Global kariyerler serimizin yeni konuğu; Lebriz Erdemir. İşe alım alanında uzmanlaşıp danışmanlık tarafinda birkaç sene deneyim edindikten sonra, Turkcell'de HR Business Partner olarak kariyerine devam etti. Kendisi, 2016 yılında eşi ve kızıyla Hollanda'ya yerleşip kendi şirketini kurdu. Şimdi ise çok uluslu bir şirketin Hollanda'dan South Africa'ya, Rusya'dan İspanya'ya kadar 10'un üzerinde ülkenin işe alım ve yetenek kazandırma süreçlerinde aktif olarak rol alıyor. Lebriz Erdemir ile ilham dolu bir sohbet gerçekleştirdik! Keyifli okumalar!
Global kariyerler serimizin yeni konuğu; Lebriz Erdemir. İşe alim alanında uzmanlaşıp danışmanlık tarafında birkaç sene deneyim edindikten sonra, Turkcell'de HR Business Partner olarak kariyerine devam etti. Kendisi, 2016 yılında eşi ve kızıyla Hollanda'ya yerleşip kendi şirketini kurdu! Şimdi ise çok uluslu bir şirketin Hollanda'dan South Africa'ya, Rusya'dan Ispanya'ya kadar 10 üzerinde ülkenin işe alım ve yetenek kazandırma süreçlerinde aktif olarak rol alıyor.
Kariyerini Hollanda'da sürdüren Lebriz Erdemir'i tanıyalım.
''İstanbul, Beşiktaş'ta doğdum ve büyüdüm. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji eğitimim sırasında çalışma hayatına atıldım ve 2004 yılından bu yana aktif olarak çalışıyorum. İşe alım alanında uzmanlaşıp danışmanlık tarafında birkaç sene deneyim edindikten sonra, Turkcell'de HR Business Partner olarak kariyerime devam ettim. 2016 yılında eşim ve kızımla Hollanda'ya yerleştik. Burada kendi şirketimi kurup firmalara İnsan Kaynakları alanında danışmanlık hizmeti verdim. 2018'de çok uluslu bir şirketten gelen bir iş teklifiyle farklı ülkelerin Talent Acquisition stratejilerinden sorumlu olarak çalışmaya başladım. Hollanda'dan South Africa'ya, Rusya'dan İspanya'ya kadar 10'un üzerinde ülkenin işe alım ve yetenek kazandırma süreçlerinde aktif olarak rol alıyorum.''
1) Yurtdışında kariyer yapmaya ne zaman karar verdiniz?
Eşimin aldığı bir iş teklifi sebebiyle 2016'da Hollanda'ya geldik.
2) Yurtdışında ilk işinizi nasıl buldunuz? Spesifik olarak: Linkedin, Indeed ya da Oliv vs. ? Peki göreviniz ne idi?
İlk geldiğimizde ağırlıklı olarak Türkiye'ye ve yurt dışında bağlantısı olan şirketlere freelance HR danismanligi yapiyordum. Bir kurum bünyesindeki ilk işimi birinin profilimi Linkedin'den görmesi ve bana ulaşması aracılığıyla buldum. Pozisyon yine Talent Acquisition ekibinde ve
bir Japon şirketindeydi.
3) Yurt dışı kariyer teklifinizi yakın çevrenizle paylaştığınızda nasıl geri bildirimler aldınız? Beklentileri nasıl yönettiniz?
Çok olumlu tepkiler aldık. Elbette ki sevdiklerimizi, en yakınlarımızı geride bırakmak bizim için en zor olan kısımdı ancak kariyerimizi, geleceğimizi ve özellikle küçük kızımızın ileride yaşamasını ve deneyimlemesini istediğimiz çok uluslu ortamı sağlayabilmemiz için bu adımı
atmamız gerekiyordu. Hollanda'nın göreceli olarak Türkiye'ye yakın olması da kararımızı pozitif etkileyen unsurlardan oldu.
4) Yurt dışında yaşama konusunda ailenizin desteğini aldınız mı? Bu nazik konuyu nasıl yönettiniz?
Ailemiz her zaman en büyük destekçimiz oldu. Her ne kadar yanlarında kalmamız onları mutlu edecek olsa da, bizim de tıpkı onların yaptığı gibi kendi çocuğumuzu düşündüğümüzü bilmeleri ve buna anlayış göstermeleri bizi rahatlattı. Covid öncesi dönemde yılda birkaç kez onlar ziyaretimize geldiler ve biz de düzenli olarak Turkiye'ye gittik, özellikle de yaz dönemini hep birlikte geçirip tatillerin keyfini beraber çıkarttık.
5) Yurt dışı networkünü etkin kullanmak ne demektir? İlk günden itibaren ne yapmalı/yapmamalı ?
Sadece yurt dışı değil, herhangi bir networku kullanmak konusu bence çok önem taşıyor. Kiminle, nereden, nasıl bağlantınız var ve bu networku canlı kullanmak için şu ana kadar neler yaptınız? Bir iş ilanı gördüğünüzde ilgili firmanın nasıl bir yapısının olduğu, çalışma ortamı, nelere dikkat edildiğini öğrenmek size avantaj kazandırır. Öncelikle networkünüzde o şirkette çalışan biri var ise onunla iletişime geçmenizi, bunu yaparken kişiyi irrite etmeden ve doğru soruları sorarak yaklaşmanızı öneririm. Hangi soruyu sorarsam uygun olur ve hangi bilgiyi bu kontağımdan en iyi şekilde alabilirim diye detaylı düşünüp, o şekilde iletişime geçmeniz en doğru yol olacaktır.
6) Oturma izni, alışma süreçlerinizi nasıl yönettiniz? Bu süreçteki en büyük destekçileriniz kimler oldu?
Oturma iznimiz relocate ettiğimiz için şirket tarafından sağlanmıştı. İlgili paketin içerisinde alışma dönemimizi kolaylaştırıcı yan benefitler de eklenmişti. Bu süreçte şirketin birlikte çalıştığı danışmanlık firmalar gerçekten çok yardımcı oluyor.
7) Yeni ülkenize alışmada kolaylık ve tüyoları nasıl keşfettiniz? Üniversite deneyimi ya da ağları; Konsolosluk; Online topluluklar; Aile ve arkadaş yönlendirmeleri ya da farklı tüyoları paylaşabilir misiniz?
Online toplulukların çok faydasını gördüğümü söyleyebilirim, sosyal medyadaki gruplar aracılığı ile edindiğimiz arkadaşlarımız oldu. Farklı kanallarla tanıdığımız arkadaşlarımız, onların yönlendirmeleri, eski şirketlerimizde çalışan tanıdıklarımız ve tabii şirketimizdeki Türk ve Hollanda'ya bizden önce yerleşmiş arkadaşlarımız da bize yön gösterdiler. Bu komunitelerin yanı sıra yeni arkadaşlıkların ve komşulukların da önemli olduğunu düşünüyorum. Oturduğumuz yerdeki komşularımızın halen çok yardımlarını görüyoruz ve farklı konularda onlara da danışıyoruz. Bence yaşadığınız yerdeki insanları, kültürü görüp anladıkça ve onlara saygı göstererek, kimliğinizi kaybetmeden uyum sağladığınızda yaşadığınız deneyim daha da zenginleşiyor. Dil öğrenmenin de büyük ölçüde önem taşıdığını düşünüyorum.
8) Yurt dışında tutunmanın en zor ve en keyifli anısını bizimle paylaşır mısınız?
İki ülke arasında çok büyük farklılıklar var, kültürden tutun da, bir iş için sırada beklemeye kadar değişik noktalarda bu farkları deneyimliyoruz. İki kültür arasında kalmak ve edinilmiş alışkanlıklardan sıyrılmak her zaman kolay olmuyor. Bunun yanı sıra Covid döneminde ailemizden uzun süre ayrı kalmak ve onların sağlığından endişe etmek, sanıyorum ki bu 5 sene içerisinde yaşadığımız en zorlu dönem oldu. Keyifli anlara verebileceğim çok örnekler var. Burada hava her zaman güzel olmuyor, çoğu zaman gökyüzü bulutlu ve güneşi fazla göremiyoruz. Ancak güneş bir açtığında herkesin yeşil alanlara gitmesi, piknik yapıp arkadaşlarla bir araya gelmemiz ve en güzeli de her yere bisikletle gidebilme özgürlüğü bence burada tutunmanın en keyifli yönlerinden. Türk arkadaşlarımızla da sıklıkla bir araya gelip hem özel günlerimizi, hem de bizim için önem taşıyan; 19 Mayıs, 29 Ekim gibi ulusal bayramlarımızı kutluyoruz. Türkiye'deyken belki de kıymetini bilmediğimiz bir çok ufak şeyin burada, bir sofra etrafında bir araya gelip uzun sohbetler etmenin tadı yurt dışında yaşadığınızda şüphesiz ki bir başka oluyor.
9) Yurtdışındaki güncel fırsatları hangi kanallardan takip ediyorsunuz?
Takip ettiğim ana kanal LinkedIn ancak özellikle ilgimi çeken şirketlerin websitelerini de arada kontrol edip fırsatlara bakıyorum.
10) Bir daha olduğunuz ülkeye gelecek olsanız- ilk yılınızda neyi farklı yapardınız?
İlk senemi sadece Hollandaca öğrenmeye ve şehrin her tarafını keşfetmeye ayırırdım.
11) Pozisyonunuzun gereklilikleri Covid sonrasında değişti mi? Kriz sürecini yurtdışında nasıl
yönettiniz ?
İşim sebebiyle farklı ülkelerle çalıştığım için online görüşmeler ve toplantılar yapmaya çok alışkındım, ancak tabii şirkete hiç gitmediğim bir senaryo söz konusu değildi. Covid sebebiyle relocate ettiremediğim ya da relocation sürecinde gecikmeler yaşadığım adaylar oldu, bu da daha lokal adaylara yönelmemi gerektirdi. İşim gereği yöneticilere coaching ve mentoring yapıyorum, bu dönemde online bir süreç yürütebilmek ve o kişiyle gerekli attachment sadece ekran üzerinden yaratabilmek önem kazandı. Kriz sürecinde hepimiz stresli bir dönemden geçtik, wellbeing, mental anlamda da güçlü olabilmek ve pozitife yönelmek konusundaki eğitimler ya da pratiklerin bu konuda önemli ve faydalı olduğunu düşünüyorum.
12) Sosyal Medya Hesaplarınız?
Bu yazı BinYaprak misafir yazarlarından Olcay İrem Elgün tarafından yazılmıştır. Teşekkürler Olcay İrem!
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum