Nurcan Bilge kimdir? Nurcan Bilge ile ilham dolu bir röportaj gerçekleştirdik. Nurcan Bilge bizlere yaptığı işini ve bu işi yaparken nelerden ilham aldığını anlattı. İlaçta kariyer yolculuğunuz için sizlere ışık tutacak bu yazımızı kaçırma. Keyifli okumalar!
Biyografi: Nurcan Bilge, 2003 yılında ODTÜ Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldu. 2014'te Sabancı Üniversitesi Executive MBA programını tamamladı. Yine 2014'te MIT Sloan School of Management'ta "Leadership and Innovation" programına katıldı. 2020'de ise Harvard Business School'da "Sustainable Business Strategy" programına katılarak başarıyla mezun oldu. 2003 yılında üniversite mezuniyetinin hemen ardından kariyerine üretim ve planlama mühendisi olarak bir tekstil ihracat firmasında başladı. Tekstil sektöründe Kalite Güvence Müdürlüğü, Stratejik Planlama Direktörlüğü gibi pozisyonlarda 6 yıl süren deneyiminin ardından 2009 yılında Toprak Holding'e geçti. Holding bünyesinde Grup Başkan Yardımcısı olarak 3 yıl boyunca Toprak İlaç'ın Genel Müdürlüğünü yürüttü. 2012 yılında aile şirketleri olan Rintek ARGE'nin yönetimine geçerek sosyal medya görüntüleme hizmeti veren Semanticum'un çeşitli projelerini yöneterek şirketlerine fon alımını sağladı. 2016 yılında Semanticum'un Doğuş grubu tarafından satın alınmasıyla birlikte ilaç sektörüne döndü. Nurcan Bilge 2016 yılından itibaren Terra İlaç Genel Müdürlüğünü yürütmekte olup, aynı zamanda Avrupa Komisyonu'nda "Nano Technology and Advanced Materials" ile "Fast Track to Innovation (FTI)" konularında hakem ve raportörlük yapmaktadır. Evli ve iki çocuk annesidir.
1) Sizi kısaca tanıyalım: Nerede doğdunuz, ne okudunuz, şimdi ne yapıyorsunuz?
1981 Rize doğumluyum. Babam oldukça başarılı bir girişimciydi ve uzun yıllar Taksim'de butik otel işletti. Bu nedenle ilkokula başladığım dönemde İstanbul'a taşındık. Ortaokul ve liseyi Arnavutköy'de bugün Korkmaz Yiğit Anadolu Lisesi (o gün adı Bebek Lisesi) diye bilinen inanılmaz güzel bir okulda birincilikle tamamladım. O dönem bana emeklerini hiçbir zaman unutamayacağım ve ödeyemeyeceğim harika öğretmenlerimiz sayesinde ODTÜ Endüstri Mühendisliği'ni kazandım ve hazırlıkla birlikte Ankara'da çok güzel 5 yıl geçirdim. Şu anda ise Terra İlaç'ta Genel Müdürlük yapıyorum.
2) Sizi yönlendiren anlar ve kişiler kimlerdi? Mesleğinizi nasıl seçtiniz, karar verme anlarınız neler oldu?Çok şanslıyım ki hayat hep karşıma inanılmaz insanlar çıkardı. Şimdi hangi birini sayabilirim bilmiyorum ama hayatımın her döneminde bana Kutup Yıldızı gibi yol gösteren birileri hep çevremdeydi.
Ama onlardan biri var ki benim için yeri bambaşka. İlkokulun ilk bir iki yılında pek de başarılı bir öğrenci sayılmazdım. Ancak her zaman çabuk kavrayan ve hızlı uyum sağlayan bir yapım vardı. Bunu ilk fark eden ve beni çok başarılı olacağıma inandıran ilkokul öğretmenimin Hasan öğretmendi. Bana olan inancı o denli büyüktü ki sadece beni değil tüm ailemi de bana gereken desteği vermeleri için tek tek konuşup yönlendirdiğini dün gibi hatırlıyorum. Başarıya giden yolda ilk aşmanız gereken kendinize çizdiğiniz sınırlardır. O sınırları bir kez aşabildiğinizi gördünüz mü önünüzde hiçbir engel duramaz. Bugün hala karşıma çıkan her engelde Hasan öğretmenimin bana aşıladığı özgüveni her zaman arkamda hissetmişimdir. O güvenle Orta okul ve liseyi okul birinciliği ile bitirdim. Üniversite sınavlarında ilk 150 kişi arasına girerek o dönem çok popüler olan ODTÜ Endüstri Mühendisliğini kazandım.
