Yurt dışında kariyer nasıl yapılır? Network etkin nasıl kullanılır? Daimler AG şirketinde operasyon lideri olan ve Genç Kadın Zirvesi 2021 konuşmacılarından Gözde Kara ile gerçekleştirdiğimiz yurt dışında kariyer yapmak isteyenlere ilham olacak bu röportajımızı sakın kaçırmayın. Keyifli okumalar!
Kariyerini Almanya'da sürdüren Gözde Kara'yı kısaca tanıyalım..
Gözde Kara, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) uçak mühendisliği lisans öğrenimini tamamladı. 2012 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) yüksek lisans öğrenimine devam ederken, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.'de (TAI) teknoloji yönetimi uzmanı olarak çalışmaya başladı. Yurt dışında yaşamayı tecrübe etmek amacıyla 2014 yılında Almanya'ya taşınan Gözde Kara, ilk olarak Fraunhofer IAO enstitüsünde teknoloji ve Ar-Ge yönetimi alanında araştırma görevlisi olarak çalıştı. Ardından Steinbeis Advanced Risk Technologies (R-Tech) şirketinde AB projeleri desteklenmesinde görev aldı. 2018 yılından bu yana Daimler AG çalışanı olan Gözde Kara, IT alanında strateji ve inovasyon yönetimi süreçlerinin geliştirilmesi faaliyetlerinin ardından şu anda IT projelerinde operasyon lideri rolünde çalışmaktadır. Profesyonel hayatına ek olarak, Almanya'daki yüksek öğrenimli Türk göçmenlerin networkünü geliştirmeye odaklı bir çalışma grubuna liderlik eden Gözde Kara, tekno-politik konularda da düzenli olarak yayın yapmaktadır.
Hadi şimdi de Gözde hanımla yaptığımız röportaja geçelim.
Yurt dışında kariyer yapmaya ne zaman karar verdiniz?
ODTÜ'de yüksek lisana yaparken aynı zamanda Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TAI)'de teknoloji yönetimi alanında çalışıyordum. İlk senenin ardından, erkek arkadaşımla yurt dışına gidip orada iş tecrübesi kazanmayı konuşmaya başladık. Zaten işimizle ilişkili olacak şekilde makaleler yazıyor ve farklı ülkelere sunumlara gidiyorduk, dolayısı ile yurt dışında tecrübe edinme konusunda içimizde ciddi merak oluşmaya başlamıştı.
Yurt dışında ilk işinizi nasıl buldunuz? Spesifik olarak: linkedln, indeed or oliv vs. göreviniz ne idi?
Benim sürecim pek parlak ve kolay değildi. TAI'de ikinci yılımı doldurmuştum. Değerli büyüğüm İffet İyigün Meydanlı'nın beni Almanya/Stuttgart'taki bir konferansa yönlendirmesi ile Fraunhofer IAO enstitüsü ile tanıştım. Yine bir çalışmayı sunmak üzere Stuttgart'ta gittiğimde enstitünün yöneticileri ile tanışıp Almanya'ya gelmek istediğimi söylemiştim. Ne yazık ki enstitüde başvurabileceğim bir pozisyon yoktu. O açıdan ancak staj yapmaya gidebilirdim. Hemen yüksek lisansımın devam ettiği ODTÜ'den resmi bir yazı aldım ve staj için Fraunhofer IAO'ya başvurdum. Kabul gelince de hiç düşünmeden TAI'den istifa ettim. 3 ay stajyer olarak çalıştım, ardından 6 ay vize türüm gereği sadece Almanca kursuna devam edebildim, çalışmama müsade yoktu. Ancak 9 ayın sonunda iki farklı kuruluşta yarı zamanlı olarak çalışmaya başlayabildim. İlki Almanya'ya adım atmama vesile olan Fraunhofer IAO enstitüsü idi, diğeri ise Steinbeis ağında bir KOBİ olan R-Tech şirketi idi. Dolayısıyla ben önceden iş bularak Almanya'ya gelmedim
Yurt dışı kariyer teklifinizi yakın çevrenizle paylaştığınızda nasıl geri bildirimler aldınız? Beklentileri nasıl yönettiniz?
