Deniz Fenerleri İle STEM Yolculuğum

Deniz fenerlerinden ilham alarak STEM yolculuğuna başlayan matematik öğretmeni Çisil Can deneyimlerini aktarıyor. Devamını merak ediyorsanız yazıya tıklayın!

2017 yılında, Ege Üniversitesi matematik bölümünden mezun olduğumda, öğretmen olacağımı biliyordum. Ve aklımdaki tek düşünce ise şöyleydi: öğretmenlik, sadece branşının dersine girip çıkmak değildir. Hangimiz okul yıllarımızda motamot ders işleyen ve bütün ders saatlerini akademik müfredâtı bitirmek için harcayan öğretmenlerimizi hatırlar ki? Evet! öğretmen deyince, aklımıza bunlar geliyor olabilir. Fakat ben, öğrencilerimin aklında bu şekilde kalmayı hiç istemedim. Vizyonum, daima ileriye dönük, altı doldurulabilen, öğrencinin her alanda nitelikli olabileceği bir havuzu onlara sunan bir öğretmen olabilmekti. 2020 yılında Uğur Okulları'nda çalışmaya başlamam ile birlikte, STEM'le tanışma hikayem de başlamış oldu. Böylece, vizyonum doğrultusunda ilerleme fırsatı buldum.

İlk önce STEM'in ne olduğunu kavramak üzere araştırmaya başladım. İyice kavranmamış bir olgunun aktarılmasını asla doğru bulmuyordum. İlk önce, görüş açımı bu doğrultuya yönlendirdim ve matematiği, öğrencinin klasik sorusuyla bütünleştirip kendime sormaya başladım: "Tamam da öğretmenim, ben bu konuyu günlük hayatımda nerede kullanacağım?" STEM'in kıyısından köşesinden geçen, ya da onu tam olarak benimseyen bir öğretmen bilir ki, matematiği bu alana yönlendirmek oldukça zordur. En temelinden, tâbir câizse, çıraklığından kolları sıvamaya başladım. İlk ders planımı yazmak beni gerçekten hem heyecanlandırmış, hem de çok zorlamıştı. STEM eğitimi aldığım için çok şanslı olduğumu düşünüyordum ve elimden geleni yapmak için hazırdım. "Deniz Fenerlerinin Görüş Açısı" başlıklı ders planımla ilk deneyimimi başlattım.

Beni STEM ile ilgili en heyecanlandıran durum, disiplinler arası geçiş olmuştu. Peki ne demekti bu disiplinler arası geçiş? Ben, bu ve diğer tüm ders planlarıma sadece matematiği (mathematics) değil, diğer disiplinleri de (science, technology, engineering) dâhil ederek ilgililiği arttırdım. Öğrenciyi bilimsel sorgulamaya yönlendirdim. Öğrenciler, 21. yy problemlerine kendi pencerelerinden bakarak çözüm üretmeye başladılar, sorgulamayı öğrendiler, teknolojiyi çözümlerine entegre ettiler ve programlama dillerini öğrendiler. Gruplaşma ve yardımlaşmayla prototip oluşturabildiler. Sadece onlar değil, ben de öğrendim. Geogebra gibi, eğitimin tüm seviyeleri için geometri, cebir, hesap tabloları, grafik, istatistik ve calculus'ü, kullanımı kolay bir pakette birleştiren bir matematik yazılımını öğrencilerime STEM ders planlarımla öğretme fırsatı yakaladım. Ayrıca BAUSTEM Merkezinde geliştirilen LabStar (günlerce, anında veya uzaktan veri toplamak için yenilikçi veri toplama aracı) ile tanışma fırsatı buldum ve LabStar'ı, 9. sınıf matematik müfredatına uygun bir şekilde, 4. ders planıma ekleyerek, öğrencilerimin akademik ve teknolojik havuzlarını geliştirmelerine yardımcı olduğum için de bambaşka bir mutluluk yaşadım.

Bilir misiniz? Bir matematikçinin üniversite yıllarında en çok zorlandığı derslerden biri de soyut matematiktir. "Çisil öğretmenim, bütün bir sene STEM çalıştayında yer alacaksınız" dediklerinde, en çok da bundan korkmaya başlamıştım. Soyut olan bir kavramı öğrencilerimle bilimin ışığında geliştirmek ve somuta çevirmek benim için inanılmaz bir deneyim haline dönüştü. Hele ki öğrencilerimin, "Acaba bu konuda Çisil öğretmen bize günlük hayattan hangi soruyu soracak ve nasıl projeler üreteceğiz?" söylemleri ve heyecanları beni daha da umutlandırmış ve onların matematiğe bakış açılarını değiştirmenin haklı gururunu yaşattı. Özellikle içinde bulunduğumuz pandemi (covid-19) sürecinde, böyle kapsamlı ve zevkli bir öğretide yer almak, kendim ve öğrencilerim açısından matematiği daha keyifli hâle getirdi. Pandeminin eğitim sektöründe yarattığı kısırlık, STEM ile birlikte aşılarak, öğrenciyi teknolojiye ve bilime sürükledi. Dolayısıyla, bu durumun içinde, özellikle de bu süreçte bulunmak beni çok mutlu etti.

#STEMGELECEKTİR sloganı, aslında bize emanet edilen gençleri geleceğe donanımlı bir şekilde hazırlamayı gösteren en güzel cümle olarak akıllarımıza kazınmıştır. Öğrencilerimize ve biz öğretmenlere geleceğe ışık tutacak bu eğitimsel yaklaşımı sundukları için teşekkürlerimi borç bilirim. 

STEM İLE KALIN

ÇİSİL CAN

MATEMATİK

ÖRNEKKÖY UĞUR OKULLARI / İZMİR