GELECEĞE YATIRIM

21. yüzyıl mesleklerinin istediği çok yönlü, üretken, yaratıcı bireyler yetiştirmek için öne çıkan STEM eğitimini, alanın içinden Ezgi Öğretmen'le birlikte tanıyoruz. Keyifli okumalar !

21. yüzyılda biz öğretmenler, öğrencilerimizin; yaratıcı, üretken, gelişmeye açık, iş birliği içinde çalışabilen ve çok yönlü bireyler olmalarını istiyoruz. Bu yüzdendir ki günümüzde STEM eğitimi gitgide öne çıkıyor. Peki STEM nedir?

STEM Lider Öğretmen Mesleki Gelişim programına katılmadan önce benim için STEM; Fen Bilimleri (Science), Teknoloji (Technology), Mühendislik (Engineering) ve Matematik (Mathematics) disiplinlerinin derste bütünleştirilmesi sonucunda mükemmel bir ürün ortaya konulmasıydı.

STEM eğitimini almaya başladıktan sonra fark ettim ki STEM eğitimini bu cümleyle tanımlamak yetersizdi. Elbette STEM; Fen Bilimleri, Teknoloji, Matematik ve Mühendislik disiplinlerinin bütünleştirilerek öğretildiği bir uygulamaydı fakat sadece bununla kalmıyordu. STEM' de amaç, öğrencilerimizin bu disiplinlerle sanatı da, hatta başka disiplinleri de birleştirerek günlük hayattaki problemlere çözümler üretebilmelerini ve teorik bilgilerini pratiğe dönüştürerek yeni bir ürün ortaya koyabilmelerini sağlamak; böylelikle 21. yüzyılın ve 21. yüzyıl mesleklerinin istediği çok yönlü, üretken, yaratıcı bireyler yetiştirmekti. Aslında bu eğitim, biz öğretmenlerin de kendilerini çok yönlü geliştirmelerini sağlıyor. Okulumuzda yaptığımız verimli ve keyifli geçen zümreler arası toplantılar, bir fen bilimleri öğretmeni olarak bilişim teknolojileri, matematik gibi birçok dersin içerik ve materyalleri hakkında bilgi sahibi olmamı sağladığı gibi günlük hayatta da birçok farklı alanda merakımı uyandırdı. Derslerden ve plan yazımından sonra günlük hayattaki her haberin, gerçekleşen her olayın yada yaşadığım her bir sorunun akabinde "Bu durum bilgi temelli hayat problemi olur mu?", "Bu problem nasıl çözülebilir?" soruları zihnimde sürekli dolaşmaya başladı ve fark ettim ki merak duygum ve çözüm arama isteğim daha da artmaya başladı.

Öğrencilerimizin artık teorik bilginin yoğun olduğu klasik yöntemlerle yapılan öğretimi keyifli ve ilgi çekici bulmadığını hepimiz biliyoruz. Eğer bir bilgiyi öğretmek istiyorsak aslında en önemli nokta onların dilinden konuşmak. O zaman görüyoruz ki "Dersin 40 dakikası konsantre olamaz çocuklar." cümlesi yok oluyor. Hatta teneffüste bile çocukların hava almasını zor sağlayabiliyoruz. Klasik yöntemlerle işleyeceğimiz bir dersi STEM dersine uyarlarsak öğrencilerdeki merak duygusunun ne kadar körüklendiğini, öğrencilerin derse ilgisinin, yaratıcılığının ne kadar arttığını ve hatta hiç beklemediğiniz bir öğrencinin ne kadar yaratıcı fikirlerinin olduğuna şahit olabilirsiniz. İşte o an verdiğiniz tüm emekler için "İyi ki çabalamışım, iyi ki bu ders planını yazmışım." diyorsunuz.

STEM ders planlarımı yazarken bir önceki ders planımı incelediğimde "Buna nasıl dikkat etmemişim?" diyerek hep bir adım ileri gitmeye çabaladım. Hatta bazı zamanlar, bir hafta önce tamamladığım bir ders planına baktığımda bile eksikliklerimi fark ettiğim oldu. Çünkü her uygulamada, her araştırmada kendimize yeni bilgiler ekliyoruz. Bu konuda Bahçeşehir ailesine ne kadar teşekkür etsem az.

Yazdığım her ders planında, başka bir öğretmenin planımı uygulayacağı zaman derste sırasıyla neler yapacağını kolaylıkla anlayabilmesi ve keyifle uygulayabilmesi için her bölüme ayrı vakit ayırıyorum. Bu yüzden şu aşama beni daha çok zorluyor yada daha çok zamanımı alıyor diye kısıtlama yapamıyorum. Çünkü bu durum üniteye, konuya ve bilgi temelli hayat problemine göre de değişiyor. Ama en çok önem verdiğim noktayı sorarsanız derse giriş aşaması (BTHP, sınırlamalar) ve ürün geliştirme aşamasıdır. Çünkü bir derse giriş ne kadar ilgi çekici olursa, çocuk bir problemin içinde kendini ne kadar hissedebilirse aslında o derecede çocuğu o derse kazandırmış oluyorum. Bu yüzden yeni bir konu veya STEM uygulaması varsa, dersime elimde materyal olmadan girmeyi pek sevmem. Ayrıca bir diğer üzerinde durduğum nokta, ürün geliştirme aşaması. Ürün geliştirmede de amacım çocuklara doğru rehberlik edebilmek ve keyifle yapabilecekleri ürünler ortaya koymalarını sağlamak. Bunun için ders planlarımda daha önce de bahsettiğim "çocuğun dilinden konuşabilmek" adına Arduino, Minecraft, Scratch gibi uygulamalara da yer vermeye çalışıyor ve çocuklarıma bu programlarda kullanabilecekleri örnekler hazırlamak için uzun zaman harcıyorum.

İşte tüm bunları okuduğunuzda görüyorsunuz ki günümüzde bir öğrencinin STEM ile iç içe olmasının birçok sebebi var, keza bir öğretmenin de. Bana kalırsa STEM geleceğe ve gelişime yapılan yatırımdır, sizce de öyle değil mi?

STEM' le kalın.

Ezgi IRAK KÜRKAN

Fen Bilimleri Öğretmeni / STEM Lider Öğretmeni

Bahçeşehir Koleji Edirne Kampüsü