VUCA Çağında Çevik Düşünme

    agile

    VUCA çağını ve Vuca çağında çevik düşünmenin önemini ve yöntemlerini anlattığımız, bu dönemde karmaşık sorunların çözümleri için rehber olabilecek nitelikte olan yazımız sizlerle! Keyifli okumalar...

    VUCA kavramı ve çevik düşünce son zamanlarda hayatımıza girdi. Çeviklik kavramı ise geleceğin yetkinlikleri listesine girmiş durumda. Peki nedir bu VUCA ve VUCA çağında çevik düşünme neden önemlidir? Enocta üzerinden almış olduğum VUCA çağında çevik düşünce eğitiminden aldığım notları sizlerle de paylaşmak istiyorum.

    Öncelikle VUCA çağını tanıyalım. VUCA, Volatility(değişkenlik), Uncertainty(Belirsizlik),Complexity(karmaşıklık),Ambiguity(muğlaklık) kelimelerinin baş harflerinden meydana gelen bir kısaltmadır. Belli bir şablonu olmaksızın yüksek oranda değişimi içeren, bir çok kilit faktörün etki ettiği karmaşık bir çağı ifade ediyor VUCA çağı. Bu çağda, bugünün ve yarının belirsiz olmasından dolayı geleceği tahmin etmek için geçmişte yaşanılan olaylardan faydalanmak eskisi kadar fayda vermiyor. Tüm bu sebeplerden dolayı VUCA çağına ayak uydurabilmek ve başarılı olabilmek için çevik düşünce oldukça önem kazanıyor. Pandemiyle birlikte de tanık olduğumuz değişikliklere ayak uydurabilmenin, esnekliğin ve çevik problem çözme yeteneğinin önemi gelecek yıllarda da karşımıza çıkacaktır.


    Peki nedir bu çevik düşünce? Çevik düşünce geçmiş deneyim, tutum, inanç ve düşüncelere bağlı kalmadan duruma uygun karar verebilmektir. Çevik düşünce, farklı kaynaklarda bilişsel çeviklik ve zihinsel esneklik olarak da tanımlanabilmektedir. Bu düşünme sistemi öncelikle çevrede gelişen olayların farkına varabilmekle başlamaktadır. Çevik yaklaşımda, ani gelişen durumlara karşı yeni fikirler üretebilmek esastır. Bu kavramının ortaya çıkışında yalın düşüncenin kaynağı olan Toyota'nın önemi oldukça büyüktür. VUCA çağı ile değişen dünyayı takip edebilmek ve uyum sağlayabilmek ancak çevik düşünce ile mümkündür. Bu felsefe, alternatifler arasından en fazla değer üreteni seçmeyi sağlar. Ayrıca, odağımızdaki işleri yeniliğe ve öğrenmeye açık yönümüzle ele almak çevik düşünce ile ilgilidir. Değişen dünyaya uyum sağlayamayan, çevik düşünce geliştiremeyen firmalara Kodak'ı örnek verebiliriz. Peki bireyler olarak çevik düşünceyi geliştirmek için neler yapmalıyız?

    Çevik düşünceyi geliştirmek için en önemli adım soru sormaktır. Takım ile birlikte sınırları zorlayan beyin fırtınaları yapılmalıdır. Öncelikle hızlı çözüme ulaşabilmek için doğru sorular belirlenmelidir. Bunun asıl nedeni başarılı olan insanların doğru cevaplar bulanlar değil doğru sorular soranlar olmasıdır çünkü bu felsefe keşfedilmeyeni keşfetmeye yönlendirir. Doğru sorular sorabilmek için öncelikle basitten karmaşığa doğru, sorular oluşturmak gereklidir. Soruların açık uçlu olması düşünmeye sevk ettiği için oldukça önemlidir. Sorulara öncelikle 5N1K gibi tanımlayıcı sorularla başlamak gerekir. Sonraki aşamada ise betimleyici sorular sorulmalıdır. Sorular oluşturulduktan sonra ise ekiple değerlendirilmeye alınıp kritik sorular belirlenmelidir ve hareket planı oluşturulmalıdır. Sorular takımları, farklı düşünceler geliştirebilmeye sevk etmektedir, bu yüzden oldukça önemlidir. Doğru soru sorabilmekle birlikte çevik düşünceyi kazanabilmek için önceki tecrübelere takılı kalmamak, tüm yönlerini düşünerek olası alternatifleri belirlemek, etrafta olup biteni iyi gözlemlemek ve tecrübe, eğitim ve çevreyi iyi değerlendirmek gerekmektedir.

    Bu doğrultuda, bu dönemde şirketler, muğlaklık sisinin ötesini görebilen, değişimlere uyum sağlayabilen, neyin başarılması gerektiğini karşı tarafa açık ve net bir biçimde iletebilen liderlere ve çalışanlara ihtiyaç duymaktadır. Tüm bunları çevik düşünme yeteneğine sahip olarak, VUCA çağına uyum sağlayarak başarmak mümkündür. 

    Bu yazı SteamWin yazarlarından Özge Kaplayıcı tarafından yazılmıştır.



     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun
    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.