise her gün Suçatı'dan Gürün ilçesine giderek Gürün Lisesi'nde gördü. 17 yaşındayken liseyi bitirdi ve üniversite sınavına girdi. Öğretmenlik istemiş, ama kazanamamıştı. Üniversiteyi okumak istiyordu, bu yüzden hazırlanıp 19 yaşında tekrar sınava girdi. Hemşirelik tutuyordu, ama annemin isteği bu değildi o yüzden üniversite okumadı.


    Hayatındaki İlk Dönüm Noktası

    Annemin hayatında çok önemli bir yeri olan şey 19 yaşında farklı şehirler görmesi oldu. Akraba ziyaretleri için çıkılan yolda annem ilk kez İzmit ve İstanbul'u gördü, tarihi yerleri gezdi. Onu en çok etkileyen şey İstanbul Boğazı'ndan geçmekti, annem İstanbul'u çok sevmişti. Ne zaman İstanbul'dan bahsetsek yüzünde bir gülümseme oluşur, onu öyle gördükçe ben de mutlu oluyorum.  

    Evlilik Hayatının Başlangıcı

    22 yaşında babamla evlendi. Babam öğretmendi, mesleği gereği bir köyde kaldılar. "Bazen sularımız donuyordu, elektriğimizin de olmadığı zamanlar oldu." diye anlatırdı annem. Bir bakkalı bile olmayan, telefon çekmeyen ve yolları kapanan, ilçeyle iletişimi tamamen kesilen o soğuk bölgede annem ilk ve ikinci kızını dünyaya getirdi ve beş sene boyunca orada kaldılar.

    Seneler sonra babamın tayini daha büyük bir köye çıktı. Dağın tepesinde ve aşırı karlı bir bölgedeydi, önceki köy gibi ilçeyle iletişimi kesiliyordu ama en azından 2 tane bakkalı vardı. Bu köydeki ikinci senede ben dünyaya gelmişim.


    Sonunda Güzel Zamanlar

    Köydeki üçüncü sene de dolunca babam tayin istedi ve Yahyalı ilçe merkezine taşınabilmiş olduk. "Bizi en mutlu eden şeylerden biri telefonun çekmesiydi." diyor annem.

    O kadar zorluktan sonra burada yaşamak anneme çok iyi gelmişti. Kurslara gitmeye başlamış ve bu sosyal ortamı çok sevmişti. Benim okulum da bu seneler içinde başladı. Her an onu yanımda istiyordum, hep benimle ilgilendi, ne zaman okulda bir şey yaşasam ve onu istesem koşup yanıma geldi. Hep bana gülerek yaklaştı, hiç şikâyet etmedi. 


    Yoğun Dönemler

    3 sene sonra babamın tayiniyle Kayseri şehir merkezine geldik. Annem yine bir kursa yazıldı, ama babaannemin rahatsızlığı dolayısıyla annem onun yanında olmalıydı. O yüzden kurslara devam edemedi.

    Annem de babam da yer değiştirmekten yorulmuş ve bir eve sahip olmak istiyorlardı. Ev alabilmek için para biriktirdiler, annem de beş sene boyunca beş ayrı güne girerek çok yoğun zamanlar geçirdi. Ben de hatırlıyorum, her hafta ya o giderdi ya da bize misafir gelirdi. O çabanın sonunda annem evine kavuştu.

    Bir süre sonra dedem rahatsızlandı, o dönem de annem için yoğun geçmişti. Kısa bir dönem de anneannem rahatsızlanmıştı ve ona da yardım etti. Her zaman anneme şaşkınlıkla bakardım, her şeye nasıl yetişiyor diye düşünürdüm. 


    Artık Kendine Zaman Ayırmaya Başladı

    Tüm bu çabalar onu yormuştu ve bu yoğun dönemler bitince kendini dinlemeye başladı, kitaplar okudu, videolar izledi… Kendini bulmak istedi. 

    Üniversite okumak istemesine rağmen okuyamaması içinde kalmıştı. Tekrar sınava girdi ve üniversiteye kaydoldu. Okumanın güzelliklerini hissediyor, seneler önceki hayalini gerçekleştiriyor sonunda. Gerçekten onun okuma aşkını gördükçe ben de mutlu oluyorum. Ben sınava çalıştığım zamanlarda seneler önce gördüğü konuları unutmayıp bana yardım etmişti. Onun bu okuma isteğini gördükçe bana da cesaret geliyor.

    Çok zorluk yaşadın ama bize göstermedin, bize hep gülümsedin annem. Seni çok seviyorum. 

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    BinYaprak; iş hayatına atılmaya hazırlanan farklı coğrafyalardaki üniversiteli kadınla, çalışan kadının ilham, tecrübe ve iş fırsatlarını paylaştıkları, çalışan kadının dijital kız kardeşlik çemberi.

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.