Av. Sıdıka Baysal ile Hukuk Üzerine Sohbet

Uluslararası Barolar Birliği Avrupa eş başkanı Av. Sıdıka Baysal ile hukuk üzerine gerçekleştirdiğimiz röportajı sakın kaçırmayın. Keyifli okumalar!

1) Merhaba, sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba, ben Sıdıka Baysal, B+B Hukuk Bürosu kurucu ve yönetici ortağıyım. Aynı zamanda Uluslararası Barolar Birliği Avrupa Forum eş başkanıyım son iki senedir.

2) Avukat olmaya nasıl karar verdiniz, çocukluk hayaliniz miydi? Rol modeli aldığınız birileri var mıydı?

Çocukluğumdan beri hakka hukuka çok önem veren bir insan oldum ben. Rol modelim yoktu ancak ilk avukat olmak isteme sebebim, devlet memuru olan babamın uğradığı bir haksızlık karşısındaydı, onu hatırlıyorum.

3) Yurt içinde ve dışında hukuki açıdan ne gibi benzerlikler veya farklılıklar gözlemliyorsunuz?

Yurt içinde de dışında da aslında kişiler özelinde gerçekten çok fark yok. Hep haklının yanında olan idealist insanlar ve rüzgara göre yön ve tarz değiştiren insanlar var, bu pek ülke özelinde değişmiyor. Hukuk anlamında bakacak olursak da, aslında Almanya gibi İsveç gibi hem demokrasiyi hem hak hukuk adaleti üst seviyelere koymuş ve sistemini o şekilde kurgulamış ülkelerde adalet var diye düşünüyorum. Öyle hikayeler duyuyorum ki değişik ülkelerde, "Yok artık bu kadar da olmaz" diyorum. Aslında film ve dizilerde de izliyoruz bu durumları…

 4) Başarılı bir hukukçu olmak için olmazsa olmazları nelerdir?

Bu soruya cevap verebilmek için öncelikle başarılı hukukçunun tanımının yapılması gerekir. Başarılı hukukçu kimdir? Çok para kazanan mı? Kimsesizlerin kimsesi olan, her yardım isteyene koşan mı? En güzel yerde en güzel ofiste çalışan mı? Benim başarılı avukat anlayışım diğer meslektaşlarımdan farklı olabilir. Bence başarılı hukukçu, akşam yastığa kafasını koyduğunda vicdanı rahat bir şekilde uyuyabilen hukukçudur. İçinde bulunduğu topluma destek olmaya çalışan, toplumun ona verdiklerini topluma ve gençlere geri vermeye çalışan, yeri geldiğinde idealizmini işlerinin önünde tutabilen kişidir başarılı hukukçu… Ama söylediğim gibi, bana göre…

5) Hukukçu olmanızın yanı sıra girişimcilik ekosisteminde de yer almanızın hayatınızda ve mesleğinizde size faydası oldu mu? Olduysa bizimle paylaşabilir misiniz?

Mutlaka oldu, her şeyden önce birbirinden genç, açık görüşlü, başarılı insanla tanışmak benim de vizyonumu geliştirdi diyebilirim. Onun dışında bu girişimcilere destek vermek suretiyle dolaylı da olsa ülke ekonomisine de katkıda bulunmuş oluyorsunuz. Bu da insana başka bir mesleki tatmin veriyor, açıkçası.

6) Başarılarınızı elde etmenizdeki en büyük sebep sizce nedir?

Ben yukarıda da bahsettiğim gibi başarılı mıyım başarısız mıyım, kime göre başarılı kime göre başarısızım inanın bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki, bir parça da olsa başarılıysam eğer, bunu inatçılığıma, hayır kelimesini cevap olarak kabul etmememe, çok çabuk moral bozuklukları yaşamamama ve özel hayat ve profesyonel hayat dengemi sağlayabilmeme borçlu olduğumu düşünüyorum.

7) Hukukun geleceğini nasıl buluyorsunuz? Sizce teknolojinin bu kadar hızlı gelişiyor olması hukuk alanında etkisini nasıl gösterecek?

Teknolojinin bize olan katkıları inanılmaz. Günde en az bir kere cep telefonu sahibi olduğumuza şükrediyorum desem yalan olmaz, o kadar hızlı bir hayatın girdabın içinde yaşıyoruz ki, teknoloji bu hayatı kolaylaştıran bir etken oluyor. Teknolojinin hukuka çok büyük katkıları oldu aslında, sizler çok çok genç olduğunuz için hatırlayamayabilirsiniz ama biz geçmişte açacağımız davalar için örnek Yargıtay kararı bulabilmek için Yargıtay'ın arşivine giderdik. Şaka gibi geliyor belki ama gelmesin, stajımı Ankara'da yaptığım zamanlarda cidden Yargıtay'a giderdik. Şimdi çeşitli uygulamalarla anahtar sözcük verip arama yaparak, binlerce karar bulabiliyoruz. Aynı şekilde dava açmak, dosya takibi yapmak, hepsi teknoloji sayesinde çok kolaylaştı.

Bu yazı BinYaprak misafir yazarları Ezgi Karabatı tarafından yazılmıştır. Teşekkürler Ezgi!