Mesleğimi seçerken en büyük motivasyonum hem teknik hem de sosyal alanda olmasıydı. Öyle ki bugün Endüstri Mühendisliğini seçmeseydim neyi seçerdim hiçbir fikrim yok. Seçtiğim alan inanılmaz multidisipliner bir alan ve tam olarak beni yansıttığını düşünüyorum. Bu seçimim bana bir yandan çok büyük bir iş tatmini sağlarken bir yandan da sonu olmayan bir özgürlük sağlıyor. Sınava girerken ailem doktor olmamı çok istiyordu ancak seçimlerime hiçbir şekilde müdahale etmediler dolayısıyla da beni bu mesleğe yönlendirip seçimimi yapmamda en büyük yol gösterenim okul öğretmenlerim oldu.
Şüphesiz ki bugün bulunduğum noktaya gelmemde meslek seçimimin oldukça büyük bir etkisi var. Endüstri mühendisliğinin kazandırdığı, sistem yaklaşımı ve disiplinler arası anlayış, yöneticilik sürecinde bana oldukça büyük avantaj sağladı.
Üniversiteden mezun olduğum dönemde, babamın da yönlendirmesi ile akademik alana değil de profesyonel iş hayatına kanalize oldum. Sektör olarak kendimi tekstil veya ilaç sektörüne yakın hissediyordum. O dönem şansım tekstilden yana açıkmış ve bir tekstil şirketinde işe başladım. Tekstilde inanılmaz bir iş tatmini yaşarken ve oldukça başarılıyken ruhumun derinliklerinde kendimi bir türlü yeterince faydalı bir iş yapıyor gibi hissedemiyordum. Böylece bir süre sonra ilaç sektörünün değerlerimle örtüşen en doğru yer olduğunu anladım. Tekstilde geçirdiğim 6 yılın ardından tüm zorluklarını göze alarak yönümü tamamen farklı bir alana çevirdim. Doğum nedeniyle verdiğim arayı saymazsak 2009'dan beri ilaç sektörünün içerisindeyim. Bugün geçmişe dönüp baktığımda bu geçişle kendim ve değerlerim adına ne denli doğru bir karar verdiğimi daha iyi anlıyorum. Sektöre geçişim esnasında bana en büyük desteği veren kişi ise o dönem içerisinde bulunduğum Toprak Holding'in CEO'su olmuştur. Onun desteği ve mentörlüğü bugün geldiğim noktaya ulaşmamda bana yön veren en kilit faktördür. Bunun için kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır.
3) Aileniz kariyer yolculuğunda sizi nasıl yönlendirdi, destek oldu mu?
Ailem hayatımın her aşamasında hem okul hem de okul sonrası kariyer planımda bana en büyük destekçi olmuştur. Babam tam bir girişimciydi Taksim'de butik otel işletirdi ve oldukça yoğun bir çalışma temposu vardı. Girişimcilik konusunda kendi yaşadığı zorlukları bizim yaşamamızı istemediğini hep dile getirir ve iyi bir okuldan mezun olup kariyerimize odaklanmamızı öğütlerdi. Okul ve meslek seçimimde sevdiğim işi yapmam konusunda ise hiç müdahale etmemiş ve hep arkamda olmuştu. Bu da benim açımdan başarılı olma konusunda daima teşvik edici bir unsur olmuştur.
4) Kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz?
Kariyer gelişimim için kendime hep sorduğum soru "şu anki bilgi birikimim beni 5 yıl sonra olmak istediğim noktaya taşıyabilir mi?" dir. Taşıyamaz cevabını alıyorsam eğer: "O noktaya gitmek için kendime neleri eklemeliyim?" sorusuna konsantre oluyorum.
Bu konuda kendimi geliştirmek için yaptığım en son şey ise, Harvard Business School'da Sürdürülebilir İş Stratejileri Programı'na katılmak oldu.
Ayrıca itiraf etmeliyim ki çok küçük yaşlardan beri buluşlar ve yeni teknolojiler hep ilgimi çekmiştir. Özellikle bu yönümü beslemek ve geleceğin teknolojilerine olan merakımı gidermek için Avrupa komisyonunda hakemlik de yapıyorum. Bu alanda okuduğum projelerin bana hem teknik detayı anlamada hem de teknolojik anlamda bugün ve yarının mesafesini ölçmede büyük katkı sağladığını söyleyebilirim.
Sektörel anlamda kendimi geliştirmek ve güncel kalabilmek içinse öncelikle ilaç sektöründeki yenilikleri takip etmeye çalışıyorum. Bu konuda da https://pharmaboardroom.com/ gibi güncel dijital yayınları, TC Sağlık Bakanlığı'nı ve FDA'i takip etmeye çalışıyorum.
5) Hayatınıza etki eden, ilham aldığınız kişiler kimler, bize onlardan bahseder misiniz?
Daha önce ilkokul öğretmenimden bahsettim. Hasan hocam benim hayatımı yönlendiren en büyük aktörlerden biri elbet. Ama hayatımın büyük bölümünde babam benim için en büyük ilham kaynağı olmuştur. Dürüstlüğü, çalışkanlığı, azmi, ailesine verdiği değer ve en önemlisi de bana bilgisayar almak için sattığı ilk arabası benim için hayatta unutulamayacak en büyük ilham anlarındandır. Yani başarmak için elinden gelenin en iyisini yapmanın ne demek olduğunu babamdan öğrendim diyebilirim.
6) Kendimizi geliştirmek için hangi dijital kaynakları takip etmemizi önerirsiniz? Mutlaka okumalısın dediğiniz kitaplar var mı?
HBR'ın iş dünyasında olan herkesin takip etmesi gereken en önemli kaynaklardan olduğunu düşünüyorum.
Pharmaboardroom ise ilaç sektöründe takip edilmesi gereken yerel bilgi veren en önemli uluslararası kaynaklardan biridir kanımca.
Tavsiye edeceğim kitapların en başında Şimdinin Gücü var. Hayatın keşmekeşinde kaybolurken anda kalmanın önemini ve bunu nasıl ve neden yapmamız gerektiğini anlatıyor kitap. Unuttukça ve sürekli okunacak bir başucu kitabı bence.
Elbette İKİGAİ de kesinlikle tavsiye ettiklerim arasında. Hayatta bir amaç edinmenin yanısıra bedensel ve zihinsel hareketin nasıl birbirini tamamlayıcı olduğunun oldukça sade bir anlatımı var İKİGAİ'de.
Outliers da mutlaka okunması gerekenlerden bir diğeridir bence. Başarmak için bir araya gelmesi gereken meziyetlerin neler olduğu, bu meziyetlere eklenen tesadüfler ile nasıl olağanüstü insanların ve başarıların ortaya çıktığını anlatıyor kitapta. Bazen yine aynı tesadüflerin bu kez nasıl inanılmaz potansiyelde insanların kaybolup gidişine sebep olduğunu da ortaya koyan doğaüstü bir baş yapıt bence. Aslında yaşantımızın ne denli bizim seçimlerimizle ama ne denli de tesadüflerle şekillendiğini hem ürkütücü hem de heyecan verici bir dille anlatıyor Outliers.
7) Tekrar 20 yaşında olsanız neyi farklı yapardınız? Bu mesleği seçmeyi düşünenlere ne tavsiye edersiniz?
Tekrar 20 yaşında olsam hakkıyla bir dil daha öğrenmeye çalışırdım. Belli bir yaştan sonra bunu yapmak 20 yaşındaki kadar kolay olmuyor.
Ayrıca sosyal kulüplerde daha çok vakit geçirirdim. Bilmek kadar bildiğini paylaşabilmek ve nasıl etkin bir şekilde paylaşacağını öğrenmek de önemli. Şüphesiz ki genç yaşta faal olarak bir kulübe katılıyor olmak, orada farklı kişilikte insanlarla aynı amaç için çaba göstermek, iş hayatında içinde bulunacağımız takımlara adaptasyonu hızlandırarak ortak bir hedefe yürümek için gerekli olan becerilerin erken yaşta edinilmesine büyük katkı sağlayacaktır. Endüstri Mühendisi olmak isteyenlere tavsiyem, bu mesleğin hem sosyal hem de teknik bir meslek olduğunu bilerek bu işe soyunmalarıdır. Bu meslekte analitik yönünüz gücü ve sosyal yetkinlikleriniz başarınızı belirler. Günümüzde tüm mesleklerde olduğu gibi, başarılı bir Endüstri Mühendisi olmak için sürekli kendinize yatırım yapmanız ve kendinizi geliştirmeniz gerekir. Bu nedenle de öncelikle çokça merak etmemiz, bol bol okumamız, dinlememiz, eleştiriye açık olmamız ve ön yargılarımızı bir kenara bırakarak değişik kaynaklardan ilham alacak mental olgunluğa sahip olmamız gerektiğini düşünüyorum.
TurkishWIN, Türkiye ile bağı olan dünya vatandaşı tüm kadınların birbirlerine ilham ve güç verdikleri fark yaratan bir kizkardeslik networkudur. Avrupa, Amerika ve Türkiye'de faliyette olan TurkishWIN’in misyonu, benzer dünya görüşüne sahip, öğrenmeye açık kadınların içten paylaşımlarına ve birbirlerine fırsat yaratmalarına olanak tanımaktır. BinYaprak bir TurkishWIN girişimidir.
TurkishWIN, Türkiye ile bağı olan dünya vatandaşı tüm kadınların birbirlerine ilham ve güç verdikleri fark yaratan bir kizkardeslik networkudur. Avrupa, Amerika ve Türkiye'de faliyette olan TurkishWIN’in misyonu, benzer dünya görüşüne sahip, öğrenmeye açık kadınların içten paylaşımlarına ve birbirlerine fırsat yaratmalarına olanak tanımaktır. BinYaprak bir TurkishWIN girişimidir.
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum