Bir STEM öğretmeninin deneyimlerine şahit olacağınız yazımız sizinle. Keyifli okumalar!
2016-2017 eğitim-öğretim yılıydı. Çalıştığım her kurumda aynı Şefika olmak, sadece matematik öğretmeni olmak istemiyordum. Matematiğin ve günlük hayatımızın içinde bulunmayı bekleyen farkındalık paylaşılmalı ve irdelenmeliydi. Aslında kendi başıma etkinlik planları yazmakla başladı bütün hikâyem. Bu yaklaşımın ne olduğu, bu yaklaşım içerisinde neler yapılabildiğim ve bunu derslerime nasıl entegre edebileceğim hakkında çokça okumaya çalıştım. Derken bunu öğrencilerle işbirlikli olarak yürütmeye başladım ve bununla ilgili farklı okullarda çalıştay ve etkinlik geliştirme atölyelerine katıldım. Günden güne merakım artıyordu ve bir matematik öğretmeni olarak bu işin içinde olmak istediğime emin oluyordum. Diğer branşların, özellikle fen bilgisi dersi, öne çıkma fırsatlarının ne kadar fazla olduğunu düşündükçe ders planlarımda matematiği merkeze almayı çok istemiştim. Belki de BTHP oluştururken fen dersinin sağladığı kolaylıkların matematik dersinde olmayacağının düşünülmesi beni daha da teşvik etmişti. Artık yazdığım ders planları içerisinde bir probleme yer vermeye ihtiyaç duyuyordum. Bu ders planları çocukların hangi probleminin giderilmesi için tasarlanmıştı?
Evet, yine başa dönmüştüm. Tüm bu içeriklerin teorik bir çerçeveye dayanması gerektiğinin farkındaydım. Farklı bakış açıları kazanmaya, birilerinin beni doğru yönlendirmesine ihtiyaç duyuyordum. Bu alan içinde zaman zaman farklı projeler içerisinde yer almak istemiştim. Bunlardan biri CARDBOARD CHALLENGE etkinliği olmuştu. Sınırsız bir alan, sınırsız hayal etme becerisi, akla gelmeyecek malzemeler ve bir hedef… Caine"s Arcade hikâyesinden esinlenerek başladığım bu proje içine bir BTHP dâhil ettik. Bunun için okulumuzun kapalı spor salonunu öğrencilerin istediği rahatlıkla çalışabilmeleri için en uygun hale getirdik. Öncesinde öğrencilerin haberi ve bilgisi olmaksızın birçok malzemeyi bir araya getirerek sahneyi hayal güçlerine bıraktım. Bu etkinliğin içinde olmak beni çok heyecanlandırmıştı. Bu etkinlikle, öğrencilerin 4 saat boyunca hiçbir şekilde cep telefonuyla oyalanma ihtiyacı duymadığını ve sıkılmadığını gözlemledim. Çocuklar düşünmeyi seviyordu, yaratmayı seviyordu ve çözümün bir parçası olmak istiyordu. Ben de bu işin bir parçası olmayı çok seviyordum. Öğretmen olarak orada sadece bir danışman rolü üstleniyordum. Öğrencilerin ihtiyaç duydukları tek şey, kesme ve yapıştırma işlemleri oluyordu. Bu işin en önemli yanı, gerçekten sizin başrol olmamanız. Bir sorunu çözmek için birbirleriyle yaptıkları fikir alışverişleri ve işbirlikleri sürekli yardımlaşmaları ve hiç fark etmedikleri belki de daha önce bu kadar derin sohbet etmedikleri arkadaşlarının bilmedikleri ilgi ve yeteneklerini fark etmeleri çok değerliydi. Bir takım olduklarını hatırlayıp, birbirlerinin olumlu yönlerini fark etmiş; birbirlerini tamamlayabileceklerinin farkına varmışlardı.
Bu işin sonunda ne mi oldu? Bu işin sonunda şu an piyasada olmayan birçok oyun maketi çıktı. Ardunio, makey makey ile donatılmış birçok oyun tasarlandı. Bu işin bir parçası ve bir öğretmen olarak benim aslında ne kadar önemsiz ama bir o kadar da önemli teşvik edici bir unsur olduğum ortaya çıktı. Bu iş artık beni o kadar etkilemeye başlamıştı ki yüksek lisans tezimin konusunun bu olması gerektiğine inandım Bu işin içinde daha derin literatür taramaları yaparken yolum Senem hoca ile kesişti. Benim de teşvik edenim o oldu. Hevesimi fark etmişti, bunu fark etmesi benim için birçok şeyin değişmesine neden olmuştu. Bu yolda ilerlerken çok zorlu bir sürecin ve yoğun bir temponun arasına girmiştim, farkındaydım. Aynı zamanda bir sekizinci sınıf öğretmeniydim ve o süreci nasıl yöneteceğim konusunda da kaygılarım vardı. Her hafta verilen düzenli ödevler, çalıştaylar bana ne kadar farklı kaynaklar olduğunu gösterdi. Bize sunulan farklı kaynak ve içeriklerin zenginliğini düşünürken, ekranda da Sencer hocamızı dinlerken artık bu hikâyeyi siz yazacaktınız. Artık kendimi, ders anlatırken ya da bir sınıf içerisinde bir konuyu anlatırken, "Bunu kesinlikle bir etkinlikle bir BTHP'ye dönüştürüp çözüm bulmaları için öğrencilerimle paylaşmam" gerekli diye düşünürken buluyordum. Tatsız bir şekilde, ansızın bir pandemi sürecine girdik. Bu sürecin dezavantajları avantaja dönüştürmek için her zamanki gibi Senem hoca ve Sencer hoca hazırdı. İşte hazır mısınız dedim, matematik tam olarak burada. Veri toplama, istatistiksel karşılaştırmalar, tablo oluşturma, grafik çizme hepsi her gün ekranımızdaydı. Evde STEM derslerimizle takip ettiğimiz bu zamanlarda hem verileri yorumlayıp hem de malzemenin cinsine kadar düşünüp maskeler yaparken bulduk kendimizi.
Bu süreci tamamlarken keşfetmeleri, araştırmaları, birbirlerine danışmaları, okulda ve derslerde öğrendikleri diğer kazanımların aslında günlük hayatla ne kadar özdeşleştiğini fark etmeleri belki de "Bu bilgiler bizim için neden gerekli" gibi soruların cevapları olmuştur. Çoğu problemin çözümü belki de bir ihtiyaçtan doğmuştu. Belki de bu sayede bilimin, üretmenin, tasarlamanın, araştırmanın bir kez daha önemini anlamış olduk. Her çocuk gelecektir. STEM gelecektir.
Şefika YILMAZ
Matematik Öğretmeni
BAUSTEM merkezi öğretmen eğitimi uzerine uzmanlaşmış bir araştırma ve geliştirme merkezidir. STEM bütünleşik öğretmenlik bilgi ve becerileri projesine ev sahipliği yapmaktadır. Merkez bünyesindeki programlar ile STEM öğretmenleri yetiştirilmekte ve öğrencilerin çağa uygun becerilerle donatılması sağlanmaktadır.
BAUSTEM merkezi öğretmen eğitimi uzerine uzmanlaşmış bir araştırma ve geliştirme merkezidir. STEM bütünleşik öğretmenlik bilgi ve becerileri projesine ev sahipliği yapmaktadır. Merkez bünyesindeki programlar ile STEM öğretmenleri yetiştirilmekte ve öğrencilerin çağa uygun becerilerle donatılması sağlanmaktadır.
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum