Bir Makale ile Başlayan STEM Yolculuğum

STEM derslerinde öğrencilerin tenefüse çıkmak istememeleri, boş zamanlarını laboratuvarda geçirmeleri, proje fikirleri geliştirmeleri beni bu alanda daha çok araştırmaya itti.

STEM; Science (Fen), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics (Matematik) kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir eğitim modelidir. Bu model, öğrencileri salt teorik yaklaşımdan çıkararak disiplinler arası işbirliği yaklaşımının yürütülmesini hedeflemektedir.

STEM eğitim sistemi, öğrencilerin teorik olarak öğrendikleri bilgileri bilgi temelli hayat problemine dönüştürüp bu problemin çözümüne dair proje fikri geliştirmelerini sağlamaktadır. Bu da öğrencileri araştırmaya iterek öğrencilerin keşif ve analitik düşünme yeteneklerini geliştirdiği gibi onları proje üretme anlamında da desteklemektedir.

Amerika 'da senelerdir STEM alanında çok büyük atılımlar gerçekleşmesine rağmen ülkemizde bu alanda çalışmalar sadece son birkaç yıla aittir.

Ben nasıl dahil oldum?

Benim STEM yolculuğum ise 2014 yılında okuduğum bir makale ile başladı. O yıllardaki STEM anlayışım, fen dersine ait yapılan deneylerden ibaret idi. Bu durum STEM ile ilgili eğitimlerini almaya başlayınca tamamıyla değişti. Bu eğitimlerle beraber konuya olan ilgim ve bu konudaki araştırmalarım artış gösterdi. STEM ile ilgili yayınlar okumak artık bana yetmemeye başlayınca sosyal medya üzerinden yurt dışında yaşayan birçok eğitimciye ulaştım ve onlarla iletişime geçtim. Söz konusu eğitimcilerin sınıf içi yaptıkları etkinliklere dair bilgi toplayarak faydalı olabileceğine inandığım tüm çalışmaları sınıflarımda da uyguladım. Bu derslerde öğrencilerin teneffüse çıkmak istememeleri, boş zamanlarını laboratuvarda geçirerek çalışmaya devam etmeleri, proje fikirlerini sürekli geliştirmeleri beni bu alanda daha çok araştırmaya ve yeni etkinlikler bulmaya itti.

Bir konuyu anlatmaya başlamadan önce bu konu ile ilgili nasıl bir bilgi temelli hayat problemi sunacağıma dair düşünmeye başlıyordum. Problemi bulmak yetmiyordu, proje fikri ile ilgili kullanılacak malzemeleri belirleyip öğrencilerden önce laboratuvarda projeyi kendim deneyimliyordum. Kullanılan malzemeleri atık malzemelerden seçmeye çalışıyordum. Atık malzeme kullanmak, yaratıcılığı artırmakla beraber geri dönüşüm bilinci açısından da çok önemliydi. Etkinliğin uygulanabilir olduğuna karar verdikten sonra derste bilgi temelli hayat problemini öğrencilere sunuyordum. Ardından onları gruplara ayırarak gerekli malzemeleri dağıtıyor ve problemin çözümüne dair proje geliştirmeleri için öğrencilerimi destekliyordum. Bu dersler artık benim ve öğrencilerim için çok keyifli zamanlara dönüşmüştü.

Benim STEM yolculuğum gerekli akademik bilgiye sahip her şeyi bilen öğretmen olmaktan çıkarak, araştıran ve araştırdıkça öğrenen bir öğretmen modeline geçiş yaparak devam ediyor. Ben artık sadece bilgiyi dağıtan değil, araştıran, yenilenen, inovatif düşündüren, işime heyecan katan bu yöntemi kullanıyor ve bu yolculuğu tüm meslektaşlarıma tavsiye ediyorum.

Yazan: Benginur Kankılıç

Yazarı tanıyalım

1980 yılında Aydın 'da doğdu. İlk ve orta öğretimini İzmir'de tamamladı. Celal Bayar Üniversitesi Fizik Bölümünü bitirdikten sonra İzmir Elit Dershanelerinde fizik ve fen bilimleri öğretmeni olarak çalışmaya başladı. Ardından Bahçeşehir Kolejinde başladığı okulculuk deneyimine STEM lider öğretmen eğitimlerini aldığı Uğur Okullarında devam etti.