Biraz önce bahsettiğim gibi ben teklif alarak Almanya'ya gelmedim. Teklif değil, ciddi risk aldım☺ Yakın çevrem bu riski almamı destekledi, çünkü gitmek ve bu macerayı denemek istediğimi biliyorlardı. Bazı kişiler de tedirgindi tabi, çünkü TAI gibi Türkiye'deki önemli kurumsal şirketlerden birisinde daha kariyerine yeni başlamışken istifa edip yurt dışına "stajyer" konumuyla gitmek akıllıca sayılmazdı. Fakat ben kafama koymuştum, gidip bu süreci ne olursa olsun deneyimlemek istiyordum. Erkek arkadaşım da benzer şekilde aynı yola çıkmak istediği için ve Almanya konusunda istekli olduğu için pek detaylı düşünmedim. Ailem bu kararımı destekledi. Bana güveniyorlardı. En kötü ne olurdu? İşler yolunda gitmezdi ve geri dönerdim. Öyle düşündük.
Yurt dışında yaşama konusunda ailenizin desteğini aldınız mı? Bu nazik konuyu nasıl yönettiniz?
Evet, beni heves duyduğum şeyler konusunda ailem hep motive etti. Ki dediğim gibi daha kariyerime, iyi bir şirkette yeni başlamışken yurt dışına çıkıp herşeyi sıfırlama fikrime gayet sıcak baktılar. Demek ki bir şekilde halledeceğimi biliyorlardı.
Yurt dışı networkünü etkin kullanmak ne demektir? İlk günden itibaren ne yapmalı/yapmamalı ?
Ben Almanya'ya iş bularak ya da şirket içi geçiş yaparak gelmedim. Dolayısı ile Almanya'da yaşamak, vizeye başvurmak, iş bulmak vb. konularda bir şirketin kurumsal desteğini alma imkanım hiç olmadı. Ayrıca Almanya'da hiç bir tanıdığım da yoktu. Yani ben kendi networkümü sıfırdan kendim yarattım. Hem staj yaptığım yerde kurduğum arkadaşlıklar, hem de ODTÜ üzerinden yaşadığım şehirde bulduğum Türkler ile bütün süreci yavaş yavaş ve sıkıntıları tek tek çekerek öğrenmeye başladım.
Bu süreçlerdeki sıkıntıları çok daha hafif şekilde atlatabilmek için ODTÜ networkünü daha önceden kullanmak eminim çok daha faydalı olurdu, bunu hiç düşünmemiştim. Keza TurkishWIN'in Türkiye'deyken üyesi olsaydım, eminim o vesile ile de Almanya'daki göçmenler ile tanışma imkanı bulabilir, süreçler ile ilgili çok daha hızlı bilgi alabilir, ve sorunlarıma çok daha kolay çözüm bulabilirdim. Network hem sorunların hızlı çözümü hem de sosyalleşme ihtiyaçları anlamında cidden çok önemli.
Oturma izni, alışma süreçlerinizi nasıl yönettiniz? Bu süreçteki en büyük destekçileriniz kimler oldu?
Oturma izni konusu çok sıkıntılıydı çünkü benim ilk 1 senem zaten staj, araştırmacı, vb. pozisyonlarda hep yarı zamanlı çalışabileceğim vize türleri ile geçti. Ayrıca yabancılar ofisinde İngilizce konuşmanız mümkün değil, yetersiz Almancanızla orada derdinizi anlatmaya çalışmak müthiş zordu. O dönemde staj yaptığım yerdeki birkaç Alman arkadaşım bana destek olmuşlardı.
Tam zamanlı çalışmaya başlamamla birlikte ise vize sürecimde rahatlama yaşandı. O sürede sınırsız oturumu en hızlı şekilde alabileceğim BlaueKarte uygulamasının detaylarını öğrenmiştim ve süreci düzgünce (şirketimi de kendim yönlendirerek) yönettim.
Vize ve iş süreci sıkıntılarıma rağmen Almanya'ya alışma süreci ile ilgili sıkıntım olmadı. Çok sosyal bir kişiyim, o dönemde de farklı sporlar yaparak, gezerek, farklı bir sürü etkinliğe katılıp sosyalleşerek zamanı çok dolu dolu ve güzel arkadaşlıklar edinerek geçirdim. Dil elbette sıkıntı yaratıyordu fakat kendime oluşturduğum uluslararası ortam o eksikliği hissettirmiyordu. Kolombiyalı, Hintli, Polonyalı, Portekizli, Alman ve Türk arkadaşlarımla günler oldukça renkliydi.
Yeni ülkenize alışmada kolaylık ve tüyoları nasıl keşfettiniz? Üniversite deneyimi ya da ağları; Konsolosluk; Online topluluklar; Aile ve arkadaş yönlendirmeleri ya da farklı tüyoları paylaşabilir misiniz?
Ben yeni şeyler denemeyi çok severim. Örneğin farklı bir spor denemeye hep açık olmuşumdur, oradan edindiğim bir arkadaş bile bana başka kapılar açmaya yetecekti. Bunu planlamadım tabi, ama hep öyle oldu.
Ek olarak yaşadığım Stuttgart şehrindeki bilinen derneklerden birisine merak edip gitmiştim. Türk Alman Forumu (DTF), orada birçok kişiyle tanışma imkanı buldum.
Kafamda hep başka bir şey yapma planı vardı, ODTÜ'lü tanıştığım bir arkadaşla kendi gönüllü girişimimizi başlatmıştık, yüksek öğrenimli Türk göçmenleri incelemek istiyorduk. İlk iki sene yeni Türklerle tanışmak, göç konusuyla ilgilenen politikacılarla uzmanlarla tanışmak gibi bir sürü iş yarattık kendimize gönüllü olarak ve bu süreç çevremi çok geliştirdi. Hatta o dönem attığım adımlar bugün büyük bir gönüllü expat grubuna liderlik etmeme bile ön ayak oldu diyebilirim. (yotg.tmmb.info)
Yurt dışında tutunmanın en zor ve en keyifli anısını bizimle paylaşır mısınız?
Spesifik bir anı paylaşmayacağım ama özetle en zor kısmı; henüz elinizde bir iş sözleşmesi yokken vize ile ilgili gelişmeleri beklemek ve umudunuzu kaybetmeden sürekli iş başvurusu yapmak.
En keyifli kısmı ise; başka ülkelerden başka hayatlardan insanların senin bu sıkıntılarını çözmende yardımcı olmaya çalışması ve seninle tek yürek olup macerana ortak olması.
Yurtdışındaki güncel fırsatları hangi kanallardan takip ediyorsunuz?
Ben Linkedln kullanıyorum.
Bir daha olduğunuz ülkeye gelecek olsanız ilk yılınızda neyi farklı yapardınız?
Hayatta her şey bir kez yaşanır o nedenle geriye dönük soruları yanıtlamayı sevmiyorum. Soruyu geleceğe yönlendirirsek; yarın başka bir ülkeye gidecek olsam üniversite mezun gruplarını ve ilgimi çekecek sivil toplum kuruluşlarını çok daha önceden araştırır ve onlarla önden iletişime geçerdim.
Pozisyonunuzun gereklilikleri Covid-19 sonrasında değişti mi? Kriz sürecini yurt dışında nasıl yönettiniz?
Ben IT alanında çalışıyorum. Dolayısı ile covid-19 öncesi ya da sonrası işimin isterlerinde hiç bir değişiklik olmadı. Neredeyse 1 yıldır evden çalışıyor bütün ekibimiz, her şey oldukça verimli bir şekilde ilerliyor. Dolayısı ile profesyonel hayatımda bir kriz yaşanmadı. Sosyal hayatımda tabi ki bazı değişiklikler oldu: arkadaşlarımla görüşmek, etkinliklere gitmek, seyahat etmek vb. konularda olumsuz etkilendi. Ama çok daha fazla spor yapmaya, doğada zaman geçirmeye ve gönüllü (STK) işlerime odaklanma fırsatım oldu. Benim için dolu dolu geçen bir kriz dönemi oldu. Hatta Türkiye'ye ailemi ziyaret etme konusunda da değişikliğe gitmedim, ziyaretlerim devam etti. Onları görmek benim için çok önemliydi.
Bu süreçte adaptasyon becerilerim yine kendisini kanıtladı diyebilirim
Sosyal Medya Hesapları
Bu yazı BinYaprak misafir yazarlarından Olcay İrem Elgün tarafından yazılmıştır. Teşekkürler Olcay İrem!
